Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ N ] / Ne yaptı ki

Ne yaptı ki перевод на португальский

1,740 параллельный перевод
Neden, ne yaptı ki?
Porquê? O que é que ele fez?
Şöyle söylemeye devam edecekler : "Oğlu bunca zaman ne yaptı ki?"
Eles todos dizem, "O que é que o rapaz fez?"
- Ne yaptı ki? - Bırakın beni! - Neden?
- O que é que ela fez?
Bir hastası ile kaçınca ne yaptı ki?
O que fez ele? Fugiu com uma paciente?
Ukalalık olarak almayın ama bugünün haricinde ne yaptı ki?
Bom... com o devido respeito, a partir de hoje O que fez?
Sen tam olarak ne yaptın ki?
E o que é que fazes, exactamente?
Ne yaptım ki.
Não tem importância.
Ne kötülük yaptım ki?
Porque pratico maldade?
- Adama ne yaptınız ki?
O que lhe fez?
Sence bunun anlamı ne? Neden böyle birşey yaptı ki?
O que será que aquilo significa?
ben onlara ne yaptım ki?
- O que foi que eu lhes fiz?
Ne yaptığımı düşünüyorsun ki?
Que é achas que eu fiz?
- Ben ne yaptım ki?
- O quê eu fiz?
Ne yaptım ki?
O que eu fiz..?
Niçin bana böyle çirkin davranıyor bilmiyorum, ne yaptım ne ettim ki?
Não conheço nenhuma razão para que ele me trata tão mal, What've eu fui e fiz?
- Ben ne yaptım ki?
- O que é que eu fiz?
Ben sana ne yaptım ki?
O que é que eu te fiz?
Sana ne yaptım ki?
O que fiz eu?
Ne? Ben ne yaptım ki?
O que foi que fiz?
- Ne zaman boks yaptın ki sen?
Quando é que lutaste boxe?
- Peşne... - Onun ne yaptığını düşündün ki?
O que achava que ele estava a fazer?
Dekan Leakey'nin yan komşusu bize ne kötülük yaptı ki?
O vizinho do Decano Leakey não nos fez nada. Fizémos ao vizinho.
- Ben ne yaptım ki...? - Bırak dedim!
- O que fiz...?
"Onlar" ona ne yaptılar ki?
O que é que "eles" lhe fizeram?
Ne yazık ki varsın ve hala bana evimde ne yaptığını söylemedin.
Infelizmente, existes, e ainda não me disseste o que fazes em minha casa.
- Ne yaptığınızı sanıyordunuz ki?
- O que estavam a pensar?
- Hemşirelerin ne yaptığını sanıyorsun ki?
- O que achas que as enfermeiras fazem?
Ne yaptım ki ben?
- Porquê?
Sizin için yaptığımız güzel şeyleri hiçbiriniz hatırlamıyorsunuz ki. - Ne gibi?
Nenhum dos dois, se lembra das coisas boas que fazemos por vocês.
Hem sen ne yaptığını sanıyorsun ki?
O que achas que tens que dizer?
Sadece şunu anlamıyorum, seni bu kadar kızdıracak ne yaptım ki böyle bir şey yapma gereği duydun?
Só não percebo o que fiz para te deixar tão zangada a ponto de fazeres isso.
Ne zaman bunu mesele yaptık ki? Asla!
- Quando é que isso vai importar?
Ne yazık ki yaptıkları sadece mide bulantısına neden oldu.
Infelizmente apenas causou náusea.
Ne yaptığını anlayamaz ki.
Não sabes o que estás a fazer.
Ne yaptım ki?
O que é que eu fiz?
Ne yaptım ki?
- O que é que eu fiz?
Ne yaptın ki?
Porque foste presa?
- Ne yaptım ki? Üç maymunu oynamayacağım anne.
Não te faças de parva, mãe.
- Sanıyorsun ki bana ne yapmam gerektiğini söylediğinde içgüdülerim tersini yaptırıyor ne yapmam gerektiğini düşündüğünü söylemeyerek yapmam gerektiğini düşündüğün şeyi yapacağım.
Acha que quando diz o que devo fazer, o meu instinto é para fazer o contrário. Então ao não me dizer o que fazer, farei o que acha que devo fazer.
Ben ne yaptım ki?
O que foi? O que é que eu fiz?
- Ben ne yaptım ki, efendim?
- O que é que eu fiz, stôra?
Fakat kim olduğumuzu, nerede olduğumuzu, hele ki ona ne yaptığımızı hatırlarsa..
Mas se se lembrar de quem somos, onde estamos... sem mencionar do que lhe fizemos.
Yeniden yaptığın o güzel okuldan sonra seni başka ne rahatsız edebilir ki?
Reconstruíste uma bela escola em Westchester, rapaz!
Ama şunu bil ki, X-Men'lerden herhangi birisine bulaşırsan. Emin ol ki, sana ödeme yapan insanların burada ne yaptığından haberleri olur.
Mas fica a saber... se contares o que sabes sobre os X-Men para alguém... garanto que as pessoas que te pagam... vão saber o que fizeste por aqui.
- Sen ne yaptın ki?
- Que é que fizeste?
Kendimize öylesine bir süreç yarattık ki, çok karlı imar anlaşmaları yaptık. Ne de olsa paramparça ettiğimiz bir ülkeyi yeniden yapılandırmamız gerekiyordu. Bu hakikaten de iyi bir iş olmuştu, özellikle de büyük inşaat şirketleriniz varsa.
E no processo criamos para nós algumas construções lucrativas contratos para reconstruir um país que essencialmente destruímos.
Ve en büyük problemlerden biri tabii ki toprak ve bizim toprağa ne yaptığımız ve havaya ve de suya, gıdamızı sağlayan her şeye.
E um dos maiores problemas CHARLOTTE GERSON FUNDADORA DO INSTITUTO GERSON é claro, o solo, e o que fazemos ao solo, ao ar e à água, e tudo o que metemos na nossa comida.
Bunu hak edecek ne yaptım ki ben?
O que fiz eu para merecer isto?
Ne yaptığıma dikkat et ki, beni aynen takip edebilesin.
Presta atenção ao que estou a fazer para fazeres, exactamente, o mesmo.
Ben ne yaptım ki?
O que foi que eu fiz?
Ne var ki 20 sene oldu ve senede 400'den fazla gösteri yaptığımdan...
Mas, claro, já foi há vinte anos, e dou uns 400 espectáculos por ano.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]