Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ S ] / Söylerim

Söylerim перевод на португальский

7,368 параллельный перевод
Yaklaşınca söylerim.
Não sei. Aviso lá mais perto.
Sevgilimi ararım. Hayatta olduğumu söylerim.
Ligar para a minha namorada, contar que sobrevivi.
Bugün ona şoförlük yapamayacağını söyle, yoksa ben söylerim.
Por que não lhe diz que hoje não pode guiar, ou terei eu de lhe dizer.
Ona bir şeyler söylerim.
Dir-lhe-ei qualquer coisa.
Bir dahaki sefere işe tek başına çıkabileceğini Miller'a söylerim.
Vou dizer ao Miller que, para a próxima, vais sozinho.
Yani şarkı söylerim, herkes söyler. Ama güzel söyleyemem.
Quero dizer, canto, toda a gente canta.
- Seni aramasını söylerim.
Vou lhe pedir para ele te ligar.
On beşinde tatile çıkıyor, o zaman söylerim.
Ele vai de férias no dia 15. Eu digo-lhe.
Ben anneme söylerim.
Eu resolvo as coisas com a mãe.
Seninle birlikte olduğumuz süre boyunca başka bir erkeği daha çekici bulursam veya azıcık bile kafam karışırsa sana söylerim.
Se alguma vez na nossa vida a dois eu me sentir atraída por outro homem ou um pouco confusa, dir-te-ei sempre.
- Bunu diğerlerine söylerim.
- Óptimo. Eu digo aos outros.
Anneme takıldığımızı söylerim böylelikle. Sonra birbirimizin hayatından çıkmış oluruz.
Posso dizer à minha mãe que estivemos juntos e não temos de nos ver mais.
Onlar söylemiyorsa ben söylerim.
Se eles não dizem, digo eu.
Telsizle Ed'e ulaşıp ilerlediğinizi söylerim.
Eu falo com o Ed, digo-lhe que continuas.
Ben... sana düşüncelerimi söylerim.
Dou-te a minha opinião, absolutamente.
- Hastalık izni alırım. İş yerini arar söylerim.
Vou ligar para o trabalho e dizer-lhes isso.
- Yoksa herkese senin ne mal olduğunu söylerim.
Ou conto a todos como a senhora é!
Tadına baktığımda söylerim.
Digo-te depois de provar.
Livia'ya söylerim.
Eu digo à Livia.
Tamam, sana sonra söylerim.
Está bem, digo-te depois.
Ve karşı cinsin bazı üyelerinin, bunu oldukça çekici bulduğunu söylerim sana.
E fica sabendo que alguns membros do sexo oposto acham-no muito atraente.
Ben söylerim, eski dostum.
Velho amigo...
Jock'a söylerim, hizmetçi kışlalarını hazırlar.
Vou pedir ao Jock que nos prepare o quarto dos empregados.
Ona iyi iş çıkardığını söylerim.
Direi à Estelle que estiveste bem.
Anneme söylerim sana bir yer tutar.
Garanto que a minha mãe te guarda um lugar.
- Veya Danny'ye söylerim.
- Posso chamar o Danny para isso.
- Yap bakayım. Hissedersem sana söylerim.
Faz e eu digo-te se consigo sentir.
Söylerim.
Eu corro.
Eve geldiğinde sizi aramasını söylerim.
Peço-lhe que te ligue quando chegar a casa.
Muhtemelen ikimiz de yaşlanınca ona söylerim. Ve Monroe mezarında çürürken.
Talvez eu lhe conte quando formos velhas e o Monroe já estiver morto.
- Yoksa anneme söylerim!
- Ou conto à minha mãe!
Tamam ama yarın işte uykum gelirse herkese söylerim.
CALENDÁRIO DE ACONCHEGOS Certo, mas se eu amanhã estiver sonolento no trabalho, posso contar a toda a gente o motivo.
Babama söylerim.
Vou chamar o pai.
- Hadi söyle bakalım. - Söylerim.
- Bem, isto deve ser interessante.
Ona sonra seni aramasını söylerim.
Liga-te depois.
Paul'e söylerim, gidip göle bakar.
Eu mando o Paul procurar ao lago.
- Evet, hep aynı şarkıyı söylerim.
- Já? Sim. Canto sempre a mesma.
- Evet, belki bir gün söylerim.
- Sim, um dia, canto-a para si.
Sekreterime bugün bir tane hazırlamasını söylerim.
Vou pedir à minha secretaria para fazer um esboço hoje.
Yardımını istersem sana söylerim.
Se quiser a sua ajuda, eu peço.
Onlara beyninin yıkandığını söylerim.
Digo-lhes que te fizeram uma lavagem ao cérebro.
... sürekli yalan söylerim.
... é que estou sempre a mentir.
Öğrencilerime sık sık aklın koca bir evren olduğunu söylerim.
Digo com frequência aos meus alunos que a nossa mente é um universo.
Tanrı aşkına! O saçmalığı zaman zaman söylerim ben.
Oh deus, às vezes eu digo essas tretas.
Orospuna elveda dediğini söylerim.
Direi à tua puta, que disseste adeus.
Dedim ya, bazen yalan söylerim.
Como eu disse, às vezes minto.
Anneme yabancının tekinin kuzenimi kaçırdığını söylerim.
Direi à minha mãe que a minha prima foi raptada por gringos.
- Geldiğinizde söylerim, öncesinde değil.
- Digo-lhe quando aterrar.
Azıcık söylerim.
Só um bocadinho.
Nasıl bittiğini söylerim sana.
Depois, digo-te como foi.
Ah, aslında aslında şu an çok meşgul, ve doğru zamanı bekliyorum. Sonra söylerim.
Foi apenas...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]