Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → испанский / [ Y ] / Yirmi yıl

Yirmi yıl перевод на испанский

983 параллельный перевод
Plus que vingt ans. Yirmi yıl, matmazel.
20 años. 20 años, señorita.
Yirmi yıl sonra...
Veinte años después...
İyi bir avukat tutarsan, yirmi yıl.
- Veinte años, con un buen abogado.
Taylor önümüzdeki yirmi yıl boyunca senato için beni seçtireceğini söyledi. Tabii ikimizin de bildiği baraj işindeki yolsuzluğu onaylarsam.
James Taylor me ha ofrecido un sitio en el senado para los próximos 20 años si votaba a favor de una presa que él y yo sabíamos que era un fraude.
Yirmi yıl birlikte çalıştıktan sonra bana karşı onu destekliyorsun ha!
Después de 20 años de trabajo juntos, ¿ crees su palabra antes que la mía?
Yirmi yıl önce arazilerini, pamuklarını ve kızlarını aldık.
Hace 20 años, tomamos su propiedad, su algodón, y a su hija.
ve yirmi yıl daha olmasına niyetliyim.
Y pretendo serlo durante 20 más.
Yirmi yıl önce oldukça heyecanlı biriydi.
¿ Lo es, papá? Era un joven bastante incontrolable hace 20 años.
Yirmi yıl önce feminist hareketin en genç lideriydi.
Hace veinte años, ella era la líder más joven en el movimiento feminista.
Yirmi yıl ve emeklisin.
Después de 20 años tienes una pensión.
Tamam. Yirmi yıl sonra bu davayı oğluma bırakacağım.
Dentro de veinte años, pondré a mi hijo a ello.
Yirmi yıl boyunca böyle bir hayatı hayal ettim.
Por veinte años he soñado una vida como ésta.
Üstelik ömrün yirmi yılını kesip atan o kadar yılın ölüm korkusunu da kesip atmış olur.
El que le quita 20 años a una vida se los quita de temer a la muerte.
Bu hikâye yirmi yıl önce orada yaşanmıştır.
Esta historia sucedió allí hace más de dos décadas.
Yirmi yıl boyunca gece gündüz içmek insanda bir iz bırakır.
Veinte años bebiendo seguido y a escondidas afectan a un hombre.
Yirmi yıl.
- Veinte años.
Yirmi yıl.
¡ 20 años!
Bundan yirmi yıl sonra, haklı olduğumu söyleyeceksin.
Con el tiempo verás que tengo razón.
Kürekte geçen yirmi yıl boyunca kendisine başka türlüsünü öğretmişlerdi.
Gracias, Sra. Magloire. ¿ Tomaréis un vaso de vino?
Yirmi yıl... Zaman duracak, gün doğmayacak.
Veinte años, no más edad, no más días.
On yıl, yirmi yıl. Acımadım.
Diez años, veinte años.
Suçsuz olsan bile... Şimdiye kadar işlediğin suçların cezası yirmi yılı bulurdu...
- Aunque no sea culpable todas sus fechorías impunes durante 20 años...
Yirmi yıl sonra, bugün Jerry Marks ülkenin en büyük girişimcilerinden biri.
Hoy, 20 años más tarde... Jerry Marks es uno de los mayores promotores del país.
O yirmi yıl önceydi.
Eso fue hace 20 años.
Kesin konuşmak gerekirse, yirmi yıl.
20 años, para ser exactos.
Yirmi yıl sonra tıpatıp aynı görünmek hayret verici bir şey.
Es bastante sorprendente, sabe, 25 años, y se ve exactamente igual.
Yirmi yıl önce buraya beraber geldiğimizde tıpa tıp aynı şeyi söylemiştin.
Recuerda que hace doce años cuando tú y yo vinimos aquí, ya dijiste lo mismo.
En fazla on, yirmi yıl ; ya sonra?
Hoy, como mucho, diez, veinte años, ¿ y después...?
Bu mesleğe yirmi yılını verdiğinde Kongre gevezeliğinin gerçek değerini öğrenirsin.
Cuando lleves 20 años en el oficio, aprenderás a medir la importancia de cada discurso.
Önümüzdeki on yada yirmi yıl, bir hayatta kalma savaşı yaşanacak.
Pero habrá una lucha por la supervivencia durante los 10 ó 20 próximos años.
Yaşlı olan madenlerde yirmi yıl kalmış.
Veinte años en las minas, el viejo.
Yirmi yıl evvel cahil aptallardan oluşan bir çete laboratuvarımı yıktı.
una banda de incultos destruyó mi laboratorio.
Yirmi yıl, belki de otuz yıl sonra.
¿ Dentro de 20 ó 30 años?
Aslında "Yirmi Yıl Sonra" dan bahsediyorum.
Aunque no es en "Los Tres Mosqueteros", es en "Veinte Años Después".
Yirmi yıl boyunca hep aynı eseri sahneledi.
Ella siguió haciendo la misma presentación por 20 años.
Yirmi yıl mı?
¿ Veinte años?
Bir de bakmışsın yirmi yıl geçivermiş.
Y cuando quieres darte cuenta, han pasado veinte años.
Ama bu yirmi yıl öncesi.
Eso fue hace 20 años.
Yirmi yıl evvel şu anda gördüğün adam değildim.
Hace 20 años no era el hombre que soy ahora.
Yirmi yıldan beri savaş ekonomisi ile yönetilen bir ülkede, ekonominin frenlerine bastığın zaman bütün geçişin tereyağından kıl çeker gibi olmasını bekleyemezsin.
¿ No esperarías que tras 20 años preparándonos para la guerra... al pegar un frenazo, la transición iría como la seda?
Yirmi yedi yıl önce, aktristin biri evli bir yönetmene aşık oldu ve ikiz çocuk doğurdu.
Hace 27 años, una actriz se enamoró de un director casado... y dio a luz a mellizos.
Bir bardak şaraba yirmi damla, yeterince ılık olsun. Biraz da şeker ekleyin.
Veinte gotas en una copa de vino bien caliente y añadir un terrón de azúcar.
Altı bin ölü, yirmi bin yaralı ve iki yıl süren savaş.
600.000 hombres asesinados 200.000 heridos... y dos años de guerra.
Yirmi yıl önce.
¡ Fue hace 20 años!
Evet, ama bu 20 yıl veya daha fazla sürebilir. Veya yirmi saat.
Si, pero eso puede tomar mas de veinte anhos.
Onu senden yirmi beş yıl önce gördüm.
Lo vi nacer y crecer 25 años antes que tú.
Bu yıl da tatile çıkmazsak toplamı yirmi aya indirebiliriz.
Si renunciamos a las vacaciones, acabaremos en veinte meses.
Yirmi kağıda o göbek bile atar. Yanılıyorsun!
Les das veinte billetes y te saca en brazos!
Çünkü yirmi iki yıl sana sana hizmet ettim.
He dirigido la fábrica de Forcella, la pastelería...
Bu kadar. Ne zannettin? Yirmi iki yıl sonra, öylece kalkıp gideceğimi mi?
¿ Después de 22 años iba a quedarme con una mano delante y otra detrás?
Bak, yirmi yılda dünya nasıl değişti.
Veinte años.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]