English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ B ] / Bu doğru

Bu doğru Çeviri İspanyolca

42,873 parallel translation
Ama bu doğru değil mi?
Pero eso es verdad, ¿ no?
Bu doğru gibi geldi.
Y pareció lo correcto.
Bu doğru olsa bile saldırıda kullanıldığını anlamışsınızdır.
Aunque sea verdad, ha de ser consciente que alguien ha usado su trabajo para planear y ejecutar el ataque.
Bu doğru.
Acertaste.
Bu doğru bile değil.
Y eso tampoco es cierto.
Evet, bu doğru.
Sí, es cierto.
- Bu doğru.
- Así es.
- Bu doğru değil.
Eso es mentira.
Bu doğru değil!
Eso no es verdad.
Bu doğru.
Es correcto.
Bu doğru olamaz
No puede ser cierto.
Bu doğru değil, Elsa.
Eso no es cierto, Elsa.
- Bu doğru değil.
- No está bien.
Bu doğru değil!
! ¡ Eso no es cierto!
Bu doğru değil.
Eso no está bien.
New Jersey polisi onun kurbanlarını yemlemek için hep aynı sahte profili kullandığını düşünüyordu ama bu doğru değil.
La policía de Nueva Jersey asumió que usaba el mismo perfil falso para atraer a todas sus víctimas, pero eso era incorrecto.
Bu doğru değil.
No es cierto.
- Bu doğru.
- Eso es.
Tanrılar seni seçtiği için şansının yaver gittiği sanırdım ama belki de bu doğru değildir.
Creí que habías tenido suerte para que los dioses te eligieran, pero... quizá no es verdad.
- Bu doğru değil.
- Eso no es verdad.
Hayır, bu doğru değil.
No. Eso no es cierto.
Bu doğru değil Bonnie.
Eso no es cierto, Bonnie.
Sen buna inanıyorsun sana göre bu doğru.
Lo crees, así que es verdad para ti.
Evet bu doğru, yaptım.
Sí, es cierto. Lo hice.
Bu doğru mu?
¿ Es verdad?
Bu doğru mu?
¿ Es cierto?
Keşke bu doğru olsaydı. Senin iyiliğin için.
Ojalá fuera cierto, por tu bien.
Bu durumda klişe doğru oluyor.
- En este caso, el cliché es cierto.
Doğru mu bu?
¿ Es verdad?
Evet, bu doğru.
Sí, es verdad.
Ve bu noktaya sadece her iki tarafta da bulunduğum ve doğru olanı seçtiğim için geldim.
Y solamente llegué hasta aquí porque estuve en los dos lados y elegí el correcto.
Bu işten sıyrılmanın doğru olduğunu söylememi istiyorsun. Ama olmaz.
Quieres que te diga que haces bien marchándote, pero no haré eso.
Bu iş rehin alma vakasına doğru gidiyor, yetenekleriniz lazım olabilir.
Si esto acaba en una situación de rehenes, puede que necesite de tus habilidades.
Bu bana doğru geliyor
Se siente bien así.
Bu gece Amerika'ya doğru yola çıkmalıyız
Debemos ir a Estados Unidos esta noche.
Umarım bu işi sadece doğru sebeplerden dolayı yapıyorsundur.
Solo espero que lo estés haciendo por las razones adecuadas.
Bu, yavrusu. Yetişkinliğe ve bağımsızlığa doğru ilk adımlarını atıyor.
Es su cachorra, dando sus primeros pasos hacia la madurez y la independencia.
Cangıllar tam olarak doğru miktarda ışık su ve besine sahiptir ve bin yıldır da bu değişmemiştir.
Las selvas tienen la cantidad justa de luz, agua y nutrientes, y lo han tenido cada día durante milenios.
Bu pek de doğru sayılmayabilir ama hayvanları ürkütmek sorunlarının en küçüğü.
Puede que eso no sea muy cierto, pero los animales intimidantes son el menor de sus problemas.
As they venture into the unknown, Bilinmeze doğru yolculuklarında bu yılın fazlasıyla ıslak geçtiği apaçık.
Mientras se adentran en lo desconocido, se hace evidente que ha sido un año muy húmedo.
Tüm bu yavrular da sahilden çıkıp o tarafa doğru yürüyor.
Y todas estas crías se dirigen hacia ella.
Bu bizi beynin doğru bölgesine yönlendirir.
Eso debería orientarnos al área correcta del cerebro.
Doğru mu bu?
¿ Eso es verdad?
Gerçekten doğru mu bu?
¿ Realmente es verdad?
Bu yüzden batıya doğru yola çıkmalıyız.
Es por eso que deberíamos navegar al oeste.
Germen kabilesi olan Gotlar batıya doğru ilerledi. Bu da bir nevi bir domino etkisi yarattı. Ve bu Germen kabileleri grubuyla
Los godos, la tribu germana, ha avanzado hacia el oeste y esto causa una especie de efecto dominó, provocando una serie de guerras entre grupos de tribus germanas y el Imperio romano.
Bu sınır boyunca dört çiftlik ve doğuya doğru iki köy demek.
Cuatro granjas a lo largo de la frontera y dos aldeas al este.
Bu görev için en doğru adam olduğunu kanıtlaması gerekiyordu.
Debía demostrar ser el mejor para el cargo.
Yapılacak en doğru şey bu.
Sería lo correcto.
Doğru değildi bu.
Bueno, no era verdad.
Çok eski kafalı bir tutum bu ama şu durumda epey doğru görünüyor.
Esa es una actitud muy anticuada, que en este caso, parece bastante acertada.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]