Size bir şey göstereyim Çeviri İngilizce
97 parallel translation
Size bir şey göstereyim!
I'm going to show you something!
Durun size bir şey göstereyim.
Wait, I'll show you something.
size bir şey göstereyim!
Take it out and you'll understand
Size bir şey göstereyim, dostum.
I'll show you something, buddy.
Size bir şey göstereyim.
Let me show you something. Watch this.
Size bir şey göstereyim.
Jesus, let me show you something.
Size bir şey göstereyim.
Let me show you something.
Size... Size bir şey göstereyim.
May I show you something?
Size bir şey göstereyim.
Let me show you something
Bana gelince... ne düşündüğümü merak ediyorsanız, size bir şey göstereyim.
As for me if you want to know what I think, I'll show you something.
Size bir şey göstereyim.
Let me show you.
Şimdi, size bir şey göstereyim, efendim.
Now, let me show you something, sir.
Gelin de size bir şey göstereyim.
Come on, let me show you something.
Bakın size bir şey göstereyim.
Let me show you something.
Eti tepsilere yayıp fişe takın, yemeğiniz hazır. Size bir şey göstereyim.
Place the meat on the trays, you plug it in, and that's all there is to making beef jerky.
Size bir şey göstereyim.
That wasn't bad. Let me show you something.
Size bir şey göstereyim mi?
Want to see something?
Size bir şey göstereyim.
Here, Iet me show you something.
Parayı beklerken size bir şey göstereyim.
While we wait for the money, let me show you something.
Size bir şey göstereyim.
Now, I'm gonna show you something.
Madene gitmeden önce size bir şey göstereyim.
Before we go to the mine let me show you something.
Size bir şey göstereyim.
Let... Let me show you somethin'.
Bakın doktor, size bir şey göstereyim.
Look, doc, let me show you something.
Size bir şey göstereyim çocuklar.
Let me show you something, guys.
Size bir şey göstereyim, Bay Bramard.
Let me show you something, Herr Bramard.
Size bir şey göstereyim, sanırım sizi bile duraklatacaktır.
Let me show you something here, that I think may give even you pause.
Bay Franz, size bir şey göstereyim.
Hey, Mr. Franz, I want to show you something.
Size bir şey göstereyim.
Leave me it shows a thing.
Size bir şey göstereyim mi?
You wanna see something?
- Size bir şey göstereyim.
- I wanna show you something.
Size bir şey göstereyim. Eminim, Youtube'da klasik olur.
Let me show you something that is sure to be a YouTube classic.
Ben de size bir şey göstereyim.
Here, look, I'll show you something.
Size bir şey göstereyim.
Let me show you something else.
Size bir şey göstereyim.
Let me show you folks something.
Size bir şey göstereyim.
Show you something.
Size bir şey göstereyim.
Lemme show ya somethin'.
Size bir şey göstereyim!
Let me show you something!
Bir şey göstereyim, tiyatronun ne olduğuna dair size bir fikir verir.
I'll show you something. It's an idea of what theatre is.
Üç marka! Size başka bir şey göstereyim.
Don't you want to know?
Size başka bir şey göstereyim.
I'll show you something else.
- Size bir şey göstereyim, bakın bu kediye...
[growl] may i show you something in a tabby?
Size ilginç bir şey göstereyim mi?
Something I can interest you in that case?
Size bir sey göstereyim.
I'll show you something.
Size işe yaraması muhtemel gümüş rengi bir şey göstereyim.
I can show you something silver that may work.
Size bir şey daha göstereyim.
Let me show you something else.
Size bu sureti göstereyim.. Şöyle bir şey söylediniz mi? 'Değerli mallara zarar vermektense 200 yahudiyi öldürmenizi dilerdim'
Your signature on a decree dated July, 1941 asking Himmler and Heydrich and the SS to make plans for the "final solution" of the Jewish question.
Size sürekli yanımda taşıdığım bir şey göstereyim.
Let me show you something I keep with me.
Bana sicilinde birkaç şey olmayan bir polis gösterin, ben de size bir uzay gemisi göstereyim.
Show me a cop without a few entries in his jacket, I'll show you a pogue.
Gelin, hoşunuza gidecek bir şey göstereyim size.
Come. I show you something you like, eh?
Size komik bir şey göstereyim.
Let me show you something that's funny.
Bir şey daha göstereyim size.
- Alright just shut your mouth, shut up. And wait let me show you something else.
size bir şey sorabilir miyim 51
size bir mektup var 20
size bir telefon var 22
size bir şey söyleyeyim 47
size bir mesaj var 17
size bir şey söyleyeceğim 28
size bir soru sorabilir miyim 36
size bir şey sormak istiyorum 25
size bir şey söylemek istiyorum 28
size bir sorum var 16
size bir mektup var 20
size bir telefon var 22
size bir şey söyleyeyim 47
size bir mesaj var 17
size bir şey söyleyeceğim 28
size bir soru sorabilir miyim 36
size bir şey sormak istiyorum 25
size bir şey söylemek istiyorum 28
size bir sorum var 16
size bir teklifim var 17
size bir sürprizim var 19
size bir şey göstereceğim 18
size bir şey göstermek istiyorum 21
size nasıl yardımcı olabilirim 99
size de 156
size iyi eğlenceler 23
size iyi günler 35
size iyi şanslar 32
size soruyorum 36
size bir sürprizim var 19
size bir şey göstereceğim 18
size bir şey göstermek istiyorum 21
size nasıl yardımcı olabilirim 99
size de 156
size iyi eğlenceler 23
size iyi günler 35
size iyi şanslar 32
size soruyorum 36