English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ Y ] / Yemek için

Yemek için Çeviri İspanyolca

7,957 parallel translation
Sizi görmek çok güzel, Teğmen Davis. Yemek için her zaman burada duruyorsun.
Me alegro de verla, teniente Davis, pero, quiero decir, siempre para aquí para cenar.
Hiç Şükran Günü için bir yere davet edildin mi, o büyük, güzel yemek için masaya oturdun mu, mükemmel pişirilmiş hindi için heyecanlandın mı, but servis ettiler mi?
¿ Alguna ves te invitaron a casa de un amigo para acción de gracias, te sentaste para un grande y bonita, comida de una vez en el año, te entusiasmaste con un pavo perfectamente cocinado y luego ellos te sirven un jamón?
Yemek için... otlakçılık yapmak.
Buscando comida...
Ben kaçıyorum, yemek için teşekkürler.
Debo irme. Gracias por la cena.
Bu lezzetli yemek için teşekkür ederim, Madam.
Le agradezco, señora, por esta deliciosa cena.
Kadınlar yemek yemek için, kraliçenin masasında beklememelidir.
Y las damas de compañía, no deberían cenar en la mesa de la Reina.
Yemek için yiyecek depolayacağız.
Guardamos comida para nosotros.
Şehre gidip yemek için bir şeyler alayım.
Iré a comprar provisiones para la cena.
- Benimle yemek için yedide buluş.
Uh, mi encuentro a las 7 : 00 para la cena.
Dairede bile iki gözetmenin arasında oturuyorum ve her akşam yemek için eve dönüyorum, oysa bütün subaylar yemekhanede yiyorlar.
Incluso con los ATS, tuve que sentarme en medio de chaperones y regresar a casa para el almuerzo mientras que el resto de ellos comió sus raciones
Sökülün bakalım, cümbüş ve yemek için yirmi kağıt lütfen.
Precio de entrada. 20 dólares por el alcohol y la comida.
- Caroline yemek için bir şeyler hazırlıyor.
Caroline nos está preparando algo para comer. No tengo hambre.
Yemek için. Bak, Jessica aradı beni ve senin geleceğini söyledi.
Jessica acaba de llamarme y me dijo que estabas viniendo.
Yemek yemek için çok paranoyağım.
Estoy muy paranoico para comer.
Bir dakika ayırıp bu yemek için fırtınaya teşekkür etmek istiyorum.
Ya saben, sólo quiero tomar un momento... y agradecer a la tormenta por esta comida.
Hemen yanımda uyumak için sıcak bir yerin ayrıca yemek için bir sürü mısırın olacak.
Tendrás un lugar cálido para dormir. Justo al lado mío. Y todo el maíz que puedas comer.
Hey tatlım, ben de yemek için seni uyandırmak üzereydim.
Oye, estaba a punto de despertarte para la cena.
Ablanın çöreklerini yemek için şu an neler vermezdim var ya.
Lo que no haría yo por... una empanada de tu hermana.
Bu arada, Pantelleria'ya insanların deve dikeni yemek için geldiği söylenir. Ama şu ana kadar nedense hiç yemedik. Öyle değil mi?
Por cierto, siempre dicen en Pantelleria, que la gente come una gran cantidad de alcaparras, pero hasta ahora no hemos comido nada, ¿ verdad?
Şu hâline bak, Noel'i yalnız başına geçirip Wetzel krakerleri yemek için gidiyorsun.
Mira, ¿ pasarás la Navidad sólo cenando en el aeropuerto?
Seni bilemiyorum ama ben.. .. ortalama bir restaurantta pahalı bir yemek için ölüyorum.
No sé tú, pero yo mataría por pagar mucho para ir a un restaurante mediocre.
Yemek için gelmiştim.
Estoy aquí por la comida.
Yemek için yalnızca 1 saatini harcarsın.
Se necesita como una hora para probar el chile.
- Yemek için tekrar teşekkürler.
- Mira, gracias de nuevo por la cena.
Michelin adamlarını yemek için restoranlara gönderir ve yıldız verir.
RESTAURANTES Y HOTELES DE LONDRES, 2015 Michelin envía inspectores a comer a los restaurantes y dar estrellas.
Yemek için işte.
Ya saben, para almorzar.
Senin için! Avukatlar için, yemek için, giyecek için okul için, barınmak için!
Necesitamos dinero para abogados, alimentos, ropa y casa.
Onları yemek için geç değil.
Fuimos los últimos que los comimos.
- Yemek için teşekkür ederim.
- Gracias por la cena.
Joe ve sana yemek hazırladım ama buzdolabındaki baharatlı yumurtaları yeme. Onlar yarınki piknik için.
Dejé cena para ti y Joe, pero no se coman los huevos rellenos que están en el refrigerador porque son para el picnic de mañana.
Annem yemek masası için yardım etmeni istiyor.
Mamá quiere que la ayudes a poner la mesa para la cena.
Gerçekten senin için yemek pişirmeyi teklif etmemeliydim.
De verdad no tendría que haberme ofrecido a cocinarte la cena.
İyi o zaman birileri için ben yemek zorundayım.
- Bueno, yo tengo que comer algo.
Bugün için daha fazla yemek istemiyorum.
Hoy no comeré.
Kusura bakmayın ama misafirlerimiz buraya yemek için geldiler.
Es un héroe.
Yemek için teşekkürler!
Un pájaro construyó un nido en el. Sí.
Bugün hayatımdaki iki adam için restoranda güzel bir yemek ısmarlayacağım.
Hoy decidí invitar a los dos hombres de mi vida... para almorzar en un restaurante.
Sevgilin / patronun şehir dışındayken evimizde yemek yiyen bir herif var üstüne bir de lezbiyen müdüremle konuştuğun için bana caka mı satıyorsun?
Hay un tipo extraño comiendo en nuestra casa mientras tu novio y jefe está de viaje y ¿ alardeas de la charla sincera que tuviste con mi maldita directora?
Benimle iş yapmaya çalışanlar için yemek yapmam.
No cocino para la gente que quiere proponerme algo.
- Seninle birlikte yemek için bekleyeceğim.
Te espero para cenar.
Yani şimdi bunun anlamı yemek ısmarlamam için izin mi veriyorsun demek?
- Entonces Esto... Quiero decir, supongo que esto significa que finalmente se le deja que te invite a cenar?
- Anne, senin için yemek yaptık.
- Mamá, te preparamos comida.
Gelecek hafta bütün aile için evimde yemek veriyorum.
Voy a reunir a la familia para una cena en mi casa, la semana que viene.
Annem, kardeşimin gelişi için yemek düzenleyeceğini hatırlıyor musun?
¿ Recuerdas que mi madre mencionó una cena? Mi hermana Mia está en la ciudad.
Salıdan beri yemek yemediğim için çörek almaya gelmiştim.
Vine por un bagel porque no he comido desde el martes...
- Henry için yemek hazırlayacağım.
- Voy a hacer la cena para él.
Az evvel, mikrop dolu... tuvaleti ve banyoyu... temizlemek için kullandığın bu paspası... ailenin ve çocuklarının yemek yediği... mutfağa götürür müsün?
¿ Cogería esta fregona con la que ha fregado el baño y alrededor del váter, y con esos gérmenes limpiaría la cocina donde come su familia, donde comen sus hijos?
- Yemek yapmak için.
- Por comidas.
Çünkü bu yemek işçi sınıfı için.
Porque es comida para la clase obrera.
Seninle yemek yemek bir onurdur benim için.
Será un honor para partir el pan con usted.
Yemek çadırı için küçük bir dekorasyon.
Es una decoración para el comedor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]