English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ T ] / Tamamen

Tamamen Çeviri İspanyolca

53,590 parallel translation
Sizi gücendirdiysem özür dileyerek az önce söylediklerimi tamamen unutulmasını rica ediyorum.
Si te he ofendido, me disculpo... y pido que olvidamos el asunto por completo.
Yatak tamamen senindir.
Tienes toda la cama para ti sola.
Ülke tamamen istilâ edildi.
El país está totalmente desbordado.
Tamamen delirmişsin.
Es una locura de mierda.
Danışma tamamen ayrı bir işti, Tamamen ayrı bir varlık.
La advertencia dice que era una empresa totalmente independiente, una entidad completamente separada.
Multimilyoner olmaya başladım Hayatımı tamamen tüketmek için Ve hayat, sonsuza dek değiştiğini bildiğim gibi.
Pasé de ser un multimillonario a tener ahorros de mi vida exterminados y la vida tal como la conocía alterada para siempre.
Üzgünüm ama fon Çeyrekten tamamen abone oldu.
Lo siento, pero el fondo se encuentra totalmente suscrito para el trimestre.
Tamamen abone oldunuz.
Totalmente suscritas.
Danışmanlık tamamen ayrı bir iş dışında, Bunlardan hiçbirinin karışmadığı bir yerdi, o yüzden...
Excepto el aviso, era una empresa totalmente independiente, aquel en el que no tuvo ninguna participación, por lo...
Aslında hayatı tamamen iş.
Y eso es casi todo.
Kelimelerle ifade edilemeyecek bir güç damarlarında gezer ve benliğine tamamen hâkim olur.
Una fuerza casi indescriptible llena tu ser y te controla por completo.
Eski kişiliğinden tamamen kurtulmalı.
Debes desmantelar su antigua personalidad.
Adam kitabı sattı, senaryoyu da bana yazdırdılar ve bir anda nasıl olduysa sözleşmeyi tamamen unuttular.
Entonces vendió el libro y hicieron que escribiera el guión... Y de repente, de la nada, sabes... Se olvidaron del acuerdo por completo.
Bütün bu sanat eserleri tasarım, insanın yaratıcılığı... Bütün hepsi önemli tek bir soru karşısında tamamen anlamsız kalıyor.
Todas estas maravillas del arte del diseño, el ingenio humano carecen de sentido ante la única pregunta importante.
Tamamen.
Completamente.
Wayne'in tüm kıyafetlerini çıkartırdım ve bir gün, üzerine fıstık ezmesi sürdüm, tamamen
Sacaba toda la ropa de Wayne. Y, un día, puse mantequilla de maní, como, por todas partes.
Yani, günün sonunda ben üzerine ne attıysam, üzeri tamamen onunla kaplı olurdu ve onu dışarıya sürükleyip hortumla yıkardım.
Quiero decir, al final del día, estaba cubierto con lo que yo arrojaba y tiraba sobre él, y lo llevaba afuera y lo lavaba con la manguera.
Ama tamamen tek başıma olmayı da sevmedim.
Pero tampoco me gustaba estar solitario.
Benim sevgim tamamen tıbbi artık, anlarsın ya.
Mi comportamiento está estrictamente medicado ahora, entiendes.
Özünde dolandırmak olan, fiziksel olarak güçlü bir hırsız ve tamamen duygu yoksunu.
Un ladrón en buena condición física, compulsivamente ladino. Y completamente carente de alma.
Tamamen güvenli!
¡ Todo despejado!
Buna tamamen karşı çıktığımın kayıtlara geçmesini istiyorum.
Quiero que conste que me opongo a esto.
Belki cidden kızgın olurum. Çünkü siz ikiniz planlarımı tamamen mahvettiniz.
Como quizá una imagen muy enojada porque ustedes arruinaron mis planes.
Yeni bir böbrekle tamamen iyileşebilirsin.
La única solución posible es un trasplante de riñón.
Willie'nin böbrekleri tamamen iflas etmiş.
Tiene insuficiencia renal severa.
Biz onun refahı tamamen ellerinizde.
No le hagas daño. Nosotros... Su bienestar está enteramente en tus manos.
Ben tamamen kendi takdirine bırakıyorum.
Eso lo dejo totalmente a tu discreción.
Hayır, tamamen aç!
¡ No, todo!
Tamamen iyi.
Completamente bien.
Tamamen kafayı yedirecek türden.
Es completamente loco.
Kafayı tamamen yediğimi fark ettiğimizde yapacak birşeylere ihtiyacımız olacak.
Probablemente deberíamos tener algo que hacer Cuando finalmente averiguamos que he perdido la cabeza.
- Tamamen güvenli.
- Es totalmente seguro.
Onlar tamamen donanımlı bir ekip yolluyorlar derin dipten kurtarması için.
Nos van a mandar un equipo que está muy bien entrenado en el rescate en aguas profundas.
Kiralama listesi tamamen dolu, Üzgünüm.
La lista está llena. Lo siento mucho.
- Hayır, tamamen dolu.
- No, está lleno. - Bueno.
Tamamen şaka.
Es un chiste.
İngiliz Merkez Bankası'nı tamamen oraya boşaltabilirim ama insanlar soru sormaya başlayabilir.
Podría pasarle el Banco de Inglaterra entero, pero creo que podrían empezar a hacer preguntas.
... Chicago'nun borcunu tamamen ortadan kaldırmak için.
... en la erradicación de la deuda de Chicago por completo.
Ve yönetici menfaatleri üzerinde tamamen kontrole sahiptir.
Y tiene el control total sobre la gestión de sus intereses.
Sistem tamamen becerdin.
El sistema entero es una porquería.
Pazar tamamen donmuş durumda.
El mercado está literalmente congelado.
Bence olay tamamen aydınlanana kadar Stacy okula ara verse ya da tatile çıksa faydalı olur.
Creo que sería útil si Stacy... Toma un descanso de la escuela, vacaciones, si quiere, hasta que el polvo se asiente.
Telefondamı! Bu tamamen barbarca olur
A través del teléfono realmente no hay problema.
- tamamen normal hanımefendi.
- Es perfectamente normal, bu.
Tamamen para israfı.
Un desperdicio de dinero.
Seni tamamen bayılttığında revire götürebilirdim.
Podría revivirte una vez que te deje inconsciente.
Çünkü bu tamamen senin hatan.
Porque todo esto es tu culpa.
'Koalisyon politikası Raees'i tamamen yok ediyor.'
'La política de la coalición borra completamente a Raees'.
Mahremiyetimi tamamen ihlal ediyorsun.
Es el Decatlón Académico.
Tamamen doğru.
Sí lo es.
Tamamen brüt.
¡ Ay, Dios!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]