English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ B ] / Bugün burada

Bugün burada Çeviri İspanyolca

3,127 parallel translation
Yüreklerimizde cesaretle bugün burada...
Hoy estamos aquí con coraje en nuestros corazones...
Yaptıklarınızdan ve bugün burada olmaktan pişman mısınız?
¿ Lamenta algo de lo que hizo?
Daha önce kibarlıkla suçlandığını hiç görmemiştim. Bayanlar ve baylar, ailem adına hepinizi bugün burada gördüğümüz için ne kadar mutlu olduğumuzu belirtmeliyim.
Nunca antes escuché que se lo acusara de eso.
Son olarak bugün burada olan ve ışık saçan annem için kadeh kaldıralım.
¡ A tu buena salud! - Lady Spence.
Bugün burada, 1814 yılında Eidsvoll'lülerin bir araya gelişini ve bugün parçası olduğumuz toplumun kuruluşunu kutluyoruz.
Hoy celebramos la unión de los hombres Eidsvoll en 1814 y la fundación de la sociedad que son una parte de la actualidad. Una sociedad que es uno de los mejores de todo el mundo.
Geri dönmeyerek de, seni bugün burada istemediğimi anlarsın diye düşünmüştüm.
Y cuando no respondí, pense que te darías cuenta de que no te quería aquí hoy.
Bugün burada Sean için olmak istiyorum.
Quiero estar aquí hoy para Sean.
Ve bugün burada, daha da büyük bir aşkla yan yana duruyorsunuz.
Pero estáis hoy aquí, más enamorados que nunca.
Bugün burada olman beni mutlu ediyor.
Es una gran alegría verte aquí.
Bugün burada bize vereceğiniz bilgiler oldukça faydalı olacak Bay Weld.
La información que usted ha proveído aquí hoy será extremadamente útil, Sr. Weld.
- Altıncı anahtar bugün burada öğrenmiş olduğunuz basit prensipleri kullanarak edineceğiniz piyasa değerinin altındaki yeni evinizin anahtarı oluyor. Ama o kadar da basit değil. Yine de Woosnum Keneally Dunphy'nin profesyonel hizmetlerinden yararlanmanız gerekiyor!
- La sexta llave es la llave... de la nueva casa que han comprado por debajo del precio de mercado... usando los simples principios que han aprendido aquí hoy, pero no tan simples como para que no necesiten aún... los servicios profesionales de Woosnum, Keneally... y Dunphy!
Bugün burada Rapunzel ile Eugene'in evliliğini kutlamak için toplanmış bulunuyoruz..
Nos hemos reunido hoy para celebrar la union de Rapunzel y Eugene en sagrado matrimonio
Bugün burada, ülkesine orduda hizmet etmiş cesur kadın ve erkeklerle birlikte bulunuyorum.
Hoy estoy aquí en solidaridad con los hombres y mujeres valientes que han servido en la Fuerzas Armadas de nuestra nación.
Bugün burada silahını temizleyen ikinci kişisin.
Usted es el segundo que encuentro aquí hoy limpiado sus armas.
Bunun dışında, bugün burada söylediğin her şeyin kulaktan dolma bilgiler olduğunu anlayabiliyor musun?
Aparte de eso, ¿ entiendes que todo lo que has dicho aquí el día de hoy es conocimiento de segunda mano?
Bugün burada iddia ettiğin olayları destekleyecek en ufak bir kanıtın var mı?
¿ Tienes alguna evidencia, por pequeña que sea, que puedas entregar para respaldar cualquiera de las declaraciones que has hecho aquí hoy?
- Bugün burada değildi yani?
- Entonces, ¿ no ha estado aquí hoy?
Stark olmasaydı bugün burada olamazdım.
No estaría aquí hoy si no fuera por Stark.
Demek, para... Bugün burada olma nedenimiz, değil mi?
Entonces, dinero, ¿ por eso estamos aquí hoy?
Bugün burada iş yapılmadı değil mi?
Hoy no se trabajó aquí, ¿ Verdad? No.
Bugün burada alerjilerimizle barışık olmayı kutlayacağız.
Estamos aquí para celebrar el orgullo alérgico.
Bugün burada herkesin Leslie Knope'un farklı taraflarını görmesi için toplandık, sadece bir belirli kişi için toplanmadık.
Debemos mostrar a la gente una cara diferente de Leslie Knope no esa cara.
Bugün burada her ne olursa olsun sadece buna odaklan.
Lo que sea que pase acá, hoy, sólo aférrate a eso.
Sizin bugün burada isteksiz bir tanık olduğunuzu söylemek adil midir,... Sayın Yargıç?
¿ Es justo decir que usted no está muy contento de atestiguar...
Bugün burada önceki yorumlarım adına özür dilemek için bulunuyorum.
Estoy aquí para disculparme por mis comentarios anteriores.
Bu arada bugün burada birkaç basın mensubu bulunuyor.
Bueno, hoy va a haber prensa... para que lo sepan.
Geçmiş ve gelecekten konuşmanın harika bir seçim kampanyası olmasına rağmen,... bugün burada gerçekten cinayet, uyuşturucu,... düzeltilmeyi bekleyen aksaklıklar ve sosyal güvenlik gibi sorunlara odaklanmamızı isterdim.
Realmente espero que hoy podamos centrarnos en los problemas reales que tenemos delante... crimen, drogas, la necesidad de reparar la red de la seguridad social, porque mientras hablamos del pasado y del futuro podemos hacer un gran anuncio de campaña, y eso es lo que realmente hace que importe.
Bugün burada her gün yaptıklarını düşün.
Piensa en todo lo que haces aquí diariamente.
Eğer bugün burada ölürsem bölüğün emrini sen devralacaksın, anladın mı?
Y si hoy muero aquí, usted se hará cargo de la compañía, ¿ ha escuchado?
Bugün burada olmalıydı ama gelmedi.
Se supone que tenía que estar hoy aquí, pero no apareció.
Aslında ben de bugün burada olmamı ona borçluyum.
Bueno... Ella es la razón por la que estoy aquí también.
Nasıl biri olabileceğimi, nelere sahip olabileceğimi bana o gösterdi ben de onu izledim ve bu sayede bugün burada karşınızda bulunuyorum. Sizlerden de kendinize aynı soruyu sormanızı istiyorum.
Ella me mostró todo lo que podría tener y ser, y fui a por ello, y esa es la razón por la que estoy aquí hoy ante todos vosotros, y quiero que os preguntéis lo mismo.
Bugün burada karşınızda geleceğime dair yenilenmiş düşüncelerimle dikiliyorum.
Así que aquí estoy hoy ante vosotros con un nuevo sentido de mi propio futuro.
Bugün burada değil.
No está aquí hoy.
Bay Goode, bu konu nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, bilmenizi isterim ki,... bugün burada adalet sağlandı.
Señor Goode, no importa cómo acabe esto, pero quiero que sepa que hoy aquí se ha hecho justicia.
Bugün bu harika mı harika Başkan'ın hızlıca iyileşmesi için birliktelik ve umut, özellikle umutla burada bulunuyoruz. Ulusumuzu yönetmede hatasız bir yön göstericiydi.
Hoy estamos reunidos en unidad y con la esperanza, ciertamente con la esperanza en la pronta recuperación de este gran Presidente que es un GPS perfecto para guiar a nuestra nación.
Sadece bugün senin için burada olmak istiyorum.
Por favor, solo... quiero estar aquí hoy para ti.
Demek istediğim, burada bugün neler kaybettiğim konusunda en ufak bir fikriniz var mı?
¿ Tienen alguna idea de lo que perdí hoy?
Sence bugün baban burada olsaydı senin herhangi bir şekilde mutsuz olmanı ister miydi?
¿ Crees que si tu querido padre estuviera aquí hoy querría que fueras infeliz de alguna manera?
Bugün, burada oldugumun farkinda bile degil.
¡ Estoy aquí!
Bugün neden burada olduğunu konuşalım mı önce?
¿ Qué tal si hablamos sobre por qué estás hoy aquí?
Bugün, burada, şu anda, senin bir seçim şansın var.
Hoy, justo aquí, justo ahora, tú tienes una oportunidad.
Şey, burada olduğuna sevindim. Bugün soyunma odasında gerçekleşen çok ilginç bir olaydan sana bahsetmem lazım.
Bueno, me alegro que estés aquí, porque tengo que contarte algo muy interesante que pasó en el vestidor hoy.
Bay Norbert'in bugün seni burada bulmamasını tercih ederim.
Preferiría que el señor Norbert no te encontrara aquí hoy.
Pekala, iyi dinleyin, her ne yapıyorsanız bırakın, bugün benim izin günüm, bu yüzden bugün çirkin yüzlerinizi görmek istemiyorum, ama yarın sabah saat 7'de siz zayıf eşekleri, burada görmek istiyorum.
De acuerdo, uds., escuchen, dejen de hacer lo que hacian. Es mi dia libre. Asi que hoy no quiero ver ninguna de sus feas caras.
Bugün, tam da burada olmam gereken gün.
Lo que pasó hoy es la razón por la que necesito quedarme aquí.
Şu kadarını söyleyebilirim ki, bugün hiçbiri burada değil, çünkü bir bölümü işledikleri suçlar esnasında öldü, geri kalanı da hapiste.
Solo diré que ninguno está aquí hoy porque todos han muerto cometiendo un delito o están encarcelados.
Teşekkürler. Bugün bu söyleşiye katılıp,... hepinizle beraber burada olup,... endişelerinizi dinleyip, sorularınıza cevap verebileceğim için minnettarım.
Me honra tener esta oportunidad de charlar hoy con ustedes para escuchar sus preocupaciones y responder a sus preguntas.
- Ajanlar. Etrafta soruşturdum. Bugün Albay Broyles'u burada gören olmamış.
Agentes, he estado averiguando nadie ha visto al Coronel Broyles ingresar hoy.
Burada bugün ekmek pişirme olmayacak.
- Sí. Hoy no van a hacer pan.
Bugün suç oranını tartışmak için burada değiliz, Bay Lyon.
Hoy no estamos debatiendo sobre el crimen, Sr. Lyon.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]