Kötü yaralanmış Çeviri İngilizce
251 parallel translation
Çok mu kötü yaralanmış?
Is he badly hurt?
- Kötü yaralanmış!
- He's hurt pretty bad!
- Oldukça kötü yaralanmış.
- He's pretty badly hurt.
Kadın çok kötü yaralanmış küçük kız da ölmüş.
The woman was badly injured and the little girl was killed.
Öyle kötü yaralanmış ki ses bile çıkaramamış.
He was hurt so badly, he couldn't say anything.
Wyatt, kötü yaralanmış.
Quiet! She's badly hurt.
Bu adam çok kötü yaralanmış.
This fellow's badly hurt.
Kötü yaralanmış.
And he's hurt bad.
Çok kötü yaralanmış, kıpırdayamıyor.
And Lukey, he's hurt bad. He can't move.
Çok kötü yaralanmışsın.
That's a bad cut.
Kötü yaralanmış, berbat şeyler yaşamış bir adamdı o.
A man hurt that bad, and what he'd been through.
İşverenim kötü yaralanmış bir adamı taşıyordu.
My employer was transporting a badly wounded man.
Kötü yaralanmış.
He's hurt bad.
Çok kötü yaralanmış.
He appears badly hurt.
Çok kötü yaralanmışsınız.
That's an awful, nasty bruise.
Oh sen. kötü yaralanmış olmalısın.
Oh you must... be hurt bad.
Kötü yaralanmış biri...
Someone badly wounded?
Adam kötü yaralanmış.
This guy's hurt bad.
- Çok kötü yaralanmış.
- He's badly hurt.
Çok kötü yaralanmış.
He's very badly wounded. Honest!
Sandığınızdan daha kötü yaralanmış olabilirsiniz.
You're probably hurt worse than you realize.
Tom, kötü yaralanmış.
Tom, he's hurt real bad.
- Bayağı kötü yaralanmış.
- He's hurt pretty bad.
Eğer at kötü yaralanmışsa, ona Jack'in tabancasını vereceğim.
If the horse is hurt bad, I could give her Jack's pistol.
- Çok mu kötü yaralanmış?
- Is he badly hurt?
- Hintli, kötü yaralanmış.
- It's the lascar, hurt bad.
Oldukça kötü yaralanmış.
He was wounded pretty bad.
Çok mu kötü yaralanmış?
How badly is she injured?
Çok kötü yaralanmış.
He's hurt bad.
O çok kötü yaralanmış.
He's badly hurt.
Hayır, çok kötü yaralanmış.
No, he's badly hurt. He's ill.
Şey, kuşkusuz çok kötü yaralanmış.
Well, of course he's very badly injured.
Kötü yaralanmış.
It's a bad wound.
Kötü yaralanmış.
She is badly injured
Hey, kötü yaralanmış.
Hey, he's hurt pretty bad.
Bu çocuk kötü yaralanmış.
This boy's hurt real bad.
Kötü yaralanmış olanları kaçış kapağına götürmeye başlayalım..
Let's start getting the badly injured men up to the escape hatch.
Bayağı bir kötü yaralanmış gibi, ama yaşıyor.
He looks like he's hurt pretty bad, but he's alive
- Kötü bir şekilde yaralanmış mı? - Umarım öyle değildir.
- Is he badly wounded?
- Doktor ne diyor, kötü mü yaralanmış?
- What did the doctor say, she hurt bad?
Kötü mü yaralanmış?
Is he badly hurt?
Kötü mü yaralanmış?
How badly is she hurt?
- Kötü mü yaralanmış?
- Is he hurt bad?
Kötü mü yaralanmış?
Is he hurt real bad?
- Kötü mü yaralanmış?
Well, is he hurt bad? Who?
Karım kötü bir darbe almış, yaralanmış.
She's been beaten, badly hurt.
Çok kötü mü yaralanmış?
That dog, I mean.
Acele et! - Çok kötü yaralanmış.
- Hurry!
Bir Montagnard bebeğini teslim ettikten sonra, bir ay önce arkadaşları onu kampa dönüş yolunda 3 km ötede kötü şekilde yaralanmış ve kafası kesilmiş halde buldular.
After delivering a Montagnard baby, on his way back to camp a month ago his friends found him about 3 clicks out beheaded, mutilated.
Kötü yaralanmış.
It's badly wounded.
Kötü mü yaralanmış?
Is he hurt bad?
yaralanmışsın 68
yaralanmış 44
kötü çocuk 26
kötü adam 34
kötü bir şey mi oldu 23
kötü bir şey mi 21
kötü hissediyorum 25
kötü haber 90
kötü haberlerim var 53
kötü şans 106
yaralanmış 44
kötü çocuk 26
kötü adam 34
kötü bir şey mi oldu 23
kötü bir şey mi 21
kötü hissediyorum 25
kötü haber 90
kötü haberlerim var 53
kötü şans 106
kötü olmuş 26
kötü günde 30
kötü bir şey 23
kötü mü 170
kötü bir gün geçirdim 16
kötü bir rüya gördüm 21
kötü köpek 56
kötü bir niyetim yoktu 24
kötü değil 112
kötü görünüyorsun 48
kötü günde 30
kötü bir şey 23
kötü mü 170
kötü bir gün geçirdim 16
kötü bir rüya gördüm 21
kötü köpek 56
kötü bir niyetim yoktu 24
kötü değil 112
kötü görünüyorsun 48