English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ B ] / Benim annem

Benim annem Çeviri İngilizce

3,669 parallel translation
Benim annem burada ölüyor, sen ise bir büstü tamir etmek için para mı istiyorsun?
No, no, no, no, don't give me this act. Charlie, calm down.
Sevgilimin annesi ve benim annem birbirlerine aşık oldu.
My girlfriend's mom and my mom have become lovers.
Bir hafta önce benim annem, emekliler topluluğunda kız arkadaşlarıyla golf oynayıp Cagney Lacey'in tekrar yayınlarını izliyordu.
A week ago my mother was living in a retirement community playing golf with her girlfriends and watching reruns of Cagney Lacey.
Çünkü bu benim annem olsaydı, bu onun bana yazdığı sözler olsaydı birileri onun ölümünün bedelini ödemeden burada oturuyor olmazdım.
Because if this were my mother, if these words were written for me, I don't know how I could sit still until someone paid for her death.
Benim annem.
That'd be mine.
Jimmy, bu benim annem, kendisine bayılıyor ama,... şimdi senin ismini ikinci kere söyleyecek olmama rağmen, eminim ismini hatırlamayacak.
Jimmy, this is my mother, who is so self-involved that, though I have now said your name twice, I bet she has no idea what it is.
Evet, benim annem de çift vardiya çalışmamı istiyor.
Yeah, my old lady's like, bring home the double overtime.
Onun annesi benim annem.
Her mother is my mother.
O benim annem.
That's my mother!
- O benim annem! - Bir şey yapamazsın!
That's my mother!
- O benim annem.
- She's my mother.
Hanımefendi, benim annem güpegündüz vuruldu.
Lady, my mother was shot in broad daylight.
Benim annem işte... Hep ailesini düşünür.
Yeah, that's mama - - always thinking about us.
Birincisi, ben çocuk değilim. İkincisi sen benim annem değilsin.
I am not a child, first of all, and second of all, you are not my mother.
Sen benim annem değilsin. Sen de benim çocuğum değilsin.
You are not my Mother.
Benim annem var.
I have a mother.
Benim annem hâlâ yaşıyor.
My mother's still alive.
Çünkü o benim annem, Vanessa.
Because she's my mother, Vanessa.
O benim annem.
That's my mom.
Seninle aynı yatakta yatınca, bu onu benim annem falan mı yapıyor?
She hops into bed with you, and, what, that makes her mom?
O benim annem.
She's my mother
Uzak dur. O benim annem.
She's my mom.
- Bu benim annem.
This is my mother.
Eline bir bardak soğuk beyaz şarap tutuşturacağız ve o da ne, benim annem orada dolanıyor ikisi de birer eğitimci ve anne.
We hand her a glass of chilled white wine, and, oh, look, my mom is walking over, and they're both educators and mothers.
O benim annem, ve burası da onun evi.
She's my mother, and it's her house.
Benim annem müdürle yattı ve taşınmak zorunda kaldık.
My mother slept with my principal, and we had to move.
Benim annem, ben çok yapışkan olduğum için babamın bizi terkettiğini söyledi.
My mother said the reason my father left us is because I was too clingy.
Benim annem bir keresinde beni çöplüğe götürüp bozuk bir buzdolabında ölü bir fareyle oynamama izin verdi,
My mother once took me to a dump, let me play in a busted refrigerator with a dead mouse,
O benim annem.
Uh, yeah. That's my mom.
Ah, aklıma gelmişken, benim annem kendi öz evladını terk edip, 20 yıldan fazla başkasının çocuklarına baktı.
Oh, come to think of it, my mother abandoned her own child and raised someone else's children for more than 20 years.
Annem hatamı telafi etmemi istedi. Joya'ya hiçbir şey olmayacak. Onu korumak artık benim sorumluluğum.
Mom's last wish was for me to make amends protecting Joya is now my responsibility...
Her zamanki gibi, annem benim küçük düsürülmemin onunla ilgili olduguna karar verdi.
As usual, my mother decided my humiliation was about her.
Annem, ben bebekken öldü ve babam benim bütün ailemdi ve onlar da boğazını kestiler.
My mother died when I was a baby, and my father has been the only family I've ever known and they slit his throat.
Annem, benim mutfağa girmeme hiç izin vermezdi.
My mom never really let me in the kitchen.
Benim biyolojik annem. Çöpçü Adam'ın ikinci kurbanı.
It's my biological mother, the Trashman's second victim.
Benim adım Ravi, Babam Narayanamurthy, Annem Kameshwari, kızkardeşim Raji...
My name is Ravi, my father is Narayanamurthy, my mother is Kameshwari, my sister is Raji...
Ama öz annem bile benim çekici biri olmadığımı düşünüyordu.
But even my own mom didn't think I was attractive.
Ben... plastik kaplarımın bütün kapaklarını buldum, ve ben... Cüzam değilim ve... Ve benim gerçekten tatlı olan annem ücretsiz Beacon Hill konukevinin konforlarını bırakarak beni çok sevdiği için bu iğrenç dairede benimle kalmaya geldi.
I... found all the lids to my tupperware, and I-I... don't have leprosy, and... and my really, really sweet mother left the comforts of her free beacon hill guesthouse to come stay with me in my crappy little apartment
Annem ve babam dün akşam benim yüzümden tartıştılar.
My mom and dad were fighting about me last night.
Ninem benim deli olduğumu düşünüyor annem, bu kadar değişimin arasında saçma davrandığımı düşünüyor. Ama ben hep bu kişi oldum.
My Nana thinks I'm nuts, and my mom thinks I'm acting crazy'cause of all the changes going on, but this has always just been me.
Benim sadece ve sadece bir biyolojik annem var. Ve ben bunu mahvetmeyeceğim.
I also only have only one biological mother, and I'd rather not screw that up.
Annem, benim yaşamamam daha iyi oldu dedi.
My mother said it was better that I didn't live.
Antrenmandan sonra annem gelip ortalığı dağıtıp benim zulaları fırlatmadan biraz takılmak ister misiniz?
You guys wanna chill after practice, til my mom gets back, goes ballistic and rips the box out of the wall?
Annem her zaman benim en soluk olan olduğumu söylerdi.
Mom always said I was the dullest.
Tabii annem tarafından bana verilen borç para ile, fakat sanırım o onu unuttu, yani... teknik olarak, o benim sayılır.
Granted, Mom loaned me the money, but I think she forgot it, so... technically, it's mine.
Annem her zaman, benim varlığımı, gevşek bir prezarvatife borçlu olduğumu söyler.
The way my mom tells it, I owe my existence to a tight tube top and a loose condom.
Annem kayıp, ve Vince'i benim ilgilenmem için bana terketti.
Mom's gone missing, and I've been left to take care of Vince.
Jocelyn benim büyük annem.
Jocelyn, my... my grandmother...
Benim ailem annem.
My mother is my family.
Ama yani babam gittiğinden beri sanki annem benim sorumluluğumda.
I know. It's just ever since my dad left, I've felt responsible for her.
Annem, Baltıklarda benim ödediğim gezisini yapıyor, gelemeyecek.
Oh, my mom is on a baltic cruise that I paid for, so she can't make it.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]