He's so happy Çeviri Türkçe
271 parallel translation
- He's so happy being Teddy Roosevelt.
- Teddy Roosevelt olmaktan çok mutlu.
I love Danny as much as he does and I'm just as happy as he is that Danny's doing so well.
Danny'yi ben de onun kadar seviyorum ve Danny'nin iyileşmesine en az onun kadar seviniyorum.
He felt so happy, he made up another song.
Öyle mutlu hissediyormuş ki, yeni bir şarkı yazmış.
He's just a kid... so he's happy.
O daha genç. - Tasası yok.
He's so happy
O çok mutlu
When he first hears about it, he's so happy.
İlk duyduğunda çok mutlu oluyor.
When he's dead, I'm gonna be so happy.
Öldüğünde, öyle mutlu olacağım ki.
"He's talking away, so he's happy".
Konuşuyor, öyleyse mutlu diyorsun.
And he goes home thinking that he's taken me, so everybody's happy.
Beni aldattığını sanıyor, yani herkes mutlu.
I'm so happy he's not here.
Burada olmadığına çok sevindim.
Apparently, or so they tell me, he's so happy he hasn't felt the need to address himself to anyone for two weeks.
Görünüşte, ya da bana söylediklerine göre çok mutlu... İki haftadan beri kimseyle konuşma ihtiyacı hissetmemiş.
He's so tickled with those guns... he'll be celebrating for a week and happy to do us a favor.
Silahlardan o kadar memnun oldu ki, bize iyilik yapmak hoşuna gidecek.
He's so happy.
Mutlu olun.
And he's so happy.
Ve o kadar mutlu oluyor ki.
The P.C.'s happy, so am I. He wants more results, so do I.
P.C. mutluysa ben de mutluyum. O neticeye bakıyorsa, ben de...
These last days he was so happy and at peace with the world.
Son günlerce çok mutluydu, dünya ile barışıktı.
How happy he is, he clings to life so tight.
Nasıl seviniyor? Nasıl yapışmış hayata?
He's so happy!
Dünyalar onun oldu şimdi.
He's so happy.
Nasıl da mutlu oldu.
Look, when this baby comes out and sees me... he's gonna be so happy and so proud.
Bak, bu bebek gelip de beni görünce... çok mutlu ve gururlu olacak.
Yes, years ago, when his wife was giving birth, he was so happy that he bought a large pot of wine.
Evet, yıllar önce karısı doğum yaparken o kadar mutlu oldu ki büyük bir şarap şişesi aldı
And he looked at me... real funny, sort of sad like... and he said, "So this is all it takes to make you happy."
Ve yüzüme garip bir bakış attı. Bir çeşit hüzünlü bir bakış. Ve "Yani bütün bunlar seni mutlu etmek için mi?" dedi.
What's he so happy about?
Neden o kadar mutlu?
What's he so happy about?
- Niye bu kadar mutlu ki?
Matter of fact, he's so happy here, Janet, that I've decided to keep him and raise him myself.
Aslına bakarsan, o burada çok mutlu, Janet, bu yüzden ona burada ben bakmaya karar verdim.
If he's so good, why are you so happy?
Eğer çok iyiyse, neden bu kadar mutlusun?
- Dad is never so happy as when he's looking forward to something.
Babam gelecekle ilgili beklentileri olduğunda, hiç olmadığı kadar mutlu olur.
Frank was so happy he wasn't dead that he gave me my driver's license.
Frank ölmediğine o kadar sevindi ki bana ehliyetimi verdi.
luis, i've spoken to your father. he's so happy to hear that you're safe.
Elbette bıçaklarından bonsai ağaçlarını çıkarabilirsen.
He got them to move that streetlight, so I'm sure he's happy about that.
Sokak ışıklarının yerini değiştirdiler eminim buna sevinmiştir.
Why's he so happy?
Niye böyle mutlu?
So far he's been happy to play with his crayons - waiting for the meeting to end so he can chase your pretty daughter.
Şu ana kadar kalemlerle oynamaktan mutlu. Toplantının bitmesini bekleyip, kızının peşinden koşacaktır.
I was so happy when I met him and I and he was this like kinda Matt Damon esque kinda short... yeah... not good looking at all jus-just a kind of a little bit of a re invention of the character
- Evet. - Ayrıca o kadar yakışıklı değilim. - Hiç yakışıklı değilsin.
Look, he's so happy he's crying.
Bakın, o kadar mutlu oldu ki sevinçten ağlıyor.
So long as he's happy.
Mutluysa mesele yok.
The guys wonder, why's he so happy.
Adamlar, neden o kadar mutlu olduğunu merak etmişler.
My dad's so happy he whistles when he goes to the bathroom.
Babam öyle mutlu olur ki... banyoya giderken ıslık çalar.
So there he is, warm and happy to be alive and he starts to sing.
lsınan minik serç e hayatta kalmanın mutluluğuyla şarkı söylemeye başlamış.
So, she's happy... he's miserable.
Yani Ellen çok mutlu. Mickey ise mutsuzdu.
It was a poor doll-maker's apprentice who fashioned us but Luisa and I were happy because he had made us so we could love others.
Bizi yapan zavallı çocuk, bir heykel dükkanında çıraktı. Her şeye rağmen, Louise ve ben çok mutluyduk. Bizi karşılık göremediği aşkı için yapmıştı.
He's so happy since the day... he fell in love in a real big way.
O büyük yolda aşık olduğundan beri... Çok mutlu hissediyor kendini.
He's going to be so happy.
Eminim, çok mesut olucak. - Evet, ben de öyle düşünüyorum. Na, tatlım.
He's so happy now!
Ne kadar mutlu!
I mean, you look so happy. Who said it's a he?
Adam oIduğunu kim söyIedi?
So he's probably not too happy to come here.
Bu yüzden buraya gelmekten pek mutlu değildir herhalde. İşte geldi.
I didn't encourage it during his so-called marriage, but now that he's free, whatever makes him happy.
Sözüm ona evliliğinde cesaretlendirmek istemedim ama artık evli olmadığına göre, nasıl mutlu oluyorsa.
He's so happy.
Çok mutlu.
So I'm sure he'd he happy to know that his death was bringing us all together, and all brought to you by Channel 6, his father's enemy station.
Eminim, ölümünün hepimizı biraraya getirmesi onu mutlu ederdi ve bütün bu olanların babasının rakibi olan Kanal 6'da yayınlanması.
He's going to be so happy to see you!
Seni görünce çok mutlu olacaktır!
Ha ha ha ha ha! [Cackling] Wonder what he's so happy about.
Ha ha ha ha ha! Neden bu kadar mutlu olduğunu merak ediyorum.
ralph just came in to tell me that he's so happy with my work that he wants me to be the new merchandising manager for polo retail.
Ralph odama geldi, benden çok memnun olduğunu söyledi ve benim Polo'nun yeni satış ve pazarlama müdürü olmamı istiyor.
he's so cute 178
he's so handsome 49
he's so hot 26
he's so beautiful 30
he's so little 16
he's so funny 25
he's so sweet 53
he's sorry 51
he's so nice 39
he's so young 27
he's so handsome 49
he's so hot 26
he's so beautiful 30
he's so little 16
he's so funny 25
he's so sweet 53
he's sorry 51
he's so nice 39
he's so young 27
he's solid 19
he's so cool 26
he's so old 20
he's so good 24
he's so 52
so happy to see you 17
so happy 93
happy birthday to me 40
happy anniversary 255
happy mother's day 31
he's so cool 26
he's so old 20
he's so good 24
he's so 52
so happy to see you 17
so happy 93
happy birthday to me 40
happy anniversary 255
happy mother's day 31
happy to be here 18
happy halloween 164
happy birthday 2865
happy 1779
happy birthday to you 470
happy father's day 24
happy valentine's day 135
happy day 44
happy easter 54
happy days 81
happy halloween 164
happy birthday 2865
happy 1779
happy birthday to you 470
happy father's day 24
happy valentine's day 135
happy day 44
happy easter 54
happy days 81
happy christmas 144
happy holidays 175
happy ending 39
happy thanksgiving 306
happy trails 36
happy holiday 32
happy to see you 20
happy family 66
happy new year 704
happy life 35
happy holidays 175
happy ending 39
happy thanksgiving 306
happy trails 36
happy holiday 32
happy to see you 20
happy family 66
happy new year 704
happy life 35
happy hour 26
happy to help 108
happy mardi gras 38
happy thoughts 29
happy hunting 95
happy now 166
happy to 82
happy to do it 37
happy to help 108
happy mardi gras 38
happy thoughts 29
happy hunting 95
happy now 166
happy to 82
happy to do it 37