Tabii ki de Çeviri İspanyolca
7,925 parallel translation
Yatmamız tabii ki de ilişkide olduğumuzu gösteriyor.
Dormir juntos, por supuesto que significa que tenemos una relación.
Tabii ki de sorun.
Está lejos de estar bien.
Tabii ki de kopyaladık.
Por supuesto que hicimos una copia.
Tabii ki de, efendim.
Por supuesto, señor.
Tabii ki de.
Por supuesto.
Ve tabii ki de kendi çocuklarıma.
Y, por supuesto, para mis propios hijos.
Geleneklerim, halkım ve tabii ki de... Kraliçem.
Mis costumbres, mi pueblo, mi deber, y sí... la reina.
- Tabii ki de bana gönderildi.
- ¿ A ti? Por supuesto que fue entregado a mí.
Tabii ki de yapmam. Aynen, yapmazsın.
- Por supuesto que no.
Hayır, tabii ki de yapmaz. O kütüphanedeki korkunç şamdanlı olan Albay Mustard olmalı.
No, claro que no... debe ser el Coronel Mostaza en la biblioteca con el maldito candelabro.
- Hayır, tabii ki de değilsin.
No. Claro que no.
Tabii ki de hayır.
Claro que no.
Tabii ki Degas'i sana hocalik etsin diye etki altina altigina sahit olmustum.
Por supuesto, sé que hechizaste a De Gas para que te enseñara.
Tabii ki de. Firestorm olmak hayatını kökten değiştirecek.
Por supuesto, convertirse en Tormenta de Fuego es un gran cambio de vida.
Tabii ki de, gizlenmişti çünkü. Ama arkadaşınız hackledi hepsini.
Estaba sellado pero adivinen qué, su chico lo hackeó y...
Ciddi olamazlar, tabii ki de okyanus.
No pueden decirlo en serio. Claro que elijo el océano.
Tabii ki de.
Seguro puedes.
- Tabii ki de.
- Por supuesto.
- Tabii ki de isterdim.
- Por supuesto que me encantaría.
- Tabii ki de eminim.
Por supuesto estoy seguro.
- Tabii ki. - İş araması nasıl gidiyor?
Claro. ¿ Cómo va la búsqueda de trabajo?
Tabii ki ben de öyle düşünüyorum.
Claro que lo pienso.
Sadece ikiniz, bir de Tessa tabii ki.
Solos vosotros dos y... Tessa, por supuesto.
Hayır, "tabii ki" değil.
No, nada de "por supuesto".
Çok satan bir kitaptı tabii ki.
Un gran exito de ventas, por supuesto.
Marjorie Dupont hâlâ hamilelik kilolarıyla dolaşıyor Lance de liseden yeni mezun oldu, belli ki bu bir mucize tabii.
Marjorie Dupont tiene todavía esa barriga postparto, y Lance se acaba de graduar en el instituto, lo cual, sinceramente, es un milagro.
Tabii ki neyi kaçırdığımızı görmek için Gil'in önceki bakıcısıyla konuşmamız gerekiyor.
Ahora, por supuesto que tendriamos que hablar con el ex manejador de Gil, ver si hay algo que nos falta.
Ya da kadın, tabii ki her ne kadar ben Jane'in arkadaşı Keith'i düşünüyor olsam da.
O las mujeres, tambien, por supuesto, aunque estoy especificamente pensando en el amigo de Jane Keith.
Bir de örgü tabii ki, çünkü bu bir örgü grubu.
Y cosemos, claro está, porque es un grupo de costura.
Tabii ki bir şekilde bunun benim hatam olduğunu düşündüm, kötüydüm belki de daha çok çabalasaydım beni severdi.
Claro que pensé que era mi culpa, que, de alguna forma, me portaba mal, que, quizá, si me esforzaba, me querría.
Okulun telefon kayıtlarına ve ret mektubu alan ailelerin listesine de ihtiyacımız var. - Tabii ki.
También necesitamos los registros telefónicos del colegio, y una lista de los padres que recibieron cartas de rechazo.
Tabii ki, şüpheliyle kafa kafaya çarpışmak bir McGarrett klasiği.
Sí, conducir contra un sospechoso, típico de McGarrett.
Kamekona'nın yemeğinde acı bir şey yemedim ki. Tabii yemezsin.
No he notado nada picante en el plato de Kamekona.
Evet, tabii ki onun dışında.
Sí, obviamente además de eso.
Tabii ki.
¿ Sería tan amable de alcanzarme una botella? Una de esas, no llego.
- Tabii ki. Çünkü o zaman kazanma şansın olur.
Porque entonces existe la posibilidad de ganar
100 gün devamsızlık ve en basit kelimeyi bile heceleyemediğin için çakman gerekiyordu ama erken mezun olmana onay verdi tabii ki.
Digo, prácticamente reprobando, te perdiste 100 días de clase, y apenas puedes deletrear la palabra "gato", pero claro. Estuvo de acuerdo con que te graduaras antes.
Tabii ki senden bahsetti, uykusundayken bile hem de.
Por supuesto que hablaba de ti, incluso en sueños.
Tabii ki fazla bir şey söyleyemedim çünkü bunun hakkında hiçbir şey bilmiyorum.
Por supuesto, no pude decir mucho, porque no sabía nada de ello.
Tabii ki ben yapamam çünkü bu teknik olarak vatandaşların oturumu.
Por supuesto, yo no puedo porque es técnicamente un foro de ciudadanos.
Tabii ki bazı şeylerini özlüyorum.
Sí, no, por supuesto que lo echo de menos aspectos de la misma.
Tabii ki. Ancak en iyi sekilde yararlanabilmek için benden beslenmeni öneriyorum.
Por supuesto, pero si quieres disfrutar al máximo de la experiencia, te sugiero que te alimentes de mí.
♪ Düşünürseniz hep eksikliklerimizi ♪... ♪ Görmezseniz elimizdekileri, tabii ki, sorarsınız... ♪
♪ Pero cuando piensas en las cosas que nos faltan ♪ ♪ En lugar de las cosas que tenemos ♪
Dondurmalı sandviç Dondurulmuş şeker, Dorsnicko, Snickerito... Milky Snick, Porksicle, ve tabii ki diyet soda var.
Tenemos bocadillos helados, terrones de azúcar fritos, mantecosines, chocograsitos batidos de bacon, mermelada de chorizo y por supuesto soda dietética
Şu an hayatta olmandan tabii ki memnunum. Ama asla şu beyaz çiftçiyle yalnız kalmayacaksın, duydun mu beni?
Seguro que se alegra de que ahora vivas pero nunca te quedes sola con ese blanco, ¿ me escuchas?
Ben tabii ki başka iklimlere ait ipek bir kumaşım ama siz efendim, siz tam bir yılan derisisiniz.
Yo, por supuesto, soy una seda exótica, mientras que usted, señor, es piel de serpiente.
Tabii ki, De Niro ile tanıştın.
Obviamente has conocido a De Niro ahora.
- Tabii ki, yolladım bile.
Por supuesto, acabo de enviároslas.
- Tabii ki ekipman fazlalığı yoktu.
Claro, no habían excesos de herramientas.
Tabii ki ama seninle beraber gitmek için 1. sınıf hizmet vermelerini beklemem gerek.
Por supuesto. Pero creo que voy a esperar hasta que tengan servicio de primera clase para que podamos ir juntos.
Bayan Price, burada çalışanların listesini ve tabii ki güvenlik kayıtlarınızı istiyoruz lütfen.
De acuerdo, señora Price, vamos a necesitar una lista de todo el mundo que trabaja para usted, por supuesto, y todas las grabaciones de seguridad que tenga, por favor.
tabii ki değil 91
tabii ki değilim 17
tabii ki 3786
tabiî ki 109
tabii ki evet 16
tabii ki hayır 476
tabii ki seviyorum 29
tabii ki öyle 97
tabii ki istiyorum 19
tabii ki var 74
tabii ki değilim 17
tabii ki 3786
tabiî ki 109
tabii ki evet 16
tabii ki hayır 476
tabii ki seviyorum 29
tabii ki öyle 97
tabii ki istiyorum 19
tabii ki var 74
tabii ki benim 18
tabii ki olmaz 20
tabii ki biliyorum 29
tabii ki yok 71
tabii ki eminim 28
tabii ki biliyorsun 16
tabii ki hatırlıyorum 25
dede 298
deli 209
denise 139
tabii ki olmaz 20
tabii ki biliyorum 29
tabii ki yok 71
tabii ki eminim 28
tabii ki biliyorsun 16
tabii ki hatırlıyorum 25
dede 298
deli 209
denise 139