Gitmeme izin ver Çeviri İngilizce
579 parallel translation
Lütfen, gitmeme izin ver.
Please let me go.
- New York'a gitmeme izin ver.
- Let me go to New York. - Forget it.
Gitmeme izin ver!
Let me leave!
Kendi yoluma gitmeme izin ver.
Let me go my own way.
Tek gitmeme izin ver.
Let me go alone.
Gitmeme izin ver!
Let me go!
Gitmeme izin ver.
Let me go.
O silahi indir ve gitmeme izin ver.
Drop that gun and let me walk out.
Yalnızca, gitmeme izin ver.
Just let me go away.
Lütfen Korab ile gitmeme izin ver.
Please, let me go with Korab.
Lütfen Cecile. Gitmeme izin ver.
Please, Cecile, let go.
- Kiliseye yalnız gitmeme izin ver.
- Let me go into the church, alone.
"O tarafa bakma Gitmeme izin ver"
Don't look that way Let me go
- Lütfen, gitmeme izin ver.
- Please, let me go.
- Gitmeme izin ver!
- Doesn't matter, let me!
- O zaman gitmeme izin ver!
- Well, then let me go.
Şimdi gitmeme izin ver!
Just let me go!
- Bari fırtına diner dinmez gitmeme izin ver!
- Let me go as soon as the storm is over!
- Gitmeme izin ver, Geri döneceğime yemin ederim.
Let me go. I swear I'll return.
- Ona gitmeme izin ver, lütfen.
- Let me go to him, please.
Yalvarırım gitmeme izin ver!
I beg you, let me go!
Lütfen şimdi gitmeme izin ver.
Please let me go now.
Lütfen gitmeme izin ver.
Please let me go now.
Anne, lütfen gitmeme izin ver!
Mother, please let me go!
Gitmeme izin ver.
Let me go away.
Beni bundan kurtar, gitmeme izin ver.
Just get me out of these, and I'll walk out of here.
- Gitmeme izin ver.
- Let go of me.
- Gitmeme izin ver!
- Let me go now!
Ona gitmeme izin ver.
Let me go to him.
Lütfen ona gitmeme izin ver.
Please let me go to him.
- Lütfen gitmeme izin ver, Jack.
- Please let me go, Jack.
Beni becer, sonrasında gitmeme izin ver.
Take me and let me go.
Gitmeme izin ver, dedim!
Let go, I said!
Lütfen, gitmeme izin ver!
Please, let go of me!
Lütfen onunla gitmeme izin ver!
Please let me go with him!
Baba, lütfen onunla gitmeme izin ver!
Papa, please let me go with him!
Onunla gitmeme izin ver.
Let me go with him.
Eğer doğru söylediğimi düşünüyorsan buradan gitmeme izin ver.
If you think I'm telling you the truth, then let me get the hell out of here.
Turnabalığı, gitmeme izin ver, sihirli kelimeyi biliyorum.
Auntie, do let me go. I know the magic word : please!
Gitmeme izin ver, canımı acıtıyorsun!
Let me go, you're hurting me!
Gitmeme izin ver, canımı yakıyorsun.
Let go of me, you're hurting me.
- Peşinden gitmeme izin ver.
- Let me go after him.
O zaman delilikten daha ileri gitmeme izin ver.
Then allow me to progress from insanity to utter lunacy.
Ne yapıyorsun? Gitmeme izin ver!
What are you do...
Gitmeme izin ver, Frankenstein.
Let me go, Frankenstein.
Gitmeme izin ver, gitmeme izin ver.
Let me go, let me go.
Onunla gitmeme izin ver.
- Let me go with him.
- Gitmeme izin ver!
- Let me go!
Ephraim, gitmeme izin ver.
Ephraim, let me go.
Gİtmeme izin ver!
Let me go!
Gitmeme izin ver!
Let go!
gitmeme izin verin 21
izin ver 244
izin verme 28
izin veriyorum 25
izin ver de 17
izin verir misin 192
izin vermiyorum 20
izin verir misiniz 242
izin verirsen 77
izin verirseniz 214
izin ver 244
izin verme 28
izin veriyorum 25
izin ver de 17
izin verir misin 192
izin vermiyorum 20
izin verir misiniz 242
izin verirsen 77
izin verirseniz 214
izin vermeyeceğim 39
izin vermem 29
izin verildi 70
izin verilmiştir 32
izin verin 236
izin ver açıklayayım 22
izin ver gideyim 18
vera 163
veronica 131
versailles 42
izin vermem 29
izin verildi 70
izin verilmiştir 32
izin verin 236
izin ver açıklayayım 22
izin ver gideyim 18
vera 163
veronica 131
versailles 42
verdim 70
verildi 28
vermeyeceğim 54
vereceksin 16
veririm 64
versene 43
ver bana 123
verir misin 17
vereyim 16
veremem 78
verildi 28
vermeyeceğim 54
vereceksin 16
veririm 64
versene 43
ver bana 123
verir misin 17
vereyim 16
veremem 78