English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ B ] / Burada dur

Burada dur Çeviri İspanyolca

1,280 parallel translation
Kız arkadaşıma,'sen orada dur, ben de burada duracağım.'dedim.
- Ejército Rojo 58va Division de Guardia "Le dije a mi amiga," Tú quédate ahí y yo estaré aquí ".
Tamam. Burada dur.
Aquí, párate ahí.
Burada dur.
Para aquí.
Burada dur, kıpırdama. Kimseye tek bir kelime bile etme.
Tú quédate aquí, y no digas ni palabra a nadie. ¡ A nadie!
Burada dur.
Espera aquí.
Sen burada dur, olur mu?
Nada más quédate aquí, ¿ sí?
Burada dur.
Venga.
Burada dur.
Pare aquí.
Burada dur ve arabama göz kulak ol.
Quedate aquí, vigila el auto.
Burada dur, eskiden burada dans ederdim.
Mitch, detente aqui. - Aquí es donde yo bailaba.
- Burada dur.
- Detén el camión.
Burada dur ve sakın kıpırdama.
Quédate aquí y no te muevas.
Burada dur küçük.
Quédate aquí, pequeño.
Burada dur.
Detente ahi.
Şimdi, sen tam burada dur.
Ahora, tú...., justo........ aquí.
Burada dur.
- Detente aquí.
Hadi, buraya gel, burada dur.
Vamos, ven aquí, párate aquí.
Burada dur ve gülümse.
Nos quedamos parados y sonreímos.
Yani burada dur ve gözünü dik buna tamam mı?
Quédate aquí y miralo, ¿ si?
Burada dur.
Detente aqui.
Burada dur.
Quédate ahí.
Bir dakika burada dur, tamam mı?
Quédate aquí un segundo, está bien?
Tam burada dur.
Bien, quédate ahí.
Burada dur.
No se mueva de aquí.
Burada dur.
¡ No se muevan!
Burada dur.
Quédese aquí.
Lütfen, burada dur!
Deténgase aquí.
Sen ufaklık burada dur.
Tú, niño, aquí.
Anlaşılıyor ki, senin gibi bir insan için... böyle bir... Tam burada dur.
debi imaginarmelo, un tipo como tu, un sitio como... paralo justo ahí.
- Dur burada!
- Para.
Aklıma bir soru geliyor. Seni gördüğüme sevindiğimi sanma ama, burada ne arıyorsun? Dur, tahmin edeyim.
Lo que me recuerda, por cierto, y no creas que no estoy contenta de verte ¿ Por qué estás aquí?
Pacey Witter, dur tahmin edeyim. Burada, Capeside " ın çaresiz gençliği için yaratılmış olan... '"hem çalış hem oku"'programı için bulaşıkları yıkıyorsun, değil mi?
Pacey Witter, no me lo digas, estás aquí para fregar suelos con el programa de estudios especiales de Capeside para jóvenes inadaptados.
Dur bir dakika. Burada Roz'la ilgili bir şey yok
Aquí no hay nada de Roz.
- Dur, gidip bakacağım. - Hayır, hayır, sen burada kal.
- No, no, no, tu te quedas aquí.
Şimdi, burada kal ve beladan uzak dur.
Quédate aquí, y no te metas en líos.
Dur, burada çalıştığını mı sanıyorsun?
¿ Crees que vas a trabajar aquí?
Ata binene kadar burada dur sonra gidersin tamam mı?
Quédate hasta que me monte, y luego te puedes ir, ¿ sí?
Peki, burada dur, bayım.
Espera.
- Hayır, bekle, dur burada, tamam mı?
- No no, espera... sólo espera, ok?
Burada dur ve göz kamaştır.
Si no te importa por ti, ¿ qué hay de los demás?
Dur bir dakika. Bayan Swanson'un uçağı rötar yapmış. 6'da burada olacak.
El avión de la señora Swanson lleva retraso.
Dur, bak burada olmalı.
Un minuto, es esto.
Dur, hayır, hayır, hayır. Öyle olmayacak, çünkü burada kalmıyor.
Es no va ha suceder, porque él no se quedará aquí.
Dur bir saniye, burada her zamanki gibi "Master Direksiyon Şirketi" yerine "Nibbler" yazıyor.
Espera, las letras suelen decir...
Dur, o burada, cebimde.
Está aquí, en mi bolsillo.
Şimdi de benim uğraşacağım büyük bir bela var burada, sen sıkı dur bakalım.
Ahora... tengo un asunto pendiente aquí arriba y debo encargarme de él. Tranquilo.
Şimdi burada benimle birlikte dur ve herkesin seni iyice görmesini sağla
Tú quédate aquí conmigo, deja que te miren.
Dur bir dakika. Yani burada kalamayacak mıyım?
Un momento. ¿ No me quedaría aquí?
Dur burada. - Neden?
Quédate aquí.
Dur. Ev burada.
Para, esta es la casa!
Burada dur.
En ese caso, no puedo aconsejarlos.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]