English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ O ] / Onu öldürmek

Onu öldürmek Çeviri İngilizce

3,556 parallel translation
Annenin intikamını almak için onu öldürmek zorunda mısın?
Do you have to kill him to get your mother's revenge?
Onu öldürmek için tedaviyi boğazına tıkmam gerekli.
I have to cram the cure down his throat in order to kill him.
Onu öldürmek zorunda kalmıştım.
I had to kill him.
Onu öldürmek istememişsindir.
You didn't mean to kill him.
Dediklerimi aklına kazı. Eğer tedaviyi onu öldürmek için kullanmazsanız insan ya da vampir ol fark etmez.
Mark my words, if you don't use the cure to kill him, doesn't matter if you're human or vampire.
Bence adamlar şehirden ayrılıp onu öldürmek için uzak bir yere götürüyorlardı. Olay bir infaz.
I'm thinking these guys were trying to get out of town, drive him to a remote location, kill him there- - this was an execution.
Aklınıza onu öldürmek isteyecek birileri geliyor mu?
Can you think of anyone who might have wanted him dead?
Onu öldürmek mi?
Kill her?
Neden komşularından biri onu öldürmek istesin ki?
Why would one of her neighbours want to kill her?
Komşularından biri niye onu öldürmek istesin ki?
Why would one of her neighbours want to kill her?
Ve zanlının onu öldürmek için bıçak yerine küt bir obje kullanması onu öldürmeye ani karar verdiğini gösteriyor.
And the unsub's use of a blunt object rather than a knife suggests that the kill was impulsive.
Onu öldürmek isteyen birinden bahsetmiş miydi?
Did he ever say someone was out to kill him?
Mossad'ın onu öldürmek istediğini söylemişti.
He said that Mossad was out to kill him.
Onu öldürmek için Triad'a verdiğin paranın kanıtını ona verdim.
the money that you paid the Triad to assassinate him.
Eğer onu öldürmek isteseydim, o şimdi ölüydü.
If I wanted to kill him, he'd be dead.
Bu yüzden onu öldürmek mi istedin?
And that made you want to kill her?
Tüm varoluş sebebimiz onu öldürmek.
Our whole reason for existing is to kill him.
- Onu öldürmek istemedin mi?
Was it you who... "didn't mean to kill her"?
Onu öldürmek zorundaydım.
I had to kill him.
Drew Gardner'ın Vivian Tully'le görünebilir bir bağlantısı yok. Dahası onu öldürmek için görülebilir bir gerekçesi yok.
Drew Gardner, he has no discernible link to Vivian Tully, and therefore, no discernible motive for her murder.
Onu öldürmek için gönderilmiş kadını çektiği için öldürüldü.
He was killed because he filmed the woman sent to kill him.
Doğru ama teknik ekip hala suç mahallinde, onu öldürmek için bağlanan bir şey var mı diye arıyor?
Right, but the techs are still seeing if there's anything at the crime scene that ties her to the murder?
Hayır, onu öldürmek isteseydim şimdiye kadar kırk kez yapardım.
No, if I wanted to kill him I could have a dozen times.
Onu öldürmek mi istiyorsun?
You want to kill him?
Onu öldürmek, grubun ihtiyaçlarının mantıksal bir uzantısı olabilir.
And killing her would be a logical extension of the needs of the group.
Onu öldürmek istemedim.
I didn't want to kill him.
Onu öldürmek zorundayim.
I'm gonna have to kill her.
Onu öldürmek isterdim.
- I would want to kill them...
Onu öldürmek istememiştim.
I didn't mean to kill her, though.
Ona işkence edip, sonra da onu öldürmek gibi bir niyetim var.
I have every intention of torturing and murdering him.
Ve sen onu öldürmek istiyorsun çünkü senin kızı öldürdü.
And you... you want him'cause he killed your girl.
Wallace'a saldıran her kimse, onu öldürmek istemiş. Ve nasıl yapacağını da biliyormuş.
Whoever attacked Wallace wanted him dead, and knew how to do it.
Onu öldürmek bana Alfaların bilmediğim bir yönünü öğretti.
Killing him taught me something about alphas I didn't know they could do.
Onu öldürmek isterdin.
You'd want to kill him.
Onu öldürmek için bir nedenim yok.
I have no reason to kill her.
Yok ya ben sadece onu öldürmek istiyorum.
Nah, I just want to kill her.
Eğer onu öldürmek istediysem onu neden hastaneye getireyim ki?
If I wanted to kill her, why would I bring her to a hospital?
Eğer Wilson, Anne'in peşinde olduğunu biliyorsa onu öldürmek için takip etmiş olabilir.
If Wilson knew that Anne was after him, he might have been following her, preparing to kill her.
Yani onu öldürmek için iyi bir sebep diyebiliriz.
Some would call that good motive for killing him.
Onu öldürmek zorundayız.
We have to kill him.
Onu öldürmek hariç her şeyi.
Anything but kill her.
Onu öldürmek zorunda kalacağız.
We're gonna have to kill him.
Biliyor musun, onu öldürmek zorunda kalacağım. - Olmaz!
You know what, I'm just gonna have to kill him.
Levi'ın onunla bununla düşüp kalkması seni iyice kızdırmıştı. Sinagoga onu bulup öldürmek için gittin.
You were pissed off that Levi was screwing around, so you went to the synagogue to find him and kill him.
Komşularından biri onu niye öldürmek istesin ki?
Why would one of her neighbours want to kill her?
Onu kim öldürmek ister?
Who might want to kill him?
Blogunda onu nasıl öldürmek istediğinle ilgili geniş detaylar vardı.
Your blog went into great detail about how you wanted to kill her.
Onu orada öldürmek istiyor.
He's going to take her in there.
Onu da öldürmek zorundaydım.
So I had to go to her.
O yalnızca arabalarını çalmaya çalışıyordu,... ama onu yakaladılar, ve kar maskesini çıkardılar,... bu nedenle o da onları öldürmek zorunda kaldı.
He was only trying to jack their car, but they fought him and pulled off his ski mask, and that's why he had to kill them.
Onu kendim öldürmek istiyorum. Ayrıca şu anki teklifler bile seninkinden yüksek.
I want to kill her myself, and the bidding's already higher than you're offering.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]