English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ S ] / Sevgilin

Sevgilin Çeviri İspanyolca

3,263 parallel translation
Yani uzun zamandır sevgilin oluyor.
¿ Así que ha sido tu amante por un buen tiempo ya?
17 yaşındasın ya. Tek bir eski sevgilin yok mu yani?
Usted no tiene una sola, tienes 17 años de edad y no tiene un ex novio?
İyi. Dangalak sevgilin buralarda mı?
Bueno. ¿ Está por aquí tu novio idiota?
Ne, sevgilin mi?
¿ Tú qué?
- Ama süper bir sevgilin var.
- pero tienes un gran novio.
Eğer sevgilin gibi avukat da sana inanırsa o zaman herkes inanır.
Eres Micky ahora. Y si el abogado te cree, como lo hace, entonces todos lo haran.
Sevgilin mi gelecek?
¿ Vas a llevar a una amiga?
Lanet olası sevgilin beni öldürecek Danny'i öldürecek, seni de öldürecek.
Tu novio, tu maldito novio me va a matar luego matará a Danny, y luego te matará a ti.
Sevgilin böyle biri.
Con eso estás tratando.
Eski sevgilin bu akşam sahneye mi çıkıyor.
¿ Por lo tanto, tu ex cantará esta noche?
Sevgilin bununla beni öldürüyor.
Tu novio me está matando con esta cosa.
Sevgilin yaşlı kadını gördü sorun ona
¿ Tú novio ha visto a la mujer? ¡ Pregúntale!
Bana bakma, o senin sevgilin.
A mí no me mires.
# Sevgilin ve arkadaşlarından?
- # ¿ A ti y todos?
Sevgilin var mı Ben?
¿ Tienes novia, Ben?
O senin sevgilin değil, tamam mı?
Ella no es tu mujer, ¿ entendiste?
Git al şunu. Senin sevgilin o!
Ve tras ella, es tu cita.
- Evet, eğlence siken. - Güzel sevgilin... Güzel sevgilin burada.
- tu hermosa novia dice que está enferma. - ¿ De veras?
Eee, bir yüzük falan görmüyorum arkadasin yada sevgilin, yani, hmm...
Así que no veo un anillo amigos o amigas, así que...
Sevgilin mi senin?
¿ Es tu novia?
Çok acıklı ama maymun sevgilin miydi, yoksa evcil hayvanın mı?
Eso es trágico, pero ¿ él era un novio o una mascota?
Tui sevgilin miydi?
¿ Tui era tu novia?
Küçük sevgilin nasıl oldu?
¿ Cómo están esos pequeños suyos?
Sevgilin var mı?
¿ Tienes alguna novia?
Evet. Kocan ve sevgilin olan Lorenzo'dan gizli kalan kısımlarının ortaya çıktığını hissettin.
Sí, pues... sentiste que capturé un aspecto de ti que permanece oculto de tu esposo y de tu amante, Lorenzo.
Ne yapacaksın ki? Sen ve küçük sevgilin?
¿ Tú y tu pequeña novia?
Nişanlın ve sevgilin.
¿ El prometido y amado?
Tek bir sevgilin bile olmadığına inanmıyorum.
No te creo que no hayas tenido ni un novio.
- Sevgilin mi?
¿ Es tu amante?
- Sevgilin var mı?
- ¿ Sigues quedando?
Sevgilin mi?
¿ Tienes una cita?
Küçük sevgilin sormuş ya sana.
El pequeño hizo la pregunta.
Mesela, eski sevgilin, şu şakacı çocuk. İyi gitmiş miydi?
Por ejemplo, con tu ex aquel, el cómico. ¿ Fue bien?
Sevgilin ölmek üzere ve onu çözmek yerine öpüyorsun öyle mi?
Tu novia está a punto de morir y en lugar de desatarla la besas.
Sevgilin biraz daha bekleyecek.
Tu cita va a tener que esperar.
Sana kötü haberi verdiğim için üzgünüm tatlım ama sevgilin üç kağıtçı bir polis.
Lamento darte las malas nuevas, cariño, pero tu novio es un policía corrupto.
Ondan daha iyi bir sevgilin olur diye düşünmüştüm.
Pensaba que tendrías una novia mucho mejor que esa.
Kaç sevgilin oldu senin?
¿ Cuantas novias tuviste?
Senin sevgilin?
Tu novia.
Lise eski sevgilin mi?
¿ Lise es tu ex?
"Eski sevgilin Chicago'dan üç kişiyle tanıştı."
"Tu ex novia se lo mamó a tres tipos de Chicago".
Sevgilin nasıldı?
¿ Cómo estuvo tu amante?
Çok eski sevgilin var, öyle mi?
Tienes un montón de ex, ¿ eh?
Partnerin, sevgilin?
¿ Tu compañera, tu amante?
Sevgilin filan olmasın?
¿ Ningún novio que tenga llaves?
Senin sevgilin, Matt.
Ella es tu chica, Matt.
Sevgilin var mı?
Tengo mucho por hacer.
- Sevgilin var mı?
¿ Tienes un novio?
- Sevgilin mi?
- ¿ Es él tu novio?
Sevgilin mi?
Un amante?
Eski sevgilin geliyor.
Alerta de exnovio.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]