Polis çağırın Çeviri İngilizce
228 parallel translation
Gidip polis çağırın.
Go and get a policeman.
Polis çağırın!
Get the police!
- Polis çağırın!
- Get the law!
Polis çağırın Bayan Inwood.
- Yes. Do call the police, Miss Inwood.
Bir polis çağırın! İki polis çağırın!
Get two policemen!
Çabuk olun! Polis çağırın!
Se va esta noche en la estrella!
Polis çağırın.
Get the police.
Polis çağırın.
Call the police.
Polis çağırın.
Go get a police officer.
Polis çağırın.
Hey, call the police.
Polis çağırın!
Call the cops!
- Polis çağırın.
- Call the police.
- Polis çağırın.
I say call the police!
Polis çağırın!
Get police!
- Polis çağırın!
Watch out! He has a gun! Stop him!
Polis çağırın!
Call the police!
İsterseniz polis çağırın.
Now! Perhaps you should call the police, Mr Rudd.
Polis çağırın!
Call the damn police!
- Polis çağırın!
- Call the police!
Polis çağırın.
Call police, quick.
Bayım, polis çağırın lütfen.. .. itfaiyeyi SWAT takımını yada..
Mister, call the police or the fire department... or the SWAT team or....
- Onun için polis çağırın asıl.
- Call the cops for him.
Tamam, Polis çağırın.
Okay, call the police.
Bir dahaki sefere polis çağırın.
The next time, call the police.
Polis çağırın!
- [Laughing ] - [ Laughing]
- Polis çağırın!
Call the police!
- Polis çağırın!
- call the cops!
Polis çağırın!
Somebody call the police!
Polis çağırın!
Police!
O salak polis seni aramak için arkadaşlarını çağırmıştır.
That dick'll have more looking for you.
Arkadaşın olmasaydım polis çağırırdım.
If I wouldn't be your friend, I've already called the police.
Ellerini bağla, polis arabasını çağır.
Sure. Get a net and send for the wagon.
Ya yemeğin parasını ödersin yada polis çağırırım.
You're paying for this meal or I'm gonna call the constable.
Polis çağırıp, bulmama yardımcı olmalarını istemem gerekebilir.
I may have to ask the police to come and help me find it.
Oh, şey belki polis çağırırsın?
Oh well, perhaps you'd like to call the police?
Bırakın, valla polis çağırırım.
Leave me alone or I'll call the police.
Harry, lütfen, polis çağırır mısınız?
Harry, would you please call the police?
Yolu açın, yolu açın, yoksa polis çağırırım!
Clear the track, clear the track, or I'll call the cops!
Magda'ya çantasını ver, yoksa polis çağırırım.
Mister, look. Give Magda back her purse or I'm gonna call the police.
Polis Müdürü'nü, Ulaşım Kontrol Başkanı'nı ve şu aptal hesap kontrolörünü çağır.
Get me the police commissioner, the chairman of the Transit Authority, and that putz we got for a comptroller.
Bakın, herhangi bir kaza olasılığı bulunduğunda, her zaman polis çağırılır mı?
Listen, are the police always called in when there's any possibility of an accident?
- Polis çağırın!
Call the police.
Bakın polis çağırıyorum.
Stop it!
Eğer polis çağırırsa ne yapacaksın?
If he calls the police, what will you do?
Bence polis çağır ve avukatını ara.
You better call the cops. And a lawyer.
Gidin burdan çıkın dışarı yoksa polis çağırırım.
Let go of me. Get out, or I'll call the police!
Orada. Bakın bayan, tuvaletiniz tıkandıysa tesisatçı çağırın, polis değil!
Listen, lady, you got a backed-up toilet.
Sakin olmazsanız ve sandviçlerin parasını ödemezseniz polis çağırırım.
If you don't pipe down and pay for those buns...
Tüm rütbeli polis memurlarını buraya çağırın.
Ricky, get every senior officer on the site here right away.
Curtis, polis çağırır mısın?
Curtis, can you get SFPD?
Aklını mı kaçırdın? O bebeğe yaklaşırsan polis çağırırım.
You go near that kid and I'll call the cops.
polis 1489
polisi 18
polisler 260
polise 31
polisi ara 145
polis yok 23
polis memuru 42
polis merkezi 31
polisim 30
polis misiniz 33
polisi 18
polisler 260
polise 31
polisi ara 145
polis yok 23
polis memuru 42
polis merkezi 31
polisim 30
polis misiniz 33