Dışarıda bekliyor Çeviri İspanyolca
675 parallel translation
Dışarıda bekliyor.
Está esperando afuera.
Düşündüm ki, eğer vaktin varsa, Bay Burkett ile tanışmanı isterim. Dışarıda bekliyor. İçeri gelsin.
Si tienes un momento... me gustaría presentarte al Sr. Burkett.
Ve sonunda... Kris Barden'ın oğlu öldü ve Rearden dışarıda bekliyor ya seninle birlikte gelirim ya da sırtımdan vurulurum.
Y más allá... llega hasta la muerte del hijo de Kris Barden y acaba aquí... con Reardan esperando fuera para ver si vuelvo contigo... o me dispara por la espalda.
Hemen dışarıda bekliyor.
El esta justamente afuera de mi puerta.
Hayır, teşekkürler, o arabasıyla dışarıda bekliyor.
- No, gracias, está fuera con el coche.
Arkadaşın Bay Adelmo dışarıda bekliyor.
Su amigo, el Sr. Adelmo está ahí.
Editörüm dışarıda bekliyor.
Habrá alguien de la editorial esperando.
Arabam dışarıda bekliyor.
Tengo un auto esperando.
Dışarıda bekliyor.
Esta ahí fuera.
Şerifimiz K Çiftliği üzerinde ki borcu ödemek için 15.000 $ `la dışarıda bekliyor.
Nuestro alguacil está ahí con U $ D 15.000 para pagar la deuda del rancho.
Dışarıda bekliyor.
Le espera fuera.
Araba dışarıda bekliyor.
El coche espera a la puerta.
- Dışarıda bekliyor.
- Fuera, esperando
Üzgünüm efendim ama Bay Cummings dışarıda bekliyor. Çok acil olduğunu söylüyor.
Perdone, Señor, el Señor Cummings ha venido a verle, dice que es urgente.
Dışarıda bekliyor, efendim.
Bien, bien, bien, ella espera afuera, señor.
- Sınıf beni dışarıda bekliyor.
- Tengo una clase. Están afuera.
John dışarıda bekliyor, onu daha fazla bekletme.
John está afuera. No lo hagas esperar.
Gelin doktorun ofisine giriyor. Damat dışarıda bekliyor. Birazcık gergin.
La esposa entra y el esposo espera afuera, algo emocionado.
Ama dışarıda, bekliyor.
Pero está ahí fuera, esperando.
Dışarıda bekliyor olacağım.
- Lo esperaré afuera.
Dışarıda bekliyor.
Le está esperando.
Dışarıda sizi bekliyor.
Lo está esperando
İşini yapıyor ; dışarıda beni bekliyor.
Ahí fuera, esperándome.
Bayan Van Hopper dışarıda, arabasında bekliyor olacaktı.
La Sra. Van Hopper está afuera, esperando en el auto.
Diğer yedisi dışarıda mı bekliyor?
¿ Los otros siete esperan afuera?
Güzel kız dışarıda oturmuş seni bekliyor, kibarlığın nerede?
¿ Dónde están tus modales, dejando a esa preciosa chica sentada allí?
Dışarıda arabasında bekliyor.
Está esperando fuera en su coche.
Daima... Dışarıda bir tane bekliyor.
Tengo uno esperándome.
Polisler dışarıda seni bekliyor.
La policía está fuera, esperándolo.
İçerde, dışarıda, sizi neler bekliyor, neler beklemiyor sizi kim seviyor, kim sevmiyor.
En casa... Fuera de casa Lo que nos espera... Lo que no...
Çünkü dışarıda binlerce ucuz kahraman Jimmie Ringo'yu vuran adamı öldürmek için bir şans bekliyor.
Porque hay mil mequetrefes como tú esperando a poder matar al tipo que mató a Jimmie Ringo.
Dışarıda, takside bekliyor.
Está afuera, esperando en un taxi.
Dışarıda bir yerde, Rienzi seni bekliyor.
Ahí afuera, en alguna parte, Rienzi lo está esperando.
Dışarıda bizi bekliyor olacaklar.
Estarán allí esperándonos.
Dışarıda silahlı polisler bekliyor.
En el exterior está la policía armada.
Kont Beresoff dışarıda taksisinde bekliyor.
El conde Beresoff está afuera en su taxi.
Zamanımız yok. Dışarıda arabamız bekliyor.
No tenemos tiempo, un coche nos espera.
Dışarıda, dünya sizi bekliyor.
El mundo te espera.
Jeanne, onu uyandır, dışarıda taksi bekliyor.
Jeanne, despiértalo, tengo un taxi abajo.
Dışarıda atım bekliyor.
Allá afuera tengo el caballo.
Ona söylermisin, dışarıda, onu öldürmek için üç tane kowboy bekliyor.
¿ Podría informarle de que hay tres asesinos en el pueblo?
Fikrini değiştirmeye kara verirsen dışarıda arabamda bekliyor olacağım.
Le espero en mi coche por si cambia de idea.
- Kız dışarıda seni bekliyor.
- Te está esperando fuera.
Hatta dışarıda, henüz yeşermemiş bir ağacın gölgesinde oturmuş yaşlandığında üzerine çullanmayı bekliyor da olabilir.
También puede estar fuera. Sentada en algún árbol, que todavía no crece. Pero que te va a caer encima cuando seas viejo.
Hatta dışarıda, henüz yeşermemiş bir ağacın gölgesinde oturmuş yaşlandığında üzerine çullanmayı bekliyor da olabilir.
que todavía no crece. Pero que te va a caer encima cuando seas viejo.
- Dışarıda beni bekliyor.
- Afuera, esperando por mí.
- Dışarıda, bizi takside bekliyor.
- Afuera espera el taxi.
Karım dışarıda beni bekliyor olmalı.
- Mi mujer iba a venir.
Florence Nightingale dışarıda ihtiyaçlarınızı gidermek için bekliyor.
Florence Nightingale te espera para cuidarte.
Sizi stüdyoya götürmek için dışarıda araba bekliyor.
El coche espera.
Dışarıda bekliyor.
¿ Dónde?
bekliyorum 444
bekliyoruz 129
bekliyor 109
bekliyordum 45
bekliyor olacağım 51
bekliyorlar 71
dışarı 1436
dışarıda 424
dışarda 41
dışarıya 59
bekliyoruz 129
bekliyor 109
bekliyordum 45
bekliyor olacağım 51
bekliyorlar 71
dışarı 1436
dışarıda 424
dışarda 41
dışarıya 59
dışarıdayım 29
dışarı çık 478
dışarı çıkıyorum 69
dışarı çıkalım 87
dışarı çıkacağım 19
dışarı gel 90
dışarıdaydım 29
dışarı çıktı 86
dışarı çıkma 37
dışarısı çok soğuk 29
dışarı çık 478
dışarı çıkıyorum 69
dışarı çıkalım 87
dışarı çıkacağım 19
dışarı gel 90
dışarıdaydım 29
dışarı çıktı 86
dışarı çıkma 37
dışarısı çok soğuk 29