Till the end Çeviri Türkçe
1,014 parallel translation
He was mad till the end.
Sonuna kadar deliydi.
I'll have to stay till the end
Ben oyunun sonuna kadar buradayım.
And when my tomb is finished and sealed it will be mine while the earth stands, till the end of time.
Mezarım bitirilip kapatıldığında da Dünya varoldukça, sonsuza dek benim olarak kalacaklar.
At your post till the end - only dead drunk!
Sonuna kadar görevinin başında, ama zil zurna sarhoş!
Might be shrouded in mystery till the end of all time, sir.
Sonsuza değin güzemini koruyabilir, efendim.
I'll continue to do so till the end of my life.
Hayatımın sonuna değin böyle yapmağa devam edeceğim.
We'll eat out till the end of the month!
Bu durumda ay sonuna kadar dışarıda yemek yiyeceğiz!
And stay out till the end of the term!
Dönem sonuna kadar sizi bu sınıfta görmek istemiyorum.
Till the end of war.
Savaşın sonuna kadar.
We'll play this out till the end, just as you wanted.
Herşey istediğin gibi olacak.
But the camps are finished We've hung on till the end
Ama kamplar kapandığında, biz sonunda asılacağız.
- It'll heal till the end of war.
- Savaşın sonuna kadar iyileşir.
Hold this man till the end.
Bu adamı sona saklayın.
They know, and they'll go on knowing till the end of their days, and beyond, in the twilight zone.
biliyorlar ve onlar bunu başarmak için denemeye devam ediyorlar. tekrar ve tekrar deniyorlar... alaca karanlık kuşağında.
We hope this revolutionary couple to be together till the end of their lives and stick to revolution thoroughly
Devrimci hayatlarının sonuna kadar mutlu olacaklarına, ve devrimden ayrılmayacaklarına inanıyoruz.
We will stay together till the end.
Sonuna kadar birlikteyiz.
I fight till the end.
Sonuna kadar savaşacağım.
The father called down curses upon the torturer... and his lost soul now wanders about till the end of time.
Kızın babası, işkencecilere lanetler savurmuş adamın kayıp ruhu, sonsuza kadar dolanıp duruyormuş.
... and I'II hawk and spit till the end of my days.
- Bir sonraki. - Bu sefer işim var.
You'll be given your wages till the end of the month.
Ay sonuna kadar olan ücretini alacaksın.
Atlantic City track's open till the end of the month.
Atlantik City yarışları bu ayın sonuna kadar devam edecek.
See here. The track's open till the end of the month.
Baksana, yarışlar ay sonuna kadar devam ediyor.
See this creature with her curbstone English that'll keep her in the gutter till the end of her days?
konuştuğu kenar mahalle İngilizcesiyle... hayatının sonuna dek ayak takımına mahkum şu kız var ya.
See this creature with her curbstone English that will keep her in the gutter till the end of her days?
Konuştuğu kenar mahalle İngilizcesiyle... hayatının sonuna dek ayak takımına mahkum şu kız var ya.
♪ Another girl who will love me till the end
Another girl who will love me till the end
He places you, and since we can't wait till the end of the week for our pay, he gives you an advance on a daily basis.
Sana iş bulur, maaşımızı alacağımız güne kadar bekleyemediğimiz için de sana günlük olarak avans verir.
Every second, till the end.
Her saniye, sonuna kadar.
L gave UP - I was going to be dragged along till the end.
Bu işin sonuçlarına katlanmak zorundaydım.
♪ Once a villain, You're a villain till the end
Sen ölene kadar kötü olacaksın...
We can hold out on these positions till the end of the war and longer.
Bu mevzilerde savaşın sonuna dek, hatta daha uzun süre dayanabiliriz.
But it didn't work, so I stayed in Clermont-Ferrand till the end.
Rejim binbaşısı hislerimi anladı.
the rush of the mountain stream, the bleat of the sheep and the broad, clear highland skies reflected in tarn and loch form the breathtaking backdrop against which ewan mcteagle writes such poems as "lend us a quid till the end of the week."
Çağıldayan dereler, meleyen koyunlar ve dağ göllerinden yansıyan İskoçya dağlarının engin gökyüzünün yarattığı fonda, Ewan Mc Teagle "Hafta Sonuna Kadar Bir Sterlin Borç Versene" gibi şiirler yazmaktadır.
I have received an order from Chief Ba Shan and he has decided to launch attack next month and we've been given till the end of this month to exterminate the gang at Da Kun Mountain
Şef Ba Shan'dan bir emir aldım! gelecek ay bir saldırı planlıyormuş! Ve bu ayın sonuna kadar...
You see, I am perfectly sober again, and so I shall stay till the end of my life.
Görüyorsunuz, tamamen ayıldım ve hayatımın sonuna kadar da böyle kalacağım.
We can use his place. Paid up till the end of the week.
Hafta sonuna kadar kirası ödenmiş.
I love you till the end
"Seveceğim seni hep!"
I'll love you till the end
"Seveceğim seni hep!"
I love you till the end
"Seveceğim seni hep."
I'll follow my master till the end
Sonuna kadar efendimin arkasındayım
- Follow my master till the end
- Sonuna kadar efendimin arkasındayım
It'll be in dumpsters till the end of time!
Sonsuza kadar çöplüklerde kalacak!
Yeah, I reckon if he could've lasted Till the end of that first minute He would've had the killer worried.
İlk dakikanın sonuna kadar dayansa Katil'i kaygılandırırdı.
Something to turn on my fancy roam, free for a time till the rhyme's recall, then as I end the refrain, thrust home!
Dikkat et düşecek elinden şişin, emin ol mutlak, baladın sonunda bitiktir işin.
We'll go till the end.
Doğru!
Oh, yes, sire,'till the scourge brought about his untimely end.
Evet, majeste, belası zamansız sonunu getirene kadar.
These Greeks to Macedonia, to till the soil and work in the mines to the end of their days.
Bu Yunanlar Makedonya'ya günleri dolana kadar toprak sürüp madenlerde çalışacaklar.
I'd go to a faraway end of the beach and write post cards and letters and keep up my third person journal till it was time to meet him outside the bathhouses on the street.
Uzağa, plajın sonuna kadar gidip sokakta kabinlerin dışında onunla buluşma vakti gelene kadar kartpostallar, mektuplar ve üçüncü şahıs günlüğümü yazdım.
'My orders were then to follow the others out, staying till last. 'The end building houses the generator -'the main dynamo that supplies power to the whole factory.
Bana verilen emirde, grubu en geriden takip edecek ve tüm fabrikaya enerji sağlayan elektrik santrali binasına gidecektim.
That's the reason why they're going with us and we will defend them till the very end.
Bun nedenle, bizimle birlikte gelecekler ve sonuna kadar onları savunacağız.
Fighting was desperate and raged on... till the heights at each end of the front were occupied.
Şiddetli ve korkunç çarpışmalar iki taraftaki tepelerin ele geçirilmesiyle sona erdi.
We were the best of pals till the very end.
Sonuna kadar çok iyi dost kaldık.
till then 150
the end 682
the end is near 23
the end justifies the means 17
the ending 24
the end of the world 62
ending 49
ended 73
endless 22
ends 83
the end 682
the end is near 23
the end justifies the means 17
the ending 24
the end of the world 62
ending 49
ended 73
endless 22
ends 83
ender 53
enders 31
endurance 18
end of story 551
end of the road 27
end of conversation 21
end of the line 92
end of the week 38
end of the hall 30
end of an era 18
enders 31
endurance 18
end of story 551
end of the road 27
end of conversation 21
end of the line 92
end of the week 38
end of the hall 30
end of an era 18
end of discussion 146
end of days 17
end of the month 22
end of the day 44
end of 34
end up like me 26
end job 24
endlessly 20
end it 89
end quote 27
end of days 17
end of the month 22
end of the day 44
end of 34
end up like me 26
end job 24
endlessly 20
end it 89
end quote 27