Beni mi Çeviri İspanyolca
67,125 parallel translation
Beni mi?
¿ Yo?
Öyle mi... Demek öyle ha? Beni mi sikeceksin?
¿ Eso es lo que estás diciendo?
Beni mi görmek istemiştiniz efendim?
¿ Quería verme, señora?
9000 serisine mi koydunuz beni?
¿ Me habéis puesto en uno de la serie 9000?
Beni gitmek istediğim yere götürürsen o da orada olacak, değil mi?
Si me llevas a donde quiero ir... Ella también estará allí, ¿ verdad?
Eh evet, benim kızımı tekrar görmek için yapmayacağım çok şey var, fakat seni öldürmek beni ona özenti saçmalıklarından daha çabuk ulaştırıyor.
Sí, hay muchas cosas que no haría para ver a mi hija, pero asesinarte me llevará a ella mucho más rápido que tu mierda poco original.
Demek istediğim, o tür boklara pek bulaşmıyoruz, yani sevgi denen şey uzun vadeli aşinalığın bir dışa vurumu, ve sonsuz sayıda paralel evrene erişebiliyor olmam beni bu tür bir bağlılığın gereksiniminden muaf kılıyor.
Quiero, nosotros realmente no nos tragamos ese tipo de mierda, en la medida en que el amor es una expresión de familiaridad con el tiempo, mi acceso a infinitas líneas de tiempo Impide la necesidad de apego.
Bana ihtiyaçları olmamasını öyle istediler ki renkli üç masum kahramanı öldürdüler ama yine de beni geri getirmeleri mi lazım?
Digo, ¿ buscaron no necesitarme tanto que asesinaron a tres héroes inocentes de color y aún tuvieron que traerme de vuelta?
Rick, beni maceram olduğu için bir iyilik yapabilir misin?
Rick, ya que esta es mi aventura y eso, ¿ podrías hacerme un favor?
Fakat şunu bil ki, zamanında göstermemiş olsam da yanımda olman beni mutlu etti.
Pero quiero que sepas, incluso si no lo demostré en el momento, de verdad aprecié que estuvieras a mi lado.
Benzerliklerimizin bir lütuf mu yoksa bir lanet mi olduğu sorusu beni bitiriyordu.
Me consumía preguntándome si nuestras similitudes serían una bendición o una maldición.
Muhtemelen kendime olan saygım başkalarının beni nasıl gördüğüne endeksli.
Puede que mi autoestima venga de cómo me ve el resto.
- Beni hatırladın değil mi?
- Te acuerdas de mí, ¿ no?
Beni sinirlendirmek mi istiyorsun?
¿ Quiere hacerme enojar?
Küçük bir şey için sen beni öldürmeye mi çalışıyorsun?
Pero por algo tan insignificante... tratas de matarme? ¡ Abre esa boca!
Beni öldürmek istedin değil mi?
¿ Quieres matarme, verdad?
Beni özledin mi?
¿ Me extrañaste?
Beni görüyor musun?
¿ Miré mi cara?
Şimdi Maymun beni öldürmek için plan yapıyor ve şarkı söylemek için sesimi kaybettim.
Ahora el Mono está planeando matarme... y he perdido mi voz de cantante.
Hiç kimsenin beni eğlendirmemesini mi istiyorsun?
¿ Le pide a un don nadie que me entretenga?
Bazen aynaya baktığımda, güzelliğim beni şaşırtıyor.
A veces, cuando me miro en el espejo, mi belleza me aturde.
Aşkım beni terk edip kaçtı.
Mi amor me abandonó y huyó.
Ama beni hiç farkettin mi?
¿ Pero alguna vez me viste?
Beni azda olsa sevebildin mi?
¿ Gustas de mí al menos un poco?
Kardeşimin beni soymaya çalıştığını mı söylüyorsunuz?
¿ Está diciendo... que mi hermano intentaba robarme?
Beni tehdit mi ediyorsun?
¿ Me estás amenazando?
Bu beni rakibiniz yapar, ve rahmetli kocamın söylediği gibi,
Eso me convertiría en su competencia y... como mi difunto esposo solía decir,
Beni sikmek mi istiyorsun?
¿ Quieres joderme?
Geçen yıl kocam işteyken beni aradı, Dale adında bir erkek arkadaşı olduğunu söyledi.
El año pasado mi marido me llamó al trabajo para decirme que tenía un novio llamado Dale.
Beni bu ızdıraptan...
Sácame de mi...
Beni hatırlamıyorsunuz, değil mi?
No me recuerda, ¿ verdad?
Beni böyle mi bulacaklar?
¿ Es así como me encontrarán?
Ailem beni bulacak.
Mi familia me encontrará.
Başlığım olmadan beni gemiden atacağı kısmı da duydun değil mi?
Oíste la parte de arrojarme de la nave sin mi casco, ¿ cierto?
Simone beni eski işime geri aldırdığınızı söyledi.
Simone me ha dicho que me han vuelto a conseguir mi trabajo.
Sen kafama silah dayadın... beni teşkilatıma ifşa etmekle tehdit ettin.
Me pusiste un arma en la cabeza y amenazaste con descubrirme ante mi propio servicio.
Tamam, iletişim bilgilerim sizde mevcut. Eğer bir gelişme yaşanırsa direkt beni arayın.
Vale, tienes mi información de contacto, así que llámame directamente si pasa algo más.
Kendi örgütüm beni ele geçirirse vinçte sallandırır.
Mi propia organización, me colgaría de una grúa si me pusiera las manos encima.
Ailem beni ilgilendirir.
Me importa mi familia.
Şimdi de beni tehdit mi ediyorsun?
¿ Ahora me está amenazando?
Şimdi de beni tehdit mi ediyorsun?
¿ Me está amenazando?
Oğlumun anısını yok etmek, beni incitmek ve başkanlığıma zarar vermek için.
Para destruir la memoria de mi hijo, para herirme y dañar mi presidencia.
Dar'ı ele geçirmek için beni de yakmak üzere olduğunuz için mi?
¿ Porque está a punto de dejarme a los pies de los caballos para tener a Dar?
Nefes al ve beni dinle.
Solo respira y escucha mi voz.
Kâfir Uhtred'e gelince yolum beni Kuzey'e, kan davalarına, intikama ve Bebbanburg'e götürdü.
¿ En cuanto a Uhtred, el pagano? Mi camino lleva al norte, a caminos de sangre, a la venganza y a Bebbanburg.
Beni dövmeye kalktı. KarşıIık verdim mi, Tom?
- Ella se enfrentó a mí. ¿ Me resistí?
Beni gördün, değil mi?
Me viste, ¿ no?
Bu ibneler beni yalnız olarak davet etti. yani kendi başımın çaresine bakabilirim.
Esos idiotas me invitaron personalmente, así que puedo apresarlos por mi cuenta.
Beni takip mi edeceksin, Kevin?
¿ Piensas seguirme, Kevin?
Beni ortada bırakın ki ben de size paramı almanız için yalvarayım, öyle mi?
Me rechazan para que les ruegue que acepten mi dinero.
Beni vazgeçirmeye mi geldin?
¿ Has venido aquí para disuadirme?
beni mi istiyorsun 28
beni mi istediniz 20
beni mi arıyorsunuz 19
beni mi arıyorsun 24
beni mi suçluyorsun 23
beni mi arıyordun 35
beni mi arıyordunuz 24
beni mi görmek istedin 81
beni mi görmek istediniz 80
beni mi çağırdın 42
beni mi istediniz 20
beni mi arıyorsunuz 19
beni mi arıyorsun 24
beni mi suçluyorsun 23
beni mi arıyordun 35
beni mi arıyordunuz 24
beni mi görmek istedin 81
beni mi görmek istediniz 80
beni mi çağırdın 42