Biraz daha yaklaş Çeviri İngilizce
401 parallel translation
Biraz daha yaklaşın.
Stand a bit closer together.
Biraz daha yaklaşırsan bağıracağım!
There is no temptation.
Eğer biraz daha yaklaşırsanız çığlığı basarım.
If you come closer, I'll scream.
Biraz daha yaklaş.
Come closer.
Her gece biraz daha yaklaşıyor.
Every night they come a little closer.
Biraz daha yaklaş.
Move a little closer!
Biraz daha yaklaş ve onlara bak...
Come a little closer and look into them.
Biraz daha yaklaşınız.
Move in a little.
Tamam, biraz daha yaklaşın.
All right. Move in a little bit, fellas.
Masaya biraz daha yaklaşırsanız... salonu gayet iyi görebilirsiniz.
And now if you'll just get up a little closer to the table... you'll all be able to view this room quite well.
Ona biraz daha yaklaş.
Bridegroom, please move a little toward her.
- Biraz daha yaklaşıp sokulmayı deneyelim.
- Let's try to sneak in a little closer.
Biraz daha yaklaş Kin.
Bring it in closer, Kin. OK, jump!
Tamam, biraz daha yaklaş.
All right, move in a little closer.
Evet. Girmez misin? biraz daha yaklaş, lütfen?
Won't you come a little closer, please?
Biraz daha yaklaşırsanız belki ne demek istediğimi anlarsınız.
If you look a little closer, maybe you can see what I'm talking about.
Biraz daha yaklaş bak...
Little closer look...
Biraz daha yaklaş, o zaman cehennemde görürsün.
Stand in the next line you come to, this side of Hell.
Şimdi biraz daha yaklaşın.
Now move a little closer.
Osvaldo biraz daha yaklaş.
Osvaldo, come a bit closer.
- Diski kırarım! Biraz daha yaklaşırsan, diski kırarım.
I'll break it, If you come any further, I'll break it.
- Biraz daha yaklaşırsan bağırırım.
- Come closer and I'll scream!
Biraz daha yaklaşın, lütfen.
A little closer together, please.
Haydi, biraz daha yaklaş...
Come on, a little closer...
Neden biraz daha yaklaşıp nasıl boyandığına bakmıyorsunuz?
Why don't you come a bit closer and have a look at how things are painted?
Canlarım, biraz daha yaklaşın.
Now, my pets, a little closer together.
Eğer biraz daha yaklaşırsanız, rehineleri vururuz!
If you come any closer, we'll shoot the hostages!
Kurdun onu duymadığından emin olunca biraz daha yaklaşıyor.
Satisfied that the wolf has not heard him, he approaches nearer.
Annenize biraz daha yaklaşın, siz de oğlunuza yanaşın.
Get closer to your mother, and you move nearer to your son.
Biraz daha yaklaş.
Come close to me. Please.
Tallulah, biraz daha yaklaşırsan avukatımı aramam gerekecek!
If you come any closer, I'll have to call my lawyer.
Biraz daha yaklaşır mısınız?
Would you move in a little tighter?
Biraz daha yaklaş.
A little closer.
Biraz daha yaklaşın.
Move over a little here.
Biraz daha yaklaş, lütfen.
Come a little closer, please.
- Evet efendim. Biraz daha yaklaşırsan geminin burnu eriyecek.
You come any closer, you'll melt your front end off.
Biraz daha yaklaş, Oskar.
Come a little closer, Oskar.
Bay Decker, o nesne her an Dünya'ya biraz daha yaklaşıyor.
Mr Decker, every minute brings that object closer to Earth.
- Biraz daha yaklaş.
Get a little closer.
Biraz daha yaklaşın.
Let us move a little closer.
Biraz daha yaklaşırsa onu sulara gömerim.
Any closer and I will blow her out of the water.
Biraz daha yaklaşırsa, onu öldürürüm.
I'll kill him if he comes any nearer.
Görünüşe göre, Barberton'daki en eski kayalar, yaklaşık 3.500 milyon yaşında bazılarıysa biraz daha eski ; yaklaşık 3.700 milyon.
Well, it turns out that the oldest rocks in Barberton are about 3,500 million years old, some of them slightly older, up to 3,700 million years.
Biraz daha yaklaş.
Come close.
- Biraz daha boru gönderin! - Kurtarma çalışmaları üç gün önce başladığından beri Leo'ya 17 metre daha yaklaşıldı.
- Since the operation began three days ago... the drill has cut its way 57 feet closer to Leo.
Ben de yaklaşık 5 dolar var, belki biraz daha fazla
Well I have about five, maybe a little over.
Yaklaş biraz daha.
Just a little closer.
Biraz geliştirilmiş ve teknolojik ilerlemeler var. İnsan özgürlüğünü yok etmek. için daha karmaşık yaklaşımlar izleniyor.
It has refinements, technological advances and a more sophisticated approach to the destruction of human freedom, but like every one of the superstates that preceded it, it has one iron rule :
Pekala, daha sıradan bir yaklaşım deneyelim. Biraz hafif müzik.
All right, try a more conventional approach, a little soft music.
- Biraz daha yaklaş, haydi!
A bit closer still.
Biraz daha yaklaşırsan, gözlerini patlatırım.
Come any closer
biraz daha iyiyim 16
biraz daha 472
biraz daha dayan 42
biraz daha var 16
biraz daha kal 33
biraz daha iyi 17
biraz daha bekle 17
biraz daha ver 22
biraz daha anlat 20
biraz daha alabilir miyim 17
biraz daha 472
biraz daha dayan 42
biraz daha var 16
biraz daha kal 33
biraz daha iyi 17
biraz daha bekle 17
biraz daha ver 22
biraz daha anlat 20
biraz daha alabilir miyim 17
biraz daha kahve 39
biraz daha şarap 27
biraz daha ister misin 62
biraz daha yukarı 28
biraz daha aşağı 16
biraz daha al 18
biraz daha sola 27
biraz daha zamana ihtiyacım var 21
biraz daha çay 21
biraz daha şampanya 21
biraz daha şarap 27
biraz daha ister misin 62
biraz daha yukarı 28
biraz daha aşağı 16
biraz daha al 18
biraz daha sola 27
biraz daha zamana ihtiyacım var 21
biraz daha çay 21
biraz daha şampanya 21
daha yaklaş 18
yaklaşık 83
yaklaşıyor 99
yaklaşın 139
yaklaş 303
yaklaşma 142
yaklaşıyorum 20
yaklaşıyoruz 63
yaklaştık 32
yaklaşıyorlar 62
yaklaşık 83
yaklaşıyor 99
yaklaşın 139
yaklaş 303
yaklaşma 142
yaklaşıyorum 20
yaklaşıyoruz 63
yaklaştık 32
yaklaşıyorlar 62
yaklaşmayın 75
yaklaşık olarak 54
yaklaştın 55
yaklaşma bana 41
yaklaşıyorsun 21
yaklaşık 2 18
yaklaşık 1 43
yaklaşık olarak 54
yaklaştın 55
yaklaşma bana 41
yaklaşıyorsun 21
yaklaşık 2 18
yaklaşık 1 43