English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ B ] / Biraz daha var

Biraz daha var Çeviri İngilizce

2,043 parallel translation
Biraz daha var...
Higher and higher I said your love Keep on
Bu bebeklerden biraz daha var ne dersin?
We still have these bebica. Right here in the refrigerator.
İçerde biraz daha var, onları da getireceğim.
Cutting another one inside, I'll get it for you.
Onun için biraz daha var.
Well, I'm 2 steps ahead of the hangman.
Bana stres altında olduğumu ve bu yapmam gerekeni yapmadığımdan değil, çünkü yaptım fazlasıyla veri topladım ve birçok alıntıyla onları destekledim hepsini tutarlı bir hale getirebilmek için biraz daha zamana ihtiyacım var.
And he said I should stress that it wasn't that I hadn't done the work, because I had, but I'd collected way too much data and backed it up with far too many citations, that I needed extra time just to make it coherent.
Pekâlâ, dinle, bu gece biraz daha geç saate kadar kalmana ihtiyacım var.
Okay, listen to me. I'm gonna need you to stay a little late tonight.
biraz daha zamana ihtiyacım var.
I just - I need more time to plan it.
Biraz daha vakit var.
There's time still.
Biraz daha kayalık var.
There's some more reef.
Diz için biraz daha kana ihtiyaçları var.
They need some more blood supplies for the knee.
Ama biraz daha zamana ihtiyacım var, o kadar.
I need more time with her, that's all.
biraz daha uzun, ama söylenecek var...
just a little bit longer, but it has got to be said...
Bazı fikirlerim var, biraz daha geliştirmek için zaman lazım.
Yeah. I got some great ideas percolating, I just need a little time to flesh them out.
Biraz daha muma ihtiyacımız var.
I think We need more candles.
- Avlanmak için biraz daha zamanımız var.
There's precious little to hunt down here.
Acilmasi icin biraz daha cabaya ihtiyaci var.
It needs more of the Indian toil to open up.
Biraz daha talime ihtiyacın var.
You needed more training.
Bu yüzden biraz daha zamana ihtiyacımız var.
That's why we need a little more time.
Beni sorguladığın her saniye o piçler biraz daha uzaklaşırken bu bir iki dakikanın ne önemi var?
What difference does it make... when every second you spend questioning me, these bastards are getting further away?
Bana biraz daha zaman verilmesine ihtiyacım var. Ve sonra muhteşem bir şey verebilirim.
I just need to be given a little bit more time, and then I can hand them something glorious.
Sadece biraz daha zaman ihtiyacım var.
I just need a little bit more time.
Biraz daha zamana ihtiyacım var.
It just... I need more time.
Biraz zaman alacak... ne de olsa daha önümüzde 19 gün var.
It will take time though.. And anyway we've got 19days.
- Evet, bir tane daha var ama biraz romantik.
- Yeah, there is another one.. But it's slightly romantic.
Telefonda dediğim gibi, ayırdıklarınız şablonda var biraz daha belirgin bir hâle getirmelisiniz.
Well, like I said on the phone, all you did was pick out the template, and we've got to get a little more specific.
Samimi olmak gerekirse bu okulda biraz daha çeşitliliğe ihtiyaç var.
And to be quite frank, We could use a little more diversity in this school.
Kainatta, Dünya'daki her sahilin kum taneciklerinden daha çok yıldız var ve sayılamayacak kadar gezegen var bu yıldızların yörüngesinde. Yani evrendeki tek canlı olduğumuz düşüncesi biraz kibirlice olurdu.
With a little imagination, could a few terrorists sabotage this massive network, cripple a mighty nation, perhaps even tear down modern civilization?
Biraz daha zamana ihtiyacın var.
Okay? You need more time.
Biraz daha sıkı giyinmende fayda var.
Maybe you should try wearing an extra woolly?
Biraz acelemiz var da daha sonra ofisinize bıraksam olur mu?
Yeah, we're in kind of a hurry. What if I just drop it by the office?
Pekala, biraz daha eşya var.
Okay, there's a lot more stuff.
Daha derinlere inebilmem için biraz daha zamana ihtiyacım var, sakıncası yoksa?
I just need to read you a little more, dig a little deeper into your psyche, if you don't mind.
- Biraz daha beze ihtiyacım var.
Take this. Laps. I need more laps.
Gerçeği öğrenmek için biraz daha zamana ihtiyacımız var.
Okay, we need a little bit more time To figure out the truth.
Torunumuzu bulmak için bir haftadan biraz daha fazla vaktimiz var.
Gives us a little bit more than a week to find our grandson.
Sadece biraz daha zamana ihtiyacım var.
I just need some more time.
Biraz daha zaman ihtiyacımız var.
We just need some time.
Biraz daha zamana ihtiyacım var.
I just need more time.
Biliyorum yanınızda çalışmaya daha yeni başladım ama biraz avansa ihtiyacım var.
Seeing as I just now started working for you, but... I'm gonna need an advance on my check.
Rahatla biraz, tanrım, daha yarım saat var.
Rela-a-a-x.god, we've got half an hour.
Biraz daha bibere ihtiyacı var.
Needs a bit more paprika.
- Biraz daha ışığa ihtiyacınız var mı, efendim?
- Do you need more light, sir?
Yapıyorum tabi, ama bundan biraz daha fazlası da var.
Uh, I do, but there's a lot more involved than that.
Boşandığım karımdan olan senden biraz daha büyük bir kızım var.
I'm divorced. I have a daughter a bit older than you.
Biraz daha Chardonnay'e ihtiyacın var.
Oh, you need more Chardonnay.
Biraz daha zamanımız var.
It looks like we still have a bit of time.
Biraz daha var.
I have some more.
İçimde bundan biraz daha karmaşık olacağına dair bir his var.
I got a feeling it's gonna be a little more complicated than that.
- Tezgahta biraz daha turta var.
Thank you, Rose.
Ee, biraz daha güçIü bir şeyin var mır?
Um, got anything a little stronger?
İlaç süreli salınımlı olduğundan biraz daha esneklik payımız var.
It's time-release, so we've got a little wiggle room.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]