English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ B ] / Beni dinleyecek misin

Beni dinleyecek misin Çeviri İspanyolca

111 parallel translation
Beni dinleyecek misin?
¡ Concéntrese!
Beni dinleyecek misin, yoksa anlayamıyor...
¿ Me está escuchando? ¿ O acaso no entiende...?
Şimdi beni dinleyecek misin?
- Quiero que me escuches.
- Beni dinleyecek misin sen?
- ¡ Escúchame por una vez!
Anne, beni dinleyecek misin? Tabii, konuş.
- Mamá, ¿ quieres escucharme?
Senden utanıyorum. Joseph, beni dinleyecek misin?
¡ Ven ahora mismo Joseph, te ordeno que vengas!
- Beni dinleyecek misin?
- ¿ Vas a escuchar...?
Beni dinleyecek misin?
¿ Quieres que te cuente o no?
Bir dakika ses çıkarmadan beni dinleyecek misin?
¿ Quieres escucharme un momento, en silencio?
Dalga geçmeyi bırakıp beni dinleyecek misin?
Deja de hacer el tonto y escucha, ¿ vale?
Red, beni dinleyecek misin?
Red, ¿ Quieres oírme?
Şu aptal şeyi kesip, beni dinleyecek misin?
¿ Quieres parar con esa tontería del ritmo y escuchar?
Çeneni kapatıp beni dinleyecek misin?
¡ ¿ Te vas a quedar callada mierda y me vas a escuchar?
Beni dinleyecek misin?
- ¿ Y usted me oirá?
Beni dinleyecek misin?
¿ Listo para escuchar algo?
Bir dahaki sefere beni dinleyecek misin?
Me escucharas la próxima vez?
Beni dinleyecek misin?
¿ Me escuchas?
Francis beni dinleyecek misin?
Francis, ¿ quieres escucharme?
Şimdi beni dinleyecek misin?
¿ Me harás caso ahora?
Beni dinleyecek misin Adele?
- Y se reproducen. - Adele, ¿ me oyes?
Beni dinleyecek misin?
¿ Qieres hacerme caso?
- Sen, beni dinleyecek misin?
- ¿ Me escucharás?
Baba, hayatında bir kerecik olsun beni dinleyecek misin?
Padre, por una vez en la vida, podría escucharme?
Beni dinleyecek misin?
¿ Quiere escucharme?
Beni dinleyecek misin yoksa bağıracak mısın?
¿ Le gustaría escuchar mi versión, o seguir gritando?
Şimdi beni dinleyecek misin?
¿ Ahora me escucharás?
Beni dinleyecek misin sen?
¡ Hazme caso!
Aleksandr, beni dinleyecek misin?
¡ Aleksandr, escúchame!
Beni dinleyecek misin?
¿ Me estás escuchando?
Kahretsin Bryce, beni dinleyecek misin?
Maldición, escucha.
- Beni dinleyecek misin?
- ¡ Hazme caso! - ¡ Silencio!
- Beni dinleyecek misin?
- ¿ Vas a escuchar?
Anne, beni dinleyecek misin?
Mamá, ¿ vas a escucharme?
Yapayalnızdım. Beni dinleyecek misin?
He estado solo. ¿ Me escucharás?
Beni dinleyecek misin, yoksa ölecek misin?
¿ Quieres escucharme o morir?
Beni dinleyecek misin? Beni dinleyecek misin? Ben sana saygı duyduğumu söylüyorum.
¿ Me vas a escuchar cuando te diga cuánto te respeto?
- Beni dinleyecek misin sen?
- ¿ Me vas a escuchar?
Kahretsin, beni dinleyecek misin?
Ahora, maldita sea, ¿ estás conmigo o no?
- Çeneni kapatıp, beni dinleyecek misin? ! - Hayır!
- Mira, te callas y escuchas a mí, - ¡ No!
Tek ihtiyacım sensin, dizlerimin üstünde içim kan ağlarken beni dinleyecek misin, lütfen?
Eres todo lo que necesito, me pongo de rodillas Mira cómo sangro. ¿ Puedes escuchar?
Affedersin, beni dinleyecek misin...
Vamos, Pingüino, escúchame.
Beni dinleyecek misin? Dinliyor musun?
¿ Me estás escuchando?
- Beni dinleyecek misin?
- ¿ Me vas a escuchar?
Beni dinleyecek misin?
¡ Escúchame!
Beni dinleyecek misin?
¿ Me puedes escuchar?
İsa aşkına, en azından beni dinleyecek misin?
Jesus, me escucharias al menos?
- Beni dinleyecek misin?
- ¡ Escúchame!
Peki hala içini döktüğüne göre, şimdi ya beni dinle ya da çeneni kapa, dinleyecek misin?
Ahora que te has desahogado, escúchame un segundo y cállate, ¿ quieres?
Beni gerçekten dinleyecek misin?
¿ En serio me harás caso?
Dinleyecek misin beni?
¡ Escucha, ¿ quieres? !
Burada yaşamıyormuşsun bile. Hayır, yaşıyorum. Beni dinleyecek misin?
Éramos como dos perros... y entre nosotros fluía un aroma que nadie más podía percibir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]