English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ Y ] / Yemekler

Yemekler Çeviri İspanyolca

2,805 parallel translation
Yemekler gelmiş.
Aquí está la comida.
Lezzetli yemek yapmak için, lezetli yemekler yemelisin.
A fin de hacer comida deliciosa, uno debe comer comida deliciosa.
Gelsin yemekler!
Llama a Chili.
Ardından çiçekler, yemekler, kaplıca.
Y luego flores y cenas, paquetes de spa.
Third Rail'de başladık. Şefin masası, 5 yıldızlı, beş yıldızlı yemekler.
Empezamos en el Third Rail... la mesa del chef, cinco estrellas, menú de cinco platos.
Bugün hararetli yemekler pişireceğiz.
Hoy vamos a hacer un poco de cocina intensa.
Şükür ya, uçaktaki yemekler berbattı.
Oh, gracias a Dios, la comida del avión era asquerosa.
Konserve yemekler, Velveeta falan veriyorlardı.
Queso barato y latas grandes y toda esa mierda.
Yemekler sizin için, buyurun.
Por favor, sírvanse ustedes mismos con la comida.
Sağlıksız yemekler yemek için Brenda'ya mı koştun?
¿ Has estado escabulléndote para comer comida prohibida con Brenda?
En iyi sebep, çünkü yemekler iyi.
La mejor razón es porque la comida es buena.
Bu akşamki yemekler pek bir tuhaftı.
La cena ha sido muy rara esta noche.
Çok fazla param yok ama katkıda bulunmak istiyorum. Yemekler ve içecekler için 500 dolar.
No tengo mucho dinero, pero me gustaría contribuir, digamos con 500 dólares para comida y algo de licor.
Cipslerimiz bitmek üzere. Yemekler kahverengine dönmeye başladı. Ayrıca bir saat içinde kemancı gidecek.
Casi no nos quedan papas fritas, el guacamole se está volviendo marrón, y el violinista se va a ir dentro de una hora.
18 yıl boyunca mum ışığında yemekler, evin bahçesinde futbol oynamalar komidinin yeri hakkındaki tartışmalar, kızının doğumunu görmek ve J.J'nin doğuşu...
18 años de cenas con velas... juegos de patio trasero de fútbol... a... discutir sobre las estanterías... ver a su hija nacida... y J.J. # 39 ; s primeros puntos...
- Nasıl yani? Yani, kaptan çok güzel yemekler yapar ve buraya çok yakın.
Bueno, el capitán es un gran cocinero y no está lejos.
Yemekler pek iyi değil ama karılar epey iyi.
Bueno, la comida no es tan buena, pero los chochos están bastante bien.
Hem de her şeyi şarap, Natalie Cole, hatta yemekler bile.
El vino, Natalie Cole. Incluso la comida.
Söz konusu böyle şeyler olunca, insan pek iyi yemekler beklemiyor, ama -
No esperas que sea bueno con estas cosas, pero...
Yemekler için teşekkürler.
Gracias por recogernos.
Sizin için harika yemekler hazırladık.
Tengo una hermosa mesa para usted.
Bu muhteşem jenerasyona lezzetli yemekler yapmak için gönüllü olmak.
Desinteresadamente me ofrecí a crear, comidas deliciosas y saludables, para esta... La mayor de las generaciones.
Bu yaşlıların yediği sağlıklı yemekler için bize güzel ne söyleyebilirsin?
Asi que, ¿ Qué nos puede decir sobre los beneficios a la salud que estos ancianos están cosechando?
Bunlar arter tıkayan, diyabete teşvik eden ve inme indükleyici yemekler.
Atasca las arterias, puede provocar ataques de apoplejía, y favorece la diabetes.
Çiğ yemekler yapan bir lokantaya gidiyoruz.
Vamos a ir a un restaurant de comida cruda.
Senin cömert ellerinden yiyeceğimiz bu yemekler... O korkunç günde...
Bendícenos, o Dios, por estos regalos que vamos a recibir de tus bondadosas manos.
Ağırlamaları hoş görülebilir ama yemekler için aynını söyleyemeyeceğim.
La compañía era tolerable, pero lo que corresponde a la comida...
Dersler bittikten sonra doğruca kantine iner,.. ... çay içer, yemekler yer, parkta gezmeye çıkardık.
Cuando terminábamos las clases íbamos a la cantina, tomábamos té, comíamos y nos íbamos a sentar al parque.
Araç patladığı sırada içeride dünya mutfaklarından seçme yemekler yapıyormuş.
Estaba sirviendo comida gourmet en este camión "Mundo sobre Ruedas" cuando voló.
Harika yemekler hazırlayan Bleecker'dan bir kase mısır gevreği, yağda iyi pişmiş iki yumurta, sosis ve üzerine bolca tereyağı sürülmüş kızarmış ekmek istiyorum.
Quiero un bol de sémola, dos huevos bien hechos, y salchichas, y una tostada integral con mucha mantequilla de ese sitio de comida sureña de Bleecker.
Yaptığın yemekler yüzünden.
La culpa la tiene tu cocina.
Ama o yemekler var ya...
Pero hay comida.
Annemle olmak daha fazla hoşuma gidiyor.... çünkü güzel yemekler yapıyor.
Me gusta más la de mami. Me gusta más porque hace comida rica.
Neden yemekler canlandı?
¿ Por qué está viva la comida?
Eşim, Seveceğiniz yemekler yaptı.
Mi esposa ha cocinado algo que le encanta comer.
Yenmeye değer yemekler yapmak için uğraşıyorum.
Ya tengo bastante con preparar un almuerzo que luzca comestible.
Yemekler benden.
La cena corre de mi cuenta.
Göklerdeki Babamız... Bize verdiğin yemekler için sana teşekkür ediyoruz.
Querido Padre Celestial, te damos gracias por tu comida.
Yemekler için bizi seçmenize inanılmaz sevindik.
Estamos tan emmocionados que nos hayas elegido para organizar el evento.
Konumlar tamam çiçekler, yemekler.
Tenemos la ubicación, las flores, la comida.
Aslında, çok romantik dakikalar geçiriyor gibiler, o yüzden yemekler gelene kadar ben sizinle takılayım.
En realidad, ya que ellos están teniendo un momento muy romántico, voy a quedarme con vosotros hasta que llegue nuestra comida.
Buradaki yemekler çok kötü.
La comida de aquí está realmente asquerosa.
- Yemekler nasıldı?
- ¿ Cómo estuvo todo?
Güzel yemekler yapman ve bir sürü kız doğurman.
Cocinar bien y dar a luz un montón de chicas.
Doğu, Çin Yemekleri, sağlıklı yemekler, tai chi, öküz eti.
Comida china, comisa sana, tai chi, buey... en oriente.
Yemekler burada, içecekler orada.
La comida está allí. Las bebidas por allí.
Yumurta, ekmek içi, küçük yemekler, kızartmalar. Arjantin bifteği.
Huevos, pan rallado, rebozado, rápida fritura.
Yemekler, içkiler, oturmak için bir yer.
Comida, bebidas, un sitio donde sentarnos.
Al, "Şifalı Yemekler" ve "Çocuklarla zaman geçirin."
Aqui. "comidas que sanan" y "tiempo de niños." Hecho.
Yemekler her yere dağılmış.
Está en todas partes.
- Uçaktaki yemekler berbat oluyor.
- Gracias.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]