English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ B ] / Biraz daha ver

Biraz daha ver Çeviri İngilizce

474 parallel translation
Biraz daha ver.
Give me a little bit...
Biraz daha ver.
Give me a little...
Ona biraz daha ver.
Give him some more.
Şimdi git ona biraz daha ver.
Now go give him some more.
Şundan biraz daha ver, baltaları al.
Give him some more of that. Get those axes.
- İkisinden de biraz daha ver.
- Give me some more ofboth.
Karısını ve çocuklarını sadece... geceleri görebiliyor. - Ona biraz daha ver.
- He sees his wife and kids only at night.
Biraz daha ver.
Hand me some more.
Biraz daha ver.
Give me more.
Hadi biraz daha ver..
Let me have a part too.
Haydi Maria, biraz daha ver.
Oome on Maria, give them some more.
Biraz daha ver.
Give me a little more.
Düzelmek zorundayım, biraz daha ver.
I have to recover, give me some more
Ona biraz daha ver.
Here. Give him some more.
O zaman bana biraz daha ver
Then give it to me... please
Ona biraz daha ver, açlıktan ölecek.
Give him some more - -- he's starving!
- Biraz daha ver.
- I need more.
Yeah, biraz daha ver
Yeah, give me some more
Biraz daha içki ver.
Give her another drink.
Bize biraz daha pul ver.
Give us a cou pie more stacks.
Bravo, bari şu herifin işini bitirene kadar, izin ver biraz daha kalalım.
Bravo. But let us stay just till I kill him for you.
Bana biraz daha şarap ver Ned.
Give me some more wine, Ned.
Biraz daha ucuza ver!
Tangerines!
Bana biraz daha yiyecek ver.
Give me another tin of grub.
Biraz daha güç ver.
Give it more.
Bana biraz daha zaman ver.
Time... Time to settle up.
Biraz daha ipucu ver.
How about something?
Sadece biraz daha ağırdan almağa çalışacağına söz ver.
Just promise, okay, that you'll try to take it a little easy.
Jonathan, sevgili arkadaşım Bay Matheson'a biraz daha brendi ver.
Jonathan, my dear fellow, more brandy for Doctor Matheson.
- Bulamadım ama biraz daha zaman ver.
- I haven't, but give us a chance.
Ama bana biraz daha zaman ver.
But you * ve got to give me more time.
Sadece biraz daha zaman ver, Helen.
Just a little longer, Helen.
Su Amerikalı adamın üzerinde biraz daha durmama izin ver.
Now, let me dwell just for one moment on the American male.
Biraz daha ışık ver. Oraya.
Give me some more light.
- Hanıma biraz daha likör ver.
Pour the lady another drink.
Biraz daha toprak ver.
Give me more earth.
Biraz daha viski ver!
More whiskey!
John, arkadaşın olarak, lütfen bize biraz daha zaman ver.
John, as a friend, give us just a little more time.
Bunu bitirince duvarlara biraz daha rutubet ver.
Oh, when you're through, little more moisture on the walls.
" Bize biraz daha kan ver, Chekov.
" Give us some more blood, Chekov.
Onu bana ver, sen biraz daha getir. Bayağı daha getir!
Give me that and get some more, a lot more!
Sadece biraz daha ekmek ver.
Just give us some more bread.
Bana biraz daha zaman ver.
give me a little more time
Zevklerimi, müziğimi, seni rahatsız ettiğimi, biliyorum, ama biraz daha kalmama izin ver.
I know my gaiety, my music, irritate you, but let me stay this way a little longer.
Bana biraz daha zaman ver.
Just give me a little more time.
Bana biraz daha viski ver.
Give me some more whisky.
Hadi, ona biraz daha tavuk ver.
Come on, give him more chicken.
Ver. Biraz daha var.
Okay, there's some more.
Diğerine biraz daha su ver.
Give the other some water.
Bana biraz daha yer ver, Billy.
Give me a little more room, Billy.
Bana biraz daha para ver. Sivil bir doktora götüreyim, Berivan'ı.
Give me some more money to take her to a private doctor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]