English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ D ] / Daha önce hiç duymadım

Daha önce hiç duymadım Çeviri İspanyolca

386 parallel translation
Böyle bir şeyi daha önce hiç duymadım.
Nunca había oído algo así.
Bu konudan bahsettiğini daha önce hiç duymadım.
Nunca te oí decir nada hasta ahora.
Daha önce hiç duymadım.
Jamás oí hablar de él.
Nasıl oldu da seni daha önce hiç duymadım?
¿ Por qué nunca había oído de ti?
Resmi askeri kısaltmalara bakacak olursak Acil Durum İletişim Komuta-Kontrol demek, ancak böyle bir şeyi daha önce hiç duymadım.
Podrían ser las siglas de... Control de Comunicaciones de Emergencia. No conozco nada por el estilo.
Onu daha önce hiç duymadım.
No sé nada de ella.
Bozuk bir şeyin bizi tehdit ettiğini daha önce hiç duymadım.
Nunca he oído que un fallo nos amenazara.
Daha önce hiç duymadım.
No lo había escuchado nunca.
Nasıl oldu da seni daha önce hiç duymadım?
¿ Cómo es que no había oído hablar de ti antes?
Katılıyorum ama daha önce hiç duymadım. Geldiğiniz gün onu çaldım.
Es cierto, pero yo la oí aquí por primera vez.
De Carlo'yu daha önce hiç duymadım.
Nunca en mi vida he escuchado mencionar a un tal De Carlo.
Daha önce hiç duymadım.
Jamás he oído nada.
Falcon Girişim'in adını daha önce hiç duymadım.
Nunca he oído de Empresas Halcón.
Bu arada, şu Grant Caddesi nerede? Daha önce hiç duymadım.
¿ Y dónde está la calle Grant?
- Daha önce hiç duymadım. - Şey, yaldızlı bir şey...
- No sé quién es ese.
Onu daha önce hiç duymadım.
Jamás la había oído antes.
Nasıl oldu da adını daha önce hiç duymadım öyleyse?
Y entonces... ¿ Por qué no he oído nada de él?
Daha önce hiç duymadım..
Nunca oí una palabra así.
Ölüme yaklaşan çoğu insanın garip deneyimleri olur ; fakat bu kadar detaylısını daha önce hiç duymadım.
Mucha gente a punto de morir tiene experiencias raras, pero nunca había oído una tan detallada.
- Daha önce hiç duymadım.
- No me suena. - ¿ Eh?
Bu şekilde adlandırıldığını daha önce hiç duymadım.
No sabía que eso se llamaba así.
Daha önce hiç duymadım. Reçeteyle mi satılıyor?
Nunca los habia oido mencionar?
Böyle bir şeyi daha önce hiç duymadım.
Nunca escuche esa expresión antes.
Bu şiiri daha önce hiç duymadım.
Nunca había escuchado este poema.
Haklısın. Bu ismi daha önce hiç duymadım.
- Jamás lo había oído.
Daha önce hiç Ren Nehri'nin üzerinde Worm'lar ülkesindeki kralın şatosunu ve orada saltanat süren Burgundy krallarını duymadınız mı?
¿ Has oído hablar alguna vez del castillo de Worms junto al Rin y de los reyes burgundios que reinan allí?
Hayatımda daha önce hiç böyle vicdansızca bir şey duymadım.
Nunca había oído algo tan "a sangre fría" en toda mi vida.
Sonra, Foley, sen bir şey söylüyorsun. Daha önce hiç duymadığım bir adamın ölümüyle ilgili.
Después, Foley habla de la muerte de un hombre que no conozco.
Ben duydum. Daha önce hiç duymadığım bir şeydi.
Era algo como nunca antes había oído.
Daha önce hiç duymadığım bir ses.
Nunca había oído algo como esto.
- Evet, o. - Daha önce hiç duymamıştım. - Hiç duymadın mı?
- No lo había oído en mi vida...
Rhodes adında, daha önce hiç duymadığınız birine rastladım.
Acabo de conocer a un hombre llamado Rhodes.
- Daha önce onu hiç duymadın mı?
¿ Nunca has oído hablar de él?
Daha önce Kumanda Merkezinde bu tarz bir davranışı hiç duymadım.
Nunca presencié tal comportamiento en la Sala de Guerra.
Böyle bir dans hiç duymadım daha önce.
Nunca escuché un baile con ese nombre.
Baron Bomburst'u daha önce hiç duymadınız mı? Vulgaria Hükümdarı? Dünyadaki en kötü adamdır.
¿ Nunca han escuchado hablar del barón Bomburst, gobernador de Vulgaria el hombre más malvado en el mundo?
Crespel? Daha önce hiç duymadım.
Trabajo para el Centro de Investigación Crespel.
"Daha önce hiç, Sancho, duymadım böyle zarif laflar ettiğini."
"Sancho, nunca antes te había escuchado un discurso tan elegante".
Tamam, bu daha önce hiç duymadığımız bir içki.
La que no nos tomamos antes.
Kemanı daha önce hiç duymadığın gibi çalacağım.
Tocaré en esa fiesta como no has oído tocar en tu vida.
Benim daha önce hiç duymadığım bazı sözcükler biliyor.
Sabe algunas palabras que yo no había oído nunca.
Oh, evet. Anlaşılan oldukça faalsiniz, fakat daha önce sizden bahsedildiğini hiç duymadım.
Soy un hombre de mundo y su organización no me suena.
Bunu daha önce hiç duymadın mı?
La gente cambia. ¿ Nunca has oído ese dicho?
Daha önce hiç duymadığım bir koku,.... Şef.
Huelo algo que nunca había olido antes, Chief.
Fakat daha önce hiç duymadığım ve sıkça tekarlanan bir kelime çıkmıştı karşıma.
Pero esta vez me topo con una palabra... que repite varias veces y que nunca había oído.
Daha önce hiç duymadım.
Nunca oí hablar de él.
Bizim yıllarımızla, 600.000 yıl önce... soyları tükenmiş. Daha önce "Tkon" kelimesini hiç duymadım.
Nunca había oído la palabra Tkon.
Kapılar kapatılınca daha önce hiç duymadığım güçte çığlık atmaya başladı.
Cerraron las puertas y ella empieza a gritar como nunca había escuchado.
Genç bayan bu, daha önce hiç duymadığım kadar zeka dolu bir soru.
Jovencita, es la pregunta más inteligente que me han hecho.
- Daha önce hiç görmedim. Hâttâ hiç duymadım.
- Nunca la había visto u oído de ella.
Daha önce hiç böyle bir şey duymadım.
Nunca oímos de algo así.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]