Istediğini al Çeviri İspanyolca
1,585 parallel translation
Sana şöyle söyleyeyim, bu uçaktan benimle birlikte atlarsan, istediğini alırsın!
¿ Sabes qué? Salta de este avión y tendremos un trato.
Sen beğendiğin sürece istediğini alırım.
No me importa cual, con tal que a ti te guste.
Müşteri istediğini aldı ve ertesi gün ben de Bay Wooton'la Burt'le görüşmedeydim.
Tu cliente recibió la sentencia máxima y al día siguiente me entrevisté con Wooton. Con... Burt.
Yazılı bir başvuruda bulunursan, 10 gün içinde istediğini alırsın.
Nosotros siempre podemos hacer un pedido por escrito... Dentro de diez dias usted conseguira lo que necesita.
O istediğini alıncaya kadar, elindeki fincanı bir saat, masaya vururdu.
Podía golpear la taza sobre la mesa, durante horas hasta que no conseguía lo que quería.
Tamam mı? 99 sente istediğini alırsın.
Compras cualquier cosa por 99 centavos.
Üçüncü kişi ağzıyla konuşmayı kes ve şekerleme sepetinden istediğini al. Bir teslimatım var.
Oh, deja de hablar en tercera persona... y coge lo que quieras de la cesta.
- İş için. İstediğini alır almaz tekrar öldürüyor olman...
Sólo porque los mates de nuevo cuando obtienes lo que quieres...
Alıcısı vericiye dönüştüğünde ve insanlara istediğini yaptırabildiğini fark ettiğinde?
Cuando todo cambió radicalmente, y se dió cuenta que podía meter un pensamiento en la cabeza de otro?
İlk çocuğumun doğumunu kendin yaptırmak istediğini biliyorum.
Sé que querías estar ahí para traer al mundo a mí primer hijo, papá.
Bölge Savcısı'na gittin, ifade vermek istediğini söyledin.
Fuiste ver al fiscal para testificar
Johnny ameliyattan çıktığında, Dr. Cole'a, Johnny'nin seni çağırmamı istediğini söyledim.
Cuando Johnny salió de cirugía, le dije al Dr. Cole que él quería que yo te llamara.
Bazen sonunda istediğini elde etmek için istemediğin şeyleri yapmak zorundasındır.
A veces tienes que hacer cosas que no quieres hacer, para, al final, conseguir lo que quieres
Sarah bazen sonunda istediğini elde etmen için istemediğin şeyleri yapman gerekir.
Sarah, a veces tienes que hacer cosas que no quieres hacer, para conseguir al final lo que quieres.
Veznedara git. Onlara havale yapmak istediğini söyle.
Anda al cajero y dile que quieres transferir dinero.
Alışveriş merkezine geldiğinde ne istediğini biliyordu. Burada güvende hissediyor.
Vino hasta el centro comercial sabiendo lo que buscaba porque aquí se siente seguro, conoce este ambiente.
Bu ne istediğini bilen bir adam, yani hızlı olmam lazım
Es un hombre que sabe lo que quiere, debería dirigirse al punto rápido.
Ona Abner'ı söyleyince Bay Kaiser'i kuruluşu hakkında bilgilendirmek istediğini söyledi.
Y después de que le contara lo de Abner, dijo que quería hablarle al Sr. Kaiser de su fundación
İstediğini alıyor musun?
¿ Es lo que quieres?
Ama sonra bazı şeyler değişti ve annen artık istediğini yapabiliyordu böylece Jordan Koleji'ne gitti ve orada başkanla konuştu.
Y no fué hasta que las cosas cambiaron... y fué libre para hacer las cosas que quería... que fué al Instituto Jordan a hablar con el Maestro.
Hadi, al kır istediğini.
Vamos, rómpelo con sentimiento.
Çünkü bana DSL bağlayan adamı baştan çıkarttığı bir sahne istediğini söyledin.
¿ Por qué querías una escena donde ella seduce al tipo que le está instalando Internet?
Beraber duş alıyoruz. İstediğini söyle.
Claro, estamos en la ducha juntos.
O açgözlü cadının onu istediğini biliyordum, o yüzden bataklığa fırlattım.
Supe que la avarienta bruja lo deseaba, entonces lo tiré al pantano.
Sheriff Lisenin son sınıfında, hayatta neler yapmak istediğini ve istemediğini bilirsin.
Cuando llegas al último año de secundaria, ya sabes o no sabes Io que quieres hacer con tu vida.
- Dün gece metroda gördüm kiminle röportaj istediğini biliyor musun?
- Llega al metro anoche... -... ¿ y adivina a quién quiere entrevistar?
Ya da Ulla sen bilirsin bana alışana kadar istediğini söyleyebilirsin.
O Ulla, lo que tú prefieras, hasta que entres más en confianza conmigo.
Fikrini değiştirirsen Yüzbaşı Mugambe ile konuşmak istediğini söylersin.
Si cambias de parecer, dile que me llamen al Capt. Mugambe.
Bize şu numaradan ulaşabilirsin 204-555-7328 ve Gloria'yla görüşmek istediğini söyle. Çok teşekkürler.
Así que danos un toque al 204-555-7328, y pregunta por Gloria.
Halka istediğini vermem yeter.
Sólo dándole al público lo que quiere.
Yaşlı Graham'a istediğini vereceğim.
Puedo darle al viejo Graham lo que quiere.
Belki sadece nefes alıyor diye hala yaşamak istediğini düşünmemeliyim.
Quizá no debería pensar que porque aún respira quiere seguir viviendo.
Beni tekrar görmek istediğini söyledi.
Dijo que quería verme de nuevo. Al principio, pensé en reunirnos en el cine.
- Yine de laboratuvara yollayalım. - İstediğini yap.
De todas maneras, mandémoslas al laboratorio.
Grubumuza neden katılmak istediğini biliyorum.
Sé porqué ingresaste al grupo
İstediğini düşünebilirsin. Onu okula göndermek istiyorum.
Cree lo que quieras, voy a enviarla al colegio.
Assad'ın bir terörist olmadığını terörizmden alâkasını kestiğini ve barış istediğini söyleyelim.
Describamos a Assad como un hombre que no es terrorista sino alguien que renunció al terrorismo y quiere la paz.
İstediğini elde etmeye alışkındır.
¿ Como que?
Ne için istediğini söyle yeter, Jacko.
¡ Madre, ese hombre no va a venir aquí como un niño al salir del colegio para discutir una pelea en el patio! ¡ Vendrá aquí con una pistola!
Neden Bay Harris'e ne demek istediğini sormuyoruz?
¿ Por qué no vas a preguntarle al Sr. Harris qué quiso decir?
Neden sen Turk'e, işe geri dönmek istediğini söylemiyorsun?
¿ Por qué no le dices a Turk..... que quieres volver al trabajo?
İstediğini alabilirdi, ve... herkes de maketçi katili suçlayabilirdi.
Ella podría conseguir lo que queria, y... todos culparíamos al asesino miniatura.
Bırak bir partiye katılmayı bir doğum günü partin dahi olmadığını biliyorum fakat genellikle insanlar doğum günleri için hediye alırlar bu yüzden ne istediğini söyler misin?
Mira, sé que nunca tuviste una fiesta, ni nunca estuve en una, pero generalmente las personas tienen regalos en su cumpleaños, así que, por favor, me dices lo que quieres.
Kazanırsan, parayı alırsın ve Susan'a istediğini söyleyebilirsin.
Si ganas, te quedas con el dinero y le dices a Susan lo que quieras.
Burton, herkesin Dr. Magnotti'yi istediğini biliyorum.
Burton. Yo sé que todos aquí quieren tener al Dr. Magnotti.
.. ve oyuna dönmeyi ne kadar çok istediğini.
Y lo mucho que quería volver al juego.
İstediğini al.
Sírvete tu mismo.
Söylediğim gibi bendensin. İstediğini al.
Invito yo.
Yılda iki kere ziyarete geliyor, görmek istediğini görüyor.
Me visita 2 veces al año. Ve lo que quiere ver.
Öğüdümü dinle. Bir şişe Fransız rakısı al ve onu sarhoş et. Sonra ona istediğini yap.
Sigue mi consejo, que se tome una pinta de Pernod con Black Down, y harás con ella lo que quieras.
Darfur'da barış adına istediğini öldürme gücü olması ve nüfusun dörtte birini yaşatmak için kalan üçte birini öldürebilmesi Geneina'da olup bitenin ilginç bir ispatı.
Hay una prueba interesante en Geneina donde dijo al pueblo que él podía matar a quien quisiera en Darfur en pos de la paz y que puede matar tres cuartos de la población para que viva solo un cuarto de la población.
istediğini aldın 24
istediğini alabilirsin 16
all right 20
allo 25
alex 1064
alice 882
alvarez 41
allah rahmet eylesin 22
alexei 36
alacakaranlık kuşağı 39
istediğini alabilirsin 16
all right 20
allo 25
alex 1064
alice 882
alvarez 41
allah rahmet eylesin 22
alexei 36
alacakaranlık kuşağı 39
alacakaranlik kuşaği 23
allah 1043
alan 546
alarm 144
alvaro 24
allen 166
ally 413
alma 146
allie 67
allison 206
allah 1043
alan 546
alarm 144
alvaro 24
allen 166
ally 413
alma 146
allie 67
allison 206