Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → испанский / [ N ] / Nasıl olduysa

Nasıl olduysa перевод на испанский

610 параллельный перевод
Her nasıl olduysa o gece arkadaşlarını kaybetmeyi başardı. Üstüne üstlük Komançiler gidip atları almışlar bu yüzden çok açtı ve çılgına dönmüştü. Hiçliğin ortasındaki bir grup ağacın içinde o koruda böyle sürünmüş.
De alguna forma en la noche había perdido a sus amigos y aparte de todo los comanches les robaron los caballos estaba hambriento, delirante y se arrastraba en este lodo en un grupo de árboles en el medio de la nada metido en ese océano de mierda y ahí halló la religión.
Hazır film, nasıl olduysa yanmadı ve birkaç kez gösterildi - o kadar iyi olmadığını kavramam fazla uzun sürdü.
Sin embargo la edición impresa no se quemó y se exhibió varias veces - lo suficiente para darme cuenta que no era buena.
Benim gözetimimdeyken gönderilmiş bu sebeple nasıl olduysa büroya gelmiş.
No se por qué... Lo enviaron a mi... oficina.
Sonra nasıl olduysa, bir anda, üçümüz yemeğe çıktık o adam, Bay Smith ve ben.
Luego, como sin querer, los tres estábamos almorzando... el hombre, el Sr. Smith y yo.
Nasıl olduysa oldu, bu çocuk bir senatör. Burası Washington.
No importa cómo haya ocurrido, el chico es senador. ¡ Esto es Washington, Jim!
Geçen gün nasıl olduysa bir anda birbirimizi kaybediverdik.
Nos perdimos de vista anteayer.
Nasıl olduysa, bu basamakların üzerinde tökezledi.
De alguna forma se tropezó en esas escaleras.
Nasıl olduysa, seni incittim.
Por algo te lastimé.
Nasıl olduysa, cebimde bir şişe iyi cins çavdar viskisi var.
De casualidad, llevo una botella de whisky en el bolsillo.
Nasıl olduysa yolumuz en sonunda surlara düşüyor.
De alguna modo terminaremos en la muralla del pueblo.
Nasıl olduysa bu sefer komik olan şeye gülüyor.
Se ríe cuando ve algo divertido.
Nasıl olduysa buraya tekrar geldim.
Yo no he podido evitar venir.
Nasıl olduysa, haberi duymuş olmalılar.
De alguna manera, deben haber oído las noticias.
Bunu söylememem gerek belki ama, hem iyi hem de kötü misafirlerimiz oluyor. Size iyi mahsullerden göndermeliydik. Ancak nasıl olduysa, size kötülerinden yolladığımızı fark ettik.
Luego, los encargados de la tienda nos dijeron que los que parecían malos eran los mejores.
Aşık ayak bileğimi kavramaya çalışırken nasıl olduysa, bayıldı ve tekneden aşağı düştü.
Cuando el amante me quiso agarrar por los tobillos, sufrió como un desmayo y cayó por la borda.
Benim için, nasıl olduysa, Sandra Cenova'da tanıştığımız zaman doğdu.
Pero para mí, Sandra nació el día que la conocí en Ginebra.
Nasıl olduysa birleşmişler, birbirlerini tamir ederek, tek olmuşlar.
De algún modo se fusionaron, se repararon y se convirtieron en una.
Kanlar fışkırdı ve o anda nasıl olduysa ben de bıçaklandım.
¡ Os apuñalé a todos, había sangre por todas partes!
Nasıl olduysa, bana vurdu ve burnumu kanattı.
Bueno, me golpeó y me hizo sangrar la nariz...
Artık nasıl olduysa, merdivenlerden sıvışmak için bunun doğru zaman olduğunu anlamış olmalı.
El asesino tuvo tiempo de irse, deslizándose junto a ellos.
İyi profesör benden bir milyon dolarlık bir çeki kabul etti, nasıl olduysa.
El buen profesor aceptó un cheque mío... por un millón de dólares. Le ha vendido a mi grupo.
Nasıl olduysa uçağımı tamir ettiğimi biliyordu.
De alguna manera, él sabía que yo había arreglado mi avión.
Yukarıda nasıl olduysa sağ kalmayı başarmış diğer organizmalarla birlikte seni de araştırdık ve gözlemledik. Habersizce, tabi ki.
Junto con muchos otros organismos capacitados de algún modo para sobrevivir arriba has sido estudiado, observado discretamente, desde luego.
Siz dördünüz nasıl olduysa 200 kişi arasından bu seminer için seçilme şerefine nail oldunuz.
Ustedes cuatro han tenido el dudoso honor de ser elegidos entre 200 estudiantes para el seminario.
Nasıl olduysa... ben arabayı kaldırdım.
De alguna forma yo estaba levantando el auto.
Nasıl olduysa tümünü bildim.
De alguna manera, las sabía todas.
Nasıl olduysa, ben seni seviyorum.
Y, a propósito, yo le quiero.
Musluklar akmıyor. Ama nasıl olduysa bodrumu su basmış.
No sale nada de los grifos... y aún así el sótano está inundado.
Nasıl olduysa anteni onarmayı düşünüyorlar.
Consiguieron arreglar la antena.
Normalde, bulaşmam ama nasıl olduysa bu karı beni kandırdı.
Normalmente no me meto en líos, pero con esa chica hice una excepción.
Ama nasıl olduysa o ceset bir kamyon çaldı ve benzin istasyonunu havaya uçurdu.
Han encontrado el cadáver de Rambo. El cadáver ha robado un camión y volado una gasolinera.
Üzgünüm bay Rajkovic, nasıl olduysa birazcık gürültü yapıyorlar.
Disculpe, Sr. Rajkovic, son un poco ruidosos.
Şöyle özetleyeyim. Gerçek şu ki, ne yazık ki, Garthe Knight, yani Wilton'ın tek oğlu, her nasıl olduysa yeniden ortaya çıktı. Hem de Afrika'da çarptırıldığı üç ayrı müebbet hapis cezasına rağmen.
Por desgracia parece que Garthe Knight, el único hijo de Wilton... se las ha ingeniado para evadir una condena de tres cadenas perpetuas en África.
Bir süre hareketsiz kaldı çünkü hâlâ zor nefes alıyordu ve bilmiyorum nasıl olduysa...
Se paró un momento... porque todavía no tenía aliento suficiente, y entonces no sé cómo en realidad lo que pasó.
Nasıl olduysa davet edildim ama.
Pero estoy invitado.
Nasıl olduysa Charlotte hayatta kalmıştır.
Charlotte, sin embargo, sobrevivió.
Nasıl olduysa ona demokratik olmayan ünvanlar vermişti.
En todo caso, le dio títulos que no eran democráticos.
O köpek nasıl olduysa Tyree'nin atına takıldı.
El perro se enredó en las patas del caballo de Tyree.
Nasıl olduysa açığa çıktım... ve onu yakaladılar...
De algún modo, fallamos y lo atraparon.
Nasıl olduysa, öyledir, ve bu şekilde oldu.
Sucedió como sucedió y nada estaba preparado.
Ben de insanlık namına, elimden gelenin en iyisini yapmaya çalıştım. Nasıl olduysa iyileşip, bana karşı çok sadık bir adam oldu, komik, minik arkadaşım.
Por humanidad, hice todo lo mejor para salvarlo por algún motivo el salió adelante y se hizo muy devoto a mí un pequeño y divertido tipo.
Nasıl olduysa Almanların eline geçmiş.
De alguna manera fueron a parar a manos de los alemanes.
Öfke ve kızgınlığımı ifade etmek için editörümü aradım. Nasıl olduysa kadın, benim yaratıklarla ilişki kurduğumu düşündü. Ne kadar aptalca, değil mi?
Pues, llamé a mi editor para expresar mi enojo e indignación, y por alguna razón se le metió en la cabeza que tuve contacto con alienígenas.
Nasıl olduysa hastaneye yatmıştı.
- De alguna manera fue a parar a su hospital.
Bu öğlen eski şehre tura çıkmayı planlamıştık ama nasıl olduysa birbirimizi kaybettik.
Iba a ir con Douglas a dar una vuelta por la ciudad antigua, pero no nos hemos encontrado.
Hastanın ruhunun ele geçirildiğine olan inancı... nasıl bu hastalığa sebep olduysa, aynı şekilde... şeytan çıkarmaya olan inancı da iyileşmesine sebep olabilir.
La creencia en la posesión es lo que contribuye a causarla y, del mismo modo la fe en el ex orcismo puede hacerla desaparecer.
Ya da nasıl olduysa.
O lo que sea.
kapak dümdüz olduysa biz bunu nasıl bileceğiz?
Aunque lleguen a la escotilla como sabremos cuando...
Yardımcı oldum, nasıl ben Jean'a, Jean da bana yardımcı olduysa, öyle...
Le ayudé, como he ayudado a Jean, y como Jean me ayudaría a mí...
Tüm bunlar gerçekten olduysa, nasıl bu kadar neşelisin?
Si eso es cierto, ¿ cómo es que estás tan contento?
Ama nasıl olduysa her şey çığırından çıktı.
Pero de algún modo, todo se desbocó.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]