Buna ne diyeceksin Çeviri İngilizce
301 parallel translation
- Ah! Peki buna ne diyeceksin?
Can you beat that?
- Peki buna ne diyeceksin?
- What have you got to say?
- Buna ne diyeceksin, Whitely?
- What about it, Whitely?
Buna ne diyeceksin peki?
What do you say to that?
- Bak sen, buna ne diyeceksin?
- Well, how do you like that?
Woolridge kardeş. Buna ne diyeceksin?
Well, Brother Woolridge, what you got to say to that?
- Buna ne diyeceksin?
- How about that?
Buna ne diyeceksin?
What do you think of that?
- Buna ne diyeceksin?
How about that?
Buna ne diyeceksin?
How about that?
Buna ne diyeceksin bakalım?
How do you explain this?
- Buna ne diyeceksin, Bay Makul Şüphe?
- What about this, Mr Reasonable Doubt?
Buna ne diyeceksin Steve?
What about this, Steve?
Buna ne diyeceksin, emlak hırsızı?
What do you think about that, you real-estate thief?
- Buna ne diyeceksin?
- How do you like that?
Buna ne diyeceksin?
Come to that!
Peki buna ne diyeceksin?
What do you think about that?
Buna ne diyeceksin?
Now what?
Buna ne diyeceksin,
What have you to say to that,
- Buna ne diyeceksin?
- What about this?
Buna ne diyeceksin, General?
What do you say to that, General?
Atsan atılmaz satsan satılmazsın. Buna ne diyeceksin?
You are my millstone, and you, you are my flaming white elephant!
Peki, buna ne diyeceksin, sevgilim?
What do you say to that?
Buna ne diyeceksin?
Don't waste any sweat over it.
- Buna ne diyeceksin?
What about that?
Buna ne diyeceksin?
How could you tell?
Buna ne diyeceksin Boomer?
How would you call it?
Pekala, Kont, buna ne diyeceksin?
Well, Count, what do you say to that?
Peki, Franz buna ne diyeceksin?
Well, Franz, what do you say now?
O zaman buna ne diyeceksin?
Oh! Well, what do you call this then?
Buna ne diyeceksin?
What have you got to say to him?
"Buna ne diyeceksin, Trevor?"
"How about that, Trevor?"
İşte burada. - Buna ne diyeceksin Carla?
- What do you say about that, Carla?
Buna ne diyeceksin bakalım.
How about this for an answer!
Buna ne diyeceksin, Poirot?
What we say to that, Poirot?
Buna ne diyeceksin bakalım?
So what do you think about that?
Buna ne diyeceksin, Mesmer?
How about that, Mesmer?
Buna ne diyeceksin?
Can you beat this?
- Buna ne diyeceksin?
- ( Dean ) Can you beat that?
Buna ne diyeceksin peki?
What do you think of that?
Peki buna ne diyeceksin?
Then how'd that happen?
Pekala bayım, buna ne diyeceksin bakalım?
Okay, mister, what do you have to say about this?
Buna ne diyeceksin peki?
What do you call these?
Bakalım, denge için buna ne diyeceksin?
Well, how's this for balance?
Buna ne diyeceksin?
He needs his father at home.
Buna ne diyeceksin?
What do you call that?
Buna ne diyeceksin Elliot Draisen?
What do you say to that, Eliot Draisen?
Ne diyeceksin buna?
What about it?
Buna ne diyeceksin?
So what?
Şimdi sen hariç hepsi öldü! Ne diyeceksin buna?
Now that Yang Qingbiao and Chen Shengkang are dead, who could prove that?
- Buna ne diyeceksin Andrew?
What do you make of this, Andrew?
buna ne diyeceksiniz 16
buna ne dersin 495
buna ne demeli 38
buna ne dersiniz 119
buna ne diyorsun 131
buna ne diyorsunuz 38
ne diyeceksin 63
diyeceksin 119
diyeceksiniz 34
buna bayıldım 84
buna ne dersin 495
buna ne demeli 38
buna ne dersiniz 119
buna ne diyorsun 131
buna ne diyorsunuz 38
ne diyeceksin 63
diyeceksin 119
diyeceksiniz 34
buna bayıldım 84
buna sevindim 125
buna inanamıyorum 1067
buna bak 71
buna ihtiyacım var 46
buna gerek yok 406
buna değer 39
buna dayanamam 103
buna göre 57
buna ihtiyacım yok 72
buna rağmen 175
buna inanamıyorum 1067
buna bak 71
buna ihtiyacım var 46
buna gerek yok 406
buna değer 39
buna dayanamam 103
buna göre 57
buna ihtiyacım yok 72
buna rağmen 175