English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ K ] / Kahve hazır

Kahve hazır Çeviri İspanyolca

222 parallel translation
Kahve hazır.
El café ya esta preparado
Kahve hazır mı?
¿ Está el café?
Kahve hazır.
El café está listo.
Kahve hazır.
Ya está el café.
- Kahve hazır.
- El café está listo.
Buğday ezmesiyle, kahve hazır.
Cereales y café marchando.
- Hayır. Kahve hazır. Ben yaptım.
- No, el café está listo.
Kahve hazır mı, Bayan Sutton?
¿ Ya está el café, Sra. Sutton?
Edinmedim, doktor. Buradaki ilk aylarımda meydana getirdim. - Kahve hazır, efendim.
No lo "obtuve", doctor... lo armé penosamente durante mis primeros meses aquí.
- Kahve hazır, ocakta duruyor.
Ya está hecho. Está sobre la plancha.
Kahve hazır beyler.
El café está listo, chicos.
Kahve hazır hanımefendi.
Señora, el café ya está listo.
- Kahve hazır!
Está listo el café.
Kahve hazır mı bakayım.
- Veré si el café está listo.
Önce bir duş alacağım, Sonra, şömineyi yakacağım, sonra, belki kahve yaparım, dönünce kahve hazır olur, tamam mı?
Primero, me daré una ducha... y luego encenderé el fuego en el hogar... y luego, quizá prepare café, así habrá café cuando regreses a casa.
Kahve hazır, ve beyler sizi bekliyorlar.
El café está listo, los caballeros les esperan.
Kahve hazır.
El café esta listo.
Kahve hazır.
He preparado café.
Kendimize mısır gevreği ve kahve hazırladık. İster misin?
Desayunamos con cereales e hice café. ¿ Quieres?
- Kahve hazır.
- El café esta listo.
Kahve hazır mı?
El cafe esta listo?
Kahve hazır.
El café ya está.
"Kahve hazır!"
- ¡ El café está listo!
- Kahve hazır mı?
- ¿ Está listo el café?
Hazır görevden bahsetmişken... biz Spenalzo'yu kilere indirirken siz de bize kahve yapın.
Y hablando de oraciones ¿ pueden hacernos un café, mientras bajamos a Spenalzo al sótano?
Kahve, müşterilerin gözü önünde hazırlanır.
El café es hecho delante los clientes.
- Fasulyeler hazır, kahve kaynıyor.
Las judías están cocidas, el café está hirviendo.
- Kahve hazır mı?
¿ Está listo el café?
Bahse varım kahve yapılmış ve portakal suyu hazırlanmıştır.
Apuesto a que el café está hecho y el zumo de naranja listo.
Kahve birazdan hazır olur.
El café estará listo enseguida.
Kahve neredeyse hazır.
El café ya casi está.
Tam iki saattir burada bekliyoruz ve sen bize hazır kahve getiriyorsun.
Llevamos 2 horas esperando, ¿ y tú esperas café instantáneo? Jackson, no eres un ordenanza muy ordenado.
- Bu hazır kahve.
Es café instantáneo.
Hazır kahve olsun, yoksa yeni bir avukat tutacağım.
Ya puede ser instantáneo, o yo pediré un nuevo abogado.
Kahve birkaç dakikaya hazır olur, beyler.
El café se servirá enseguida, caballeros.
Kahve birazdan hazır.
El café casi está.
SAFEWAY Hazır Kahve
Café instantáneo
Kahve bir dakika içinde hazır.
El café estará listo enseguida.
Gitmeden önce şirket sekreterine bir not bırakmış. Notun konusu çıkardığın işten ne kadar düş kırıklığına uğradığı ve özellikle senin neden adını değiştirerek Conquistador Hazır Kahve'yi Conquistador Hazır Cüzam yaptığın.
Antes de morir, ha dejado una nota al secretario... en la que explicaba que estaba descontento con su trabajo... sobretodo con el cambio de nombre del Café Instantáneo Conquistador... por Lepra Instantánea Conquistador...
Alo. İki koli hazır kahve.
Si, dos cajas de café.
Kahve neredeyse hazır.
El café ya está preparado.
Kahve hazır.
- ¡ No!
Her şey hazır. Kahve ocakta.
- Buenas noches.
Hazır kahve içemem...
No tolero el café instantáneo...
Grotowski'yle gece yarısı otel odamda bir araya geldik ve gece yarısından ertesi gün saat 11'e kadar sohbet edip, tıraş köpüğümün kapağından hazır kahve içtik. - Tanrım.
Nos reunimos a medianoche en la habitación de mi hotel, bebimos café instantáneo en la tapa de mi espuma de afeitar... y hablamos hasta las once de la mañana.
Kahve şimdi hazır olur.
¡ Me tomaré un cafecito!
Ve kahve de hazır olmuştur.
Y el café ya estaba hecho.
su ve kahve bulunan bir çantayı kapının yanındaki koridorda hep hazır tutardık. o işte.
En el pasillo de casa, junto a la puerta, siempre había... una bolsa lista, con jerséis, agua... café, aquel sucedáneo de café.
Rich hazır kahve uyar mı?
- Sí, Rich, ¿ puede ser café instantáneo? - Está bien.
Bende dünyanın her yerinden hazır kahve var.
Tengo cafés instantáneos del mundo.
Hazır kahve var mı?
¿ Tienes instantáneo?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]