Topu al Çeviri İspanyolca
881 parallel translation
Son dakikada, babam topu alıyor...
A un minuto, papá tenía la pelota...
Şimdi topu al.
Ahora lleva la bola hacia atrás.
Topu al, aynen şöyle...
La bola hacia atrás, como...
Haydi, topu al.
¡ Vamos, dale a la pala!
Topu al.
Agarre la pelota.
Topu alın. Tamam mı? Teşekkürler, teşekkürler.
- El balón. ¿ Contentos?
Topu al.
Ve por la pelota.
Bu saçma kıskançlığa bir son verip şu topu alır mısın?
¿ Puedes olvidarte de los celos e ir por la pelota?
Wilson vuruyor ve Meclis katibi topu alıyor. Siyahlar saldırıyor, düdük çaldı.
El bedel ha cogido la pelota... y los Todos Negros se acercan corriendo.
Derby Meclisi topu aldı. İşte zabıta müdürü, forvet kalktı. Karayolları müdürü topa vurdu.
El alcalde recibe la pelota, la pasa al regidor de Sanidad... y éste a la alcaldesa que echa a correr.
Topu takip et, daha sonra topu al, çalışla ve topa vur!
Contraataque, regate, tiro.
Topu alıyor.
Toma el centro, es una carrera.
Şimdi... Topu al bakalım.
Ahora toma la pelota.
İşte, topu al.
Aquí, toma la pelota.
Topu alıyorsun, sıçrıyorsun ve potaya bırakıyorsun.
Toma la pelota, salta y métela en la canasta.
Topu al.
Toma la pelota.
Haydi, şu topu al!
Vamos, pon el balón aquí.
Hemen gidiyoruz! Topu ateşleyin!
Suban al bote.
Topu çocuğa verme çok pis kokuyor.
Un consejo, Buscapé. No le dejes tocar la pelota al Dadinho. No da ni una.
Gelişmeleri kendini kaybetmeden sakince ele alıyordu ama ateş topu gibi kızgın bir dostu vardı.
Él no quería hacer nada, pero uno de sus amigos sí quería.
Takım kaptanı genç William Maclennon,... Bile bile topu taç çizgisine sürdü ve denize şutladı!
El capitán del equipo tiró el balón al mar.
Baker topu alıyor, sopayla sahadaki ikinci adama fırlatıyor.
hacia la segunda base!
Santa Carla'nın kaybettiği topu St. Anthony'i alıyor.
La pelota de Santa Carla la recoge St. Anthony.
Sağımıza ağır havan topu saldırısı var.
Están atacando mucho al flanco derecho.
Tam topu hareket ettirmeye, topu taşıyanı durdurmaya başlamıştık.
Movíamos la bola, íbamos al choque.
Senin yardımını istemiyorum. Yalanların da, yalancıların da topu cehenneme!
No quiero su mano. ¡ Al infierno con las mentiras y los mentirosos!
Topu hedefe tevcih edin.
Ajusten el cañón al objetivo.
Baron Rothschild'e kar topu atıyordu.
Tirando bolas de nieve al barón Rochen.
Al şimdi lanet topu kas kafa!
¡ Pasa la maldita pelota!
Eritip havan topu yaptılar. Adını da benim şerefime "Julia" koydular.
Lo fundieron y lo convirtieron en cañón... al que llamaron Julia en mi honor.
7 numaralı topu köşedeki deliğe sokmama ne dersin?
¿ Qué me dices de la bola siete al agujero del rincón?
Sahaya doğru vur su topu, Parker.
Tira ese balón al campo, Parker.
Johny Rebs'in 40 topu boğazımızı parçalamak için bekliyordu.
Esos rebeldes tenían armas enormes apuntándonos al cuello.
Topu Tuzakçı'dan al, bacak arana koy, göbeğinin altında sakla ve karşı kaleye doğru yürü. Tamam mı?
Toma la pelota de Trampero de entre tus piernas escóndela bajo tu camiseta y vete andando hacia su línea.
Şimdi onlar Fiori Tepesi'ni alıyorlar ve onların da topu yok.
Ahora, ellos toman Monte Fiori y tampoco mandarán artillería.
Hepimiz topu imzalayıp ona vermek için... hastaneye ziyarete gidebiliriz.
Sugiero que lo firmemos todos, que vayamos al hospital... y se lo entreguemos.
Sınıfın yıldızı, topu topu bu ay.
Su consentido, al menos por este mes.
- Topu ver bana!
¡ Jugad al baloncesto!
- Yükseklik 12, topu doldur!
¡ Apunten al primero! - ¡ EI alza 12, proyectil perforante!
Altın topu kuyu'ya düşmüş.
Su balón dorado se ha caído al pozo.
En iyi atıcılara karşı, topu geri bük.
Devuelve mejor la bola al lanzador.
Her akşam günbatımında topu ateşlerler.
Lo disparan todas las noches al anochecer.
Demek siz topu yılda sadece üç kez ateşliyorsunuz?
¿ Entonces usted sólo dispara el cañón tres veces al año?
Ve eğer kasıtlıysa yılın topu ateşlediğiniz sadece üç gününden biri olan Kurucu Günü için planlanmışsa, bu durumda, efendim, bunu söylemek istemem, fakat açıkça hedefte siz varsınız.
Y si fue deliberado y planeado para el Día del Fundador uno de sólo tres días al año en que usted dispara el cañón entonces, señor no me gusta decir esto pero, obviamente, usted era el objetivo.
Allen seken topu alıyor. Hadi ama!
- ¡ Vamos!
Topu potaya bırakıyor!
La roba y al hoyo.
1944'ün sonlarında, havan topu gümbürtülerini duymaya başladık.
Al final de 1944, empezamos a oír las explosiones del fuego de mortero.
Dolayısıyla Dünya atmosferine giren sıradan bir kuyruklu yıldız parçası devasa çaplı bir ateş topu ve çok kuvvetli bir şok dalgası oluşturur.
Al golpear contra nuestra atmósfera un modesto fragmento produciría una gran bola de fuego y una potente onda expansiva.
Topu havada tutarak olası düşme ve hızlanmalara sebep olan kütleçekimsel enerjiyi sağlıyorsunuz.
Solo hay que dejarla caer, así. Al levantar la bola, le entregas energía gravitacional, que es el potencial de caer y acelerarse.
Vaşington topu atmışız diyor, Geri kalmışız gibi davranıyor,
Washington nos llama la Rusia de las sandalias "lápot". Pero hoy lanzamos al espacio más de cinco toneladas de lápot.
Sizin gibi enayiler ayda topu topu 10 dolar muharebe zammı alırken karılarınız, sevgilileriniz, asker kaçaklarıyla beraber yaşıyorlar.
Mientras ustedes, idiotas, reciben $ 10 al mes extra por pagos de combate sus esposas, sus novias, están viviendo con insumisos y desertores.
all right 20
allo 25
alex 1064
allah rahmet eylesin 22
alice 882
alvarez 41
alexei 36
alacakaranlık kuşağı 39
alacakaranlik kuşaği 23
allah 1043
allo 25
alex 1064
allah rahmet eylesin 22
alice 882
alvarez 41
alexei 36
alacakaranlık kuşağı 39
alacakaranlik kuşaği 23
allah 1043