English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ I ] / Iki gün sonra

Iki gün sonra Çeviri İspanyolca

1,611 parallel translation
Evet, biliyorum. Bir iki gün sonra emin olacaklar, ne dersin buna?
No lo sabran seguro hasta dentro de unos dias. ¿ Pero qué es eso?
Söylemek istediğim, sağlığın iki gün sonra 40 yaşına girecek bir bayan için çok iyi. Tebrikler.
La cuestión es que tienes una salud excepcional para una mujer que cumple 40 en dos días.
Ertesi gün ateşin çıkacak ve kolunda kırmızı çizgiler göreceksin. Bir veya iki gün sonra da kolunu kesmem için bana yalvaracaksın.
Al día siguiente, tendrás fiebre y verás líneas rojas recorriéndote el brazo, y 1 ó 2 días después... me rogarás que te atienda para cortarte el brazo.
Ve iki gün sonra Natalie'ye çatıdan ateş etti.
Salió el miércoles pasado. Y 2 días después, está en la azotea disparándole a Natalie.
NATO çıkmamızı emrettikten iki gün sonra Brcko'ya döndüğümüzde.
Cuando regresamos a Brcko. Dos días luego de que la OTAN nos ordenó salir.
300 yıl önce Londra toprağına kadar yakılmıştı, Ve yakaladıkları adam o gece Londra'da bile olmadığını defalarca söylemişti ama bunu, adamı astıklarından iki gün sonra anladılar.
Hace 300 años Londres se quemó hasta los cimientos y el tipo que confesó ni siquiera estaba en Londres la noche del incendio.
Hastahaneye kaldırıldım ama iki gün sonra eve geri dönmek zorunda kaldım çünkü hastahane masraflarını ödemeye gücüm yetmiyordu.
Me hospitalizaron y, a los dos días, me mandaron a mi casa. No podía ir al dispensario porque no tenía dinero.
- Bir-iki gün sonra.
- En uno o dos días.
Ah, evet, iki gün sonra babamın görevini devralıp minimoy halkına göz kulak olacağım ta ki bir gün benim de çocuğum 1000 yaşına basıp bu görevi benden devralana kadar.
En dos días, tomaré el lugar de mi padre y cuidaré de los Minimoys hasta que mis propios hijos alcancen la edad de 1000 y tomen mi lugar.
Amerikan Özel Kuvvetler Mahkemesi'nde bir duruşman var iki gün sonra.
Te buscan en los E.EU.U por una muerte sospechosa, tienes un caso en la corte en dos días
Sezon iki gün sonra başlıyor.
- No. La temporada empieza en dos días.
Franken, Van Gei'ı aradı ve iki gün sonra öldüler.
Franken los envió con van Gein, y dos días después estaban muertos.
Ama iki gün sonra Brad'in kayınvalidesi çıkageldi. Ne kadar süreceği belli olmayan sürpriz bir ziyaretti bu.
Dos días después la suegra llegó a una visita sorpresa por un tiempo indeterminado.
Şu açıdan bak, iki gün sonra onları görmene gerek kalmayacak.
Míralo de este modo. En 2 días más y no tendrás que verlos mas.
Kaçışından iki gün sonra.
Dos días después de escaparse.
Vince Papale'ye! Mahallemizin çocuğu! Kendisi iki gün sonra sahada Bill Bergey'le... aynı topun peşinde koşuyor olacak!
Por Vince Papale, vecino y amigo que, en dos días, estará en el campo codeándose con Bill Bergey.
Yarım gün barmenlik yapan Vince Papale... iki gün sonra Eagles kampında olacak.
Vince Papale, cantinero de medio tiempo se sumará al entrenamiento de los Eagles en apenas dos días.
Bir iki gün sonra da her şeyi unutursun.
En un par de días lo habrás olvidado.
Şimdiden iki gün sonra... saat bu vakti çalarken, sen kızını veriyor olacaksın.
Dentro de dos días a estas horas, darás a tu hija.
Parayı iki gün sonra alacağım.
Y me entregan el dinero en dos días.
Banyoya gideceğini söyledi ve buraya iki gün sonra döndü.
Dice que fue al baño y vuelve a los dos días.
Barış Kuvvetleri'ne katılmıştım ve bir gün sonra da iki kıta uzaktaydım.
Me uní al Cuerpo de Paz y al otro día, estaba en otro continente.
İki gün sonra olmayacak.
Dentro de dos días, no lo estará.
Bir taşra kasabasında filene sebze dolduracaksın. Sonra bir gün Vitale'nin adamları manava gelip başının arkasına iki kurşun sıkacaklar.
Vas a comprar comestibles a un súper en medio del campo llega un Vitale y te pone dos balas en la nuca.
Fırtına yüzünden ayrı düşmüşler, ama iki gün sonra birbirlerini bulmuşlar.
Al día siguiente, aparecieron en una playa. Desnudos. Sin ninguna marca.
İki gün sonra.
Dos, en realidad.
11 gün sonra iki çocuğun daha kayıp olduğu bildirildi. 20 yaşında Galveston'lu bir kadın ve 18 yaşında Houston'lı bir delikanlı.
En los próximos 11 días, hubo dos chicos más reportados perdidos una mujer de 20 años en Galveston y un chico de 18 años de Houston.
İki gün sonra, kurbanın annesi söyledi.
Dos días después, las madres de las víctimas nos dijeron eso.
İki gün sonra, bu hata düzeltilecek.
Y en dos días eso será rectificado.
Temizlikçi, kızı çıplak bulmuştu. Tecavüzden sonra iki gün yatağa bağlı kalmıştı.
La mucama encontró a la chica desnuda atada a la cama dos días después de la violación.
İşte, birkaç gün arayla birçok soygun gerçekleşmiş, sonra bir iki saldırı ardından kısa kısa aralar.
Es decir, ya saben, hay varios robos separados por un par de días y luego hay sólo uno o dos golpes, y luego un pequeño receso.
Her hesaptan iki dolar alarak başlıyordu... daha sonra bu parayı, başka iki hesaptan 2şer dolar daha alarak bir kaç gün içinde yerine koyuyordu.
Comenzó sacando dos dólares de cada cuenta reemplazaba el dinero después de unos días sacando dos dólares de otras dos cuentas.
İki gün sonra.
A dos días de hoy.
Yarışma iki gün sonra.
No puede cantar.
İki gün sonra birkaç dosyayı kopyalamam için bana tomarla para verdi. Bütün yaptığım buydu.
Entonces, hace dos días, me dio un montón de dinero por copiar unos archivos- - y eso es lo único que hice.
İki gün sonra taşındım zaten.
y me mudé de casa un par de días después.
İki gün sonra bir tren kalkacak. "
Debemos enviar un mensajero.
- Bak, Sandy bu önemsiz iki gün sadece. Oraya gideceksin seni onurlandıracaklar, filmlerini gösterecekler aptal bir iki de soru soracaklar sonra da evine döneceksin.
Vas hasta allí, te homenajean, proyectan tus películas, te hacen un par de preguntas estúpidas y te marchas a casa.
İki gün sonra doğum günü.
Faltan dos días para su cumpleaños.
Morgda ancak iki gün daha tutabiliriz. Sonra herkes öğrenecek.
Por ley tenemos dos días antes de liberar la información.
Bunca zaman sonra iki gün üst üste.
Después de tanto tiempo, dos días seguidos.
İki gün sonra, Pearlman hava kuvvetlerine şunu rapor etti. Bir uçan daire, göz açıp kapayıncaya kadar geldi geçti.
Dos días después, Pearlman le informó a la Fuerza Aérea... que un ovni había llegado y se había ido en un parpadeo.
İki gün sonra oraya ulaştığımda çoktan Mezar-ı Şerif'e gitmişti.
Y se había ido de Mazari Sharif cuando llegué dos días después.
İki gün sonra savaşıyor olacağız.
Iremos a la guerra en dos días.
Ben hatırlayamıyorum, bugün bugün mü? İki gün sonra mı?
Yo, no consigo recordar si es hoy, dentro de dos días o ayer.
İki gün sonra, two kids didn't make it out of the woods.
Dos días más tarde, dos chicos no pudieron salir del bosque.
İki yıl önce, bir gün öğleden sonra milyoner Gordon Cloade'un Londra'da zaman zaman kaldığı evin önünde dinlenmek için oturdum.
Un domingo por la tarde, me paré un momento a descansar frente al piso de Londres de un millonario, un tal Gordon Cloade.
İki gün sonra kapıcı ve polis kapısını kırmaya çalışırken beşinci kattan aşağı atladı.
Dos días después se tiró del quinto piso de su casa, mientras el portero y un policía le golpeaban la puerta.
En az iki üç gün kalırlar ve sonra giderler.
Tienden a quedarse un par de días y luego se marchan.
İki gün sonra dönerim.
Volveré en dos días.
İki gün sonra, kendi kendini üzmeye devam edebilirsin.
Dos días mas, y puede volver a hacerse la vida imposible solo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]