Hari Çeviri İspanyolca
397 parallel translation
Mata Hari.
Mata Hari.
Ve bir sabah ayazında, o tatlı Mata Hari'nizin...
Una mañana fría, verá a su preciosa Mata Hari atada a uno de esos postes.
- Bu gece Mata Hari'nin dansını izlemeye gideceğim.
- Voy a ver cómo baila su Mata Hari. - ¿ Qué?
Mata Hari dans edecek.
Baila Mata Hari.
Mata Hari mi?
¿ Mata Hari?
Mata Hari'nin dansını izlemek istediğini söylememiş miydin?
Vaya, ¿ no dijo que quería ver bailar a Mata Hari?
Bayan Mata Hari, bir yabancının takdirlerini kabul eder misiniz?
Madame Mata Hari, ¿ permite que una desconocida le ofrezca su enhorabuena?
Evlat, Mata Hari'yle öyle damdan düşer gibi tanışılmaz.
Joven, uno no conoce a Mata Hari así de improviso.
- Emsalsiz Mata Hari'ye.
- A la incomparable Mata Hari.
- Mata Hari'ye.
- Por Mata Hari.
Bayan Mata Hari'nin arabası!
¡ El coche de madame Mata Hari!
Mata Hari burada.
Mata Hari está aquí.
Bayan Mata Hari geldi.
Ahí está madame Mata Hari.
- Ben Mata Hari'yi bekliyorum.
- Estoy esperando a Mata Hari.
Ve Mata Hari bir casustur.
Y Mata Hari es una espía.
Mata Hari, bir casus.
Mata Hari, una espía.
Bayan Mata Hari.
Madame Mata Hari.
Bayan Mata Hari evde değil.
Madame Mata Hari no está.
Bir düzine orkide al ve bayan Mata Hari'ye götür.
Consígueme una docena de orquídeas y llévaselas a madame Mata Hari.
Şuna, Mata Hari dün gece buradan ayrıldıktan sonra dosdoğru genç Rosanoff'un odasına gitti. Ve önceki gece de birlikteydiler.
Simplemente que Mata Hari fue directa a casa del joven Rosanoff cuando salió de aquí anoche.
Sonunda Mata Hari'yi yakaladık.
Por fin tengo a Mata Hari.
Mata Hari'nin, bahsi geçen kanıtları yok etmesine yetecek kadar önce...
Probablemente lo suficiente para que Mata Hari destruyera las pruebas.
Ben Mata Hari'yim ve kendimin efendisiyim.
Soy Mata Hari y soy mi propia jefa.
Pekala Mata Hari, istifanı kabul ediyorum.
Muy bien, Mata Hari, acepto su dimisión.
Şimdi bay Dubois General Shubin'in telefonda Mata Hari'nin düşman casusu olduğunu itiraf ettiğini mi söylüyorsunuz.?
Ahora, monsieur Dubois ¿ dice que el general Shubin admitió por teléfono que Mata Hari era espía enemiga?
General Shubin, telefon ettiği esnada... Mata Hari'nin yanında olduğunu söylemedi mi?
¿ No dijo el general Shubin que Mata Hari estaba en sus aposentos cuando telefoneó?
Savcılığın, somut bir şeyler üzerine yemin edecek bir tanık ortaya koymasını ya da Mata Hari'nin, özür dilenerek serbest bırakılmasını talep ediyorum.
Exijo que la acusación encuentre a un solo testigo que jure una cosa confirmada o exijo que Mata Hari sea absuelta con las disculpas del tribunal.
O sabah Mata Hari'yi General Shubin'in odasında gören bir adam var.
Hay un hombre que vio a Mata Hari en casa del general Shubin esa mañana.
Hangi odadan çıktığınızda, Mata Hari?
¿ Cuándo salió de qué habitación, Mata Hari?
Ama sizi kurtaramadı Mata Hari.
Pero no la ha salvado.
Fransa Cumhuriyeti adına, bu mahkeme, sanık Mata Hari'yi casusluk ve askeri bilgileri düşmana iletmekten suçlu bulmuştur.
En nombre de la República de Francia, este tribunal declara a la acusada culpable de espionaje y de facilitar información militar al enemigo.
Ve sonra bir gün, yaşlı bir adam olduğunda ve torunları ona Mata Hari'yi sorduğunda... koca bir yalan söylemeli ve O'nun harika bir kadın olduğunu anlatmalı.
Y entonces, algún día, cuando sea un anciano y sus nietos le pregunten sobre Mata Hari debe decir una gran mentira, que fue una mujer increíblemente buena.
Ve aynı Sidney Kidd, bayanlar ve baylar Amerikan demokrasisinin ve masumların bu koruyucusu bu esnada Güney Carolinalı Mata Hari'yle yatında eğleniyordu.
Y el mismo Sidney Kidd, damas y caballeros... ... protector de la democracia americana y los hogares... ... estaba entreteniendo en ese momento a su Mata Hari en su yate.
Mata Hari ile bir randevum var.
Tengo una cita con Mata Hari.
- Mata Hari!
- Mata Hari. ¡ Rápido!
- Peki ya Mata Hari?
- ¿ Y qué hay de Mata Hari?
Mata Hari! Kağıtlar için sevişir.
Mata Hari hacía el amor para obtener documentos.
Sör Hari Singh ve Kmark Singh.
Sir Hari Singh y Kmark Singh.
Sen de böylece Mata Hari'liğe mi soyundun?
¿ Y sin más te convertiste en espía?
- Ne olarak?
- ¿ De Mata Hari?
Mata Hari mi? Kadın şapkası satıcılığı.
No, vendiendo sombreros.
TORANOSUKE OGAWA
TORANOSUKE OGAWA KENZO MATSUI, TATSUHIKO HARI
Zavallı adamın Mata Hari'si.
El pobre hombre Mata Hari.
Mata Hari, sevgili dostum.
Mata Hari, mi estimado amigo.
Mata Hari den sonraki.
La que siguió luego de Mata Hari.
- Mata Hari diyemezsiniz, efendim.
- No se referirá a Mata Hari, señor.
Ve Mata Hari'yi bildiğini düşünün, efendim.
¡ Y pensar que ud. conoció a Mata Hari!
Mata Hari ile James Bond'un gayrimeşru kızı olmanın travmatik bir deneyim olduğunu söyleyebilirim.
Fue una experiencia traumática, te lo aseguro, no es broma ser la hija ilegítima de Mata Hari y James Bond.
- Ben Mata Hari'nin kızıyım.
- Soy la hija de Mata Hari.
Sargı bezini Mata Hari için sakla.
Guárdalo para ella.
- Mata Hari!
Mata hari - ¿ Quién?
harika 10247
harikasın 412
harikulade 158
harikaydı 604
harikayım 109
harika görünüyorsun 610
harikalar 75
harikasınız 87
harika bir gün 57
harika bir adam 26
harikasın 412
harikulade 158
harikaydı 604
harikayım 109
harika görünüyorsun 610
harikalar 75
harikasınız 87
harika bir gün 57
harika bir adam 26
harika bir kız 40
harikaydın 273
harika biri 117
harikadır 84
harika olurdu 53
harika olur 206
harikaydınız 54
harika bir kadın 31
harika bir yer 43
harika bir duygu 21
harikaydın 273
harika biri 117
harikadır 84
harika olurdu 53
harika olur 206
harikaydınız 54
harika bir kadın 31
harika bir yer 43
harika bir duygu 21