English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ D ] / Dışarda

Dışarda Çeviri İspanyolca

3,071 parallel translation
Dışarda model, içerde küçük bir kız.
Modelo en el exterior, pequeña niña en el interior.
Ben dışarda arabada bekleyeceğim! Dışarı çıkartırsak, Mutlu kaçacağız burdan!
Voy a estar listo con jeep esperando fuera si salen, vamos a escapar felizmente
Seninle yatmaktansa dışarda uyurum daha iyi!
Puedo dormir fuera en vez de dormir con usted
İyi tamam. İşlerin o tarafıyla ben ilgilenirim ve eski aşkını dışarda tutarım.
Me ocuparé de esas cosas y conseguiré que tu ex se quite de nuestro camino.
Bu bilgi dışarda bir yerlerde ve eğer biz yazmazsak, başka birisi yazar.
Bueno, la información está ahí, y si no lo hacemos nosotros, alguien lo hará.
çöp tenekelerini haftalarca dışarda bıraktık, arabayı pijamalarımla yıkadım.
Dejar los botes de basura afuera por semanas, lavar el auto en pijamas.
Sue adet görüyor, ve dışarda bir ayı var!
¡ Sue está con su período y hay un oso afuera!
- Dışarda ayı var, ve Sue adet görüyor!
- ¡ Hay un oso y Sue está con su período!
Dışarda yıldızlara bakıyorsun zannettik.
Pensamos que estabas fuera mirando estrellas.
Dışarda avludaydı.
Fue justo aquí, en el jardín.
Ve ne zaman dışarda onunla yemeğe gitsek tahmin et bakalım hesabı kim ödüyor?
Y sabes, cada vez que vamos a comer, adivina quién paga la cuenta.
Üstleriniz sizi, dışarda olup, sevgili Yorkshire halkına bakabilecek kadar güvenilir kabul ettiler.
Tus supervisores han considerado que eres lo bastante seguro para estar ahí, imponiendo las manos en la buena gente de Yorkshire.
Efendim.. dışarda bir araba var.. Ve içindeki bu bölgeden değil.
Señor... hay un coche fuera... y no es de esta zona.
Üç yıldır dışarda.
Estuvo preso por tres años.
Dışarda dolaşan iki banka soyguncusu var.
Creo que todavía hay 2 ladrones de banco sueltos.
Aman Tanrım, bu leke içerde mi, dışarda mı?
¿ Oh, Dios mío, eso está por dentro o por fuera?
Sanırım onu dışarda gördüm.
Creo que le vi fuera.
Ben tekeri tamir etmesem para hala dışarda bir yerde olacaktı.
Si no hubiera cambiado la rueda, el dinero seguiría allá afuera.
Bu sanki kayıt odası dışarda..
Es como, una habitación de recreación desde el exterior...
Ve ben dışarda bir çeşit inek babayım. Ve içerde de 80 lerin tenis yıldızı gibiyim.
Me siento como un papá por fuera... y una estrella de tenis de los 80 por dentro.
- Dışarda kaç tane güzel kadın olduğu hakkında bir fikrin var mı? - Yani?
- ¿ Tienes idea de cuantas mujeres hermosas hay ahí fuera?
Dışarda büyük bir fırtına var.
Hay una enorme tormenta allá afuera.
Şeyim dışarda dolanırkenki hâlim sonsuza kadar Youtube'da duracak.
Saldrá en Youtube, para siempre, yo con la polla fuera, así.
biz dışarda nasıl yaşarız?
¿ Y de qué vamos a vivir?
Bu Manic-Man-Day, The Dangles, ve bu bizim dışarda olmamız ve delirmemiz gereken gece.
Es día maniático con Los Dangles. y esta es nuestra única noche para quedarnos hasta tarde y alocarnos.
Burada müdahale edebileceğimiz bir yerde olması dışarda başka bir yerde olmasından daha iyidir demek istiyor.
Quiere decir que es mejor hacerlo aquí donde podemos revivirlo a que le suceda en algún otro lugar.
Yani açıkça zamana ihtiyacın var, şey... Ama... Bir gün seni dışarda bir şeyler içmeye götürebilirim.
Ya sabes, obviamente necesitas tiempo para... pero... a lo mejor un día ¿ podría decirte de salir a tomar algo?
Jean tüm gece dışarda.
Jean está fuera toda la noche.
İçerde ve dışarda.
Entrar y salir
Yürüyüş kuralları mı değişti yoksa hâlâ dışarda yürümek mi olay?
Lo siento, ¿ cambiaron lo del excursionismo, o es solamente andar por ahí fuera?
Dışarda kaldık. Phyllis yerde oturup, kirli sandiviçi yiyor.
Phyllis está sentada en el suelo, comiendo un sándwich sucio.
Dışarda zoe'yu bekliyorsun ben Ms. Ainsley'dan kurtulana kadar onu orda tutuyorsun
Necesito que esperes fuera a Zoe y la encandiles mientras me deshago de la Sra. Ainsley.
En başından beri dışarda mıydın?
¿ Has estado ahí todo el tiempo?
Arkadaşlarınla dışarda.
Saliendo con tus amigos.
Herneyse, Devlet Sağlık programı asla bir çocuk kötü hissedebileceği için onu dışarda bırakmak istemez. Ve şimdiye kadarda biz sizlerin bir avuç lanet şişko domuz olduğunuz konusunda endişeliyiz.
Sin embargo, este Programa de Acondicionamiento Físico no quiere señalar a un niño, porque entonces ese niño podría sentirse mal, y por lo que a nosotros concierne todos ustedes son unos malditos cerdos asquerosos.
Avukatım ikinci derece cinayete kadar indirtir- - maxsimum on yıl, beş yılda dışarda olurum.
Puede rebajarme la condena a clase B, diez años máximo, estaré fuera en cinco.
Prostatsız asin Roy'la dışarda olman gerekmiyor mu senin?
No deberías estar por ahí con Roy, tu rebelde sin próstata.
bunları dışarda bulduk.
Y también vimos afuera esto.
Evet, dışarda arabanızı göremedik..
Sí, no vimos su auto cuando estacionamos.
Dışarda bolca kar var, çıkıp karda oynamak ister misiniz?
Hay mucha nieve afuera, ¿ quieren salir a jugar en ella?
Evet, en sevdiği oyuncağı dışarda unutmak pek Lucy'nin yapacağı bir şey değil.
Es muy atípico de Lucy dejar un juguete afuera.
Dışarda mı bekleyeyim?
¿ Quieres un perímetro?
Ama bu manyak hâlâ dışarda.
Pero ese maníaco ha vuelto.
Peki, bize dışarda neler yaptığını, maceranı anlatabilir misin?
Bueno, ¿ qué tal si nos quedamos aquí fuera, y nos cuentas algo de tu aventura?
Victoria, dışarda olmalıyız.
Victoria, se supone que estés allá afuera.
Dışarda konuşabilir miyiz, lütfen?
¿ Puedo hablar contigo fuera, por favor?
Canım, bu akşam dışarda yemeye ne dersiniz?
Lo que quiero decir es, si se trata de mí o de otras mujeres, que son todos iguales.
Dışarda ilginç bir şey görebildin mi?
¿ Ves algo interesante afuera?
Dışarda karanlıktan başka bir şey yok, Victoria.
Nada más que la noche allá afuera, Victoria.
Seni dışarda sanıyorduk.
¡ Por supuesto que no!
Seni dışarda tutmaya çalışacaktır, sana karşı bir şeyler yapacaktır bunu daha önce nerede görmüştüm acaba?
Es una leyenda, no tiene que hacerse el héroe.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]