English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ I ] / Iyi arkadaş

Iyi arkadaş Çeviri İngilizce

13,694 parallel translation
Glenn, bu çok güzel ama en iyi arkadaşının karısı hakkında konuşuyorsun.
Glenn, that's very sweet, but you're talking about your best friend's wife.
En iyi arkadaşımın karısına âşık olduğumu cümle âlem biliyor.
Everyone knows I'm in love with my best friend's wife.
Adamım en azından aptal olan en iyi arkadaşınla tekrar bir araya geleceksin.
Hey, man, at least you get to reunite with your stupid best friend.
En iyi arkadaşınım.
I'm your best friend.
En iyi arkadaşım olmak istiyor.
He wants to be my best friend.
Hayatımdaki en en en en iyi arkadaş.
BFFFFs for life.
En iyi arkadaşımdı.
She was my best friend.
Bir de en iyi arkadaşım olacaksın.
You're supposed to be my best friend.
En iyi arkadaş mı?
Best friend?
Artık resmen en iyi arkadaş olduğumuza göre, bir şarkımız olmalı!
Now that we're officially best friends, we should have our own theme song!
Boog, söylememe izin verirsen, belki en iyi arkadaşın ben olabilirim.
Boog, if I may be so bold, perhaps I could be your new best friend.
Hep yanında oldum çünkü en iyi arkadaşımsın sanıyordum.
I stood up for you because I thought you were my best friend.
Git kendine bencil geyikleri seven bir en iyi arkadaş bul.
Go find yourself a new best friend who likes selfish deers.
Yeryüzündeki son en iyi arkadaş olsan bile seninle gitmem!
I wouldn't go with you if you were the last best friend on earth!
En iyi arkadaşıyla zaman geçirmek istiyordu.
He wanted to spend time with his best friend.
En iyi arkadaşın İdiot nerede?
So where's your best friend Idiot?
Yeni en iyi arkadaşımla tanışın.
Meet my new best friend.
En iyi arkadaşımın evliliğini kurtarıyorum.
I am saving my best friend's marriage.
Oğlum, en iyi arkadaş olmamız olan biten her şeyi sana anlatmam gerektiği anlamına gelmiyor.
Dude, just because we're best friends doesn't mean that I have to tell you everything that goes on.
En iyi arkadaşımın karısıydı.
She was my best friend's wife.
Tüm dünyadaki en iyi arkadaşım hep arkamı kollayan kız kardeşim ve bana hep kızı gibi davranan kadın.
My best friend in the entire world, My sister who's always had my back, And the woman who always treated me like a daughter.
Beni ekti ve ben de mezuniyet balosuna en iyi arkadaşım, Duckie ile gitmek zorunda kaldım.
He bailed and I ended up going to senior prom with my best friend, Duckie.
Sadece iyi arkadaş olabilmemiz için çaba sarf ediyorum.
I'm just making an effort to be a good friend.
En iyi arkadaş işte.
Some best friend.
Evet, benim padoktaki en iyi arkadaşım odur.
Yeah, he was my best friend in the paddock.
Çok iyi arkadaş olmayacağız.
We're not gonna be best friends.
En iyi arkadaşım Bethany'nin sürtük Harmony olduğuna inanamıyorum.
I can't believe my BFF Bethany was a skanky Harmony!
Her neyse, bak, en iyi arkadaşın olarak sana söyleyebilirim ki insanlarla arana mesafe koymanın sonu iyi bitmez.
Anyway, look, as your best friend, I can tell you, putting distance between you and people you care about? That doesn't end well.
En iyi arkadaşınım demiştin.
You say we're best friends.
O benim en iyi arkadaşım.
He's my best friend.
Bizim sevgili olmadan önce, çok iyi arkadaş olduğumuzu zaten biliyorsun.
You already know that we were best friends before we fell in love.
10 yaşındayken en iyi arkadaşını lösemiden kaybetmişti.
When she was 10, she lost her best friend to leukemia.
Nasıl birisi en iyi arkadaşını öldürür?
What kind of person kills their best friend?
Hem Peter çok iyi bir arkadaş.
And Peter's a good friend.
En iyi arkadaşımı kaybettim, dostlarımla kavga edip duruyorum.
Yeah, everything is messed up.
İyi arkadaş olun.
Become good friends.
Arkadaşınız Lilly'nin iyi olduğunu söylemek istiyorum.
I want you to know your friend Lily is well.
Çok iyi bir arkadaşımdır.
I'm a really good friend.
Keşke Sadie ile Alex daha iyi birer arkadaş olabilselerdi.
I wish Sadie was a better friend to Alex.
- Seni iyi tanıyorum. Kız arkadaşım.
Uh, this is my girlfriend.
Gerçekten iyi olan bir arkadaşım var.
Uh, a really good friend of ours- - he's, uh...
Siz ikinizin arkadaş veya öyle bir şey olmanızın iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum.
I don't think you guys should be friends or anything like that.
Çünkü, çok iyi bir arkadaş edindim.
'Cause, like, I've made a really cool friend.
İş arkadaşının hislerini önemsemek, kendini onun yerine koymak, iyi niyet göstermek.
Thought of a coworker's feelings, put yourself in his shoes, made a gesture.
Mesajlaştığın erkek arkadaşın olmasa iyi olur.
And that better not be Joel Zadak.
5 arkadaşına kopyalayıp gönder,... ve iyi şans senin olsun.
Send 5 copies to your friends, and the good luck is yours.
"Selam, Rebecca, iyi bir arkadaş falan olduğumuzdan beri bunu konuşmamız adil olur."
"Hey, Rebecca, it just seems fair that we talk since we're such good friends and stuff."
Babası ablamın çok iyi bir arkadaşı.
Her father was a good friend of my sister's.
Bir arkadaşım mesafe koymanın iyi bir fikir olmadığını söylemişti, katılıyorum.
A friend told me distance wasn't a good idea, and I agree.
Ben Hye Jin'in arkadaşıyım, iyi misiniz?
I'm Hye Jin's friend, are you okay?
Arkadaşının önünde iyi görünmeni sağladım.
I just made you look good in front of your date.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]