English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ A ] / Arabayı

Arabayı Çeviri İspanyolca

17,699 parallel translation
- Daha yeni aldım bu arabayı.
- ¡ Acabo de pagar el auto!
Bir arabayı tamir edebilecek kadar mekanik aşkı olan var mı aramızda?
¿ Conocéis a algún mecánico bueno que arregle coches por amor al arte?
Yolcular arabayı terk etti.
Los pasajeros abandonado el coche.
Arabayı çalıştır.
Ir iniciar la camioneta. Ir.
Aklıma gelmişken sabah arabayı dönüşümlü mü kullanalım yoksa sabahları sen akşamları ben mi kullansam?
Lo que me recuerda... mañana, ¿ deberías compartir el auto? ¿ O es del tipo de cosas dónde usas la primera mitad del día... y yo la segunda mitad?
Bence arabayı dönüşümlü kullanırsak birlikte daha çok zaman geçirebiliriz.
Voto por compartir el auto, así... pasamos más tiempo juntos.
Arabayı durdur, ellerini görebileceğim bir yere yok ve pencereden çıkar.
Apaga el contacto y saca las manos por la ventana para que pueda verlas.
Tahmin edeyim, adamınız arabayı kontrol etti.
Déjame adivinar, tu hombre comprobó el coche.
Babanın arabasıyla anneannenlere o kadar yol gittiğimizdeki gibi arabayı bir süre beklememiz gerekiyor yoksa çalışmaz.
Es como cuando vamos en el auto de papá hasta la casa de la abuela y necesitamos dejarlo descansar un rato, o no enciende otra vez.
- Arabayı sorduğunda duraksadı.
Hizo una pausa cuando le preguntaste por el coche.
Burada arabayı ikinciye yıkıyorum.
He lavado todos los coches, dos veces ya.
Hepimiz arabadayız, ben arabayı sürüyorum babam yanımda oturuyor.
Estamos todos en el coche. Yo conduzco, papá de copiloto.
Arabayı getirmen için.
A que traigas el coche.
Arabayı getir.
Coge el coche.
Arabayı çalıştırmama yardım eder misin?
¿ Podrías ayudarme a arrancar el auto, por favor?
- Tamam, arabayı getir.
- Bueno, ve por el auto.
Arabayı bekliyorum.
Espero que vengan por mí. Oye.
Zırhlı spor arabayı ve gizli bölmeyi bu açıklar.
Eso explica el deportivo blindado y el compartimento secreto.
Arabayı alabilirsin. Hemen gelirsin zaten.
Podrías llevarte el coche y volver en nada de tiempo.
Arabayı mı sürseniz acaba?
Arranca, ¿ quieres?
Ne yapacağız şimdi? Arabayı geri döndüreyim.
Oh, ¿ qué hacemos?
Arabayı havaalanına getireceğim!
¡ Llevaré el auto al aeropuerto!
Gerek kalırsa onu öldürür arabayı alırız.
Bueno, mira. Si lo necesitamos, le matamos y cogemos la camioneta.
Neden gelen arabayı görmedim bilemiyorum.
No sé porqué no vi venir el coche.
Durdur arabayı!
¡ Oye, detén el auto! ¡ Detente!
Dur! - Arabayı durdur dedim!
- ¡ Dije que detengas el auto!
- Durdur arabayı!
¡ Detén el auto!
Arabayı çalıştır!
¡ Enciende el auto!
- Arabayı çalıştır!
¡ Arranca el auto!
Arabayı ısıtın. - Emredersiniz!
- Enciende la calefacción en el auto.
Dur! - Arabayı durdur dedim! - Dur!
¡ Dije que detengas el auto!
- Arabayı durdur!
- ¡ Detén el auto! ¡ Detén el auto!
Arabayı durdur! Durdur arabayı!
- ¡ Dije que detengas el auto!
- Arabayı durdur dedim!
¡ Detente!
- Arabayı döndür.
- Da la vuelta. - Sí.
Tahminimce arabayı havaalanındaki otoparktan çaldılar böylece kimse aracın kayıp olduğunu farketmeyecekti.
Mi conjetura es que lo sacaron de un estacionamiento de aeropuerto para que nadie supiera que había desaparecido.
Hadi, arabayı bırak.
Vamos, deja el coche.
Arabayı çalıştırıp sürmeye başla.
Arranca el coche y conduce ya.
- Arabayı getireceğim, sen bekle biraz.
Traeré el auto, sólo espera un ratito más.
Birisi arabayı direk üzerimize sürdü.
Alguien simplemente se vino contra nosotros.
Belki de arabayı adamımız kullanıyordur.
Quizás nuestro hombre maneje el camión.
Arabayı al babana veda et ve yaşamaya başla.
Llévate el coche, dile adiós a tu padre... y empieza a vivir.
- Arabayı benim için havalandır.
Enfría el coche.
O kadın arabayı kaldırıma sürdüğünde kendime biraz kek alıyordum.
Yo iba a comprar a mí mismo un poco de pastel de embudo cuando esa señora hizo subir en la acera...
Arabayı ben kullanırım.
Yo conduzco.
Arabayı yavaş kullan tamam mı?
Está bien, llega a casa sana y salva, ¿ vale?
Ben arabayı getiriyorum.
Yo cogeré el coche.
Arabayı sen kullanmıyordun.
No fuiste el conducir ese coche.
Arabayı kaçırmamın haklı bir sebebi vardı.
Cogí el coche por una buena razón.
Arabayı durdur!
¡ Detén el auto!
Arabayı ara.
Llame al coche.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]