English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ T ] / Tabii ki var

Tabii ki var Çeviri İspanyolca

1,600 parallel translation
Tabii ki var.
- Claro que sí.
- Tabii ki var.
- Oh, seguro que sí.
Tabii ki var.
Oh, si, aqui esta.
Oh tabii ki var, sadece çok iyi değil.
Claro que sí. Sólo que no muy buenos.
- Tabii ki var.
¿ Por supuesto que tengo?
Tabii ki var.
Oh, claro que tenemos tiempo.
Tabii ki var.
Claro que lo haces.
Tabii ki var.
Claro que sí.
- 13 yaşında bir kız yetiştiriyorum işin içinde stres tabii ki var.
- Estoy criando a una niña de 13 años el estrés es parte de esto.
İhtiyacım olduğunu sanmıyorum. Tabii ki var.
- Claro que sí.
Tabii ki var. Bu bende kalabilir mi?
Claro que sí. ¿ Me lo puedo quedar?
Evet tabii ki var.
Las tengo.
- Evet tabii ki vardı, senin de var.
- Claro que si. Y tu también.
- Tabii ki var.
Al contrario.
Tabii ki, konaklama kanunu var. Bir kaç yıl daha buralarda takılmak zorundasın.
Por supuesto que tendría que crear residencia aquí un par de años.
Tabii ki bir süre görüşmeme hakkın var Odd, çok yoğun çalışıyorsun.
Por supuesto que mereces un descanso, Ord. Has estado bajo mucha presión.
Tabii ki bunun arkasında yeni koçları Bryan Hemmings var.
Y por supuesto esto se debe al nuevo entrenador, Bryan Hemmings.
Tabii ki, var.
¡ Por supuesto!
Roger,... bir Bayan Hasselbach var tabii ki, ... ama o, o gün tanıştığın kişi değil.
Roger, existe una Sra. Hasselbach, pero no es ella.
Roger,... bir Bayan Hasselbach var tabii ki, ... ama o, o gün tanıştığın kişi değil.
Roger hay una Sra. Hasselbach y no es ella.
Tarım ve endüstri kullanıcıları, kendilerinin daha fazla suya ihtiyaçları olduğunu söylüyorlar, ve tabii ki ekinlerin büyümesi için daha çok pestisid ve kimyasala da ihtiyaç var.
La agricultura y la industria usan gran cantidad de agua para crear productos que no existirían. También se usan fertilizantes, productos fitosanitarios y químicos.
Tabii ki seçimlere daha birkaç ay var ve değişik bir açıdan bakmak gerekirse, sadece uygun seçmelerin % 32'si bir seçim olacağından haberdar.
Por supuesto, todavía faltan varios meses para la elección y sólo para poner algunas cosas en perspectiva sólo cerca del 32 % del electorado elegible tiene idea que habrá una elección.
Sadece kapıcıda, hizmetçide ve tabii ki bende var.
Solo el conserje, la asistenta, y, por supuesto, yo.
Eminim ki fotoğraflarında son derece normal gözükmüştür, tabii gördüklerini var sayarsak.
Estoy segura que él parecía perfectamente normal en su fotografía si es que siquiera vieron una.
Sorun yaşamak istemiyorsanız, yetişkin kullanmazsınız. Bazı değişiklikler var mı görmek için, genç bireyler kullanmak gerekir tabii ki.
obviamente si quiere evadir los problemas es mejor usar animales adultos, porque si usted quiere ver cambios evidentes se deben usar individuos jóvenes.
Tabii ki bir planım var.
Por supuesto que tengo un plan.
Tabii ki bir stratejim var.
Por supuesto que tengo una estrategia.
Evet. Yani, Bir çok ortak noktamız var, ve yıllardır çok şeyi paylaştık ve... tabii ki yazdığın şu makale, bam telime dokundu.
Y si... quiero decir... tu y yo tenemos mucho en comun y hemos pasado juntos tanto tiempo estos años... y claro... ese ensayo que escribistes... realmente toco mi corazón.
Demek istediğim, tabii ki, bazı şeylere ihtiyacı var.
Claro que necesita unos arreglos.
Ve tabii ki, bunun yan getirileri de var.
Y por supuesto, hay beneficios adicionales.
Tabii ki eğlenmenizi istiyoruz ama herkesin eğlenebileceği şekilde olması için birkaç kuralımız var.
Ahora, obviamente queremos que se diviertan pero para hacerlo más divertido para todos tenemos unas cuantas reglas.
Ve tabii ki hiçbir şey kanıtlayamama ihtimalin de var.
Y aún así es posible que no puedas probar nada.
Tabii ki mazeretlerim var.
Sí, por supuesto que creo excusas.
Ve sonra, tabii ki, Nablus kardeşlerin hikayesi de var.
Y luego, naturalmente, tenemos la historia de los hermanos de Nablus...
Tabii ki söylediklerinin önemi var!
Por supuesto que importa lo que dijiste!
Tabii ki de var.
Por supuesto que importa.
- Tabii ki var.
Claro que sí.
Tabii ki değil, çünkü bu özgür ruhlu mizacın ardında tamamen mutaassıp bir kız var, tıpkı benim gibi.
Por supuesto que no, porque detrás de esa fachada de espiritu libre, eres totalmente convencional, como yo.
Tabii ki, fakat toplumumuzda, soy seçimi hakkında tabu olan birşeylerin var olduğu fikrine inanır gibi yapıyoruz. Yani, kadınların aynı görüşte olabileceklerini ve "soy ıslahını onaylamıyorum, ve..." diyeceklerini düşünebilirsiniz.
Pero en nuestra sociedad hemos apoyado de boquilla la idea de que hay algo tabú en la elección eugenésica, y pienso que quizá las mujeres de acuerdo con eso dicen no apruebo la eugenesia así que...
Tabii ki bu suçlama bana geliyor çünkü sadece ben varım.
Lo cual va conmigo porque estoy sola aquí.
Ama tabii ki sağlamım, Zenith ve Quasar adında iki tane çocuğumuz var.
Pero sí, soy cabeza de semen, tenemos dos hijos adorables, Zenith y Quasar.
Tabii ki birbirlerinden biraz farkları var.
Desde luego existen algunas diferencias.
ekinlerimiz ölüyor ve büyümeyecekler, ve haşerelerimiz var, ve tabii ki ilaç şirketleri onlara tarım ilacı, mantar ilacı satmaktan ve bunlara ve diğer her türlü şeye artan talepten dolayı gayet mutlular.
Bueno, nuestras plantas se están muriendo y no crece y hemos plagas. " Y por supuesto, las compañías químicas son muy feliz para vender pesticidas y fungicidas y el crecimiento de los estimulantes y cualquier otro tipo de cosas.
Tabii ki söylediklerinin önemi var!
¡ Por supuesto que importa lo que dices!
Tabii ki var.
Porque estoy algo sorprendido. ¿ Qué sucede, Felicia?
Tabii ki tüm kadınlar üzerinde değil ama daha önce olmuşluğu var o yüzden panik olmana gerek yok.
Quiero decir, no en todas las mujeres. No, no en todas las mujeres. Pero ha ocurrido antes, por lo que no te alarmes.
Tabii ki kronometresi var.
Sí lo tiene.
Tabii ki daha çok var.
- Muchísimo más.
Tabii. O kadar çok veritabanı var ki. Çocuk oyuncağı.
Sí, es un tema de base de datos, es fácil.
Tabii ki, evet, yedek lastiğiniz var mı?
Seguro, sí, ¿ tienen repuesto?
Tabii ki, normalde bu bilgiyi vermediğinizi biliyorum ama... Tabii ki. Şey, konuşabileceğim bir üssünüz falan var mı, yoksa?
Claro, entiendo que no suelen dar esa información, pero Claro. ¿ Puedo hablar con algún supervisor o...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]