English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ A ] / Aklıma geldi de

Aklıma geldi de Çeviri Fransızca

1,165 parallel translation
Şimdi sen deyince aklıma geldi de, evet merak ettim.
Maintenant que t'en parles... Ouais.
Seni teşhis etmemiz aklıma geldi de.
Rien, je me suis rappelé quand on a été identifier ton corps.
- Aklıma geldi de bu çocuk akademiden mezun olur olmaz ona efendim diye hitap etmek zorunda kalacağım.
- Je me disais simplement... Que le jour où ce gosse sera diplômé, je devrai l'appeler "monsieur".
Binbaşı aklıma geldi de, biz neden dört vardiyalı dönüşüm yapmıyoruz.
Major, nous pourrions envisager une rotation de quatre fois 6 heures.
Aklıma geldi de, ölme sırası bana geldiğinde umarım ben de onun gibi dimdik olurum.
En fait, quand mon heure sera venue... j'espère que je serai aussi fier que lui.
Aklıma geldi de ayrılmadan önce burasının kirası, daireleriniz, hepsinin masraflarını Dünya karşılıyordu, değil mi?
Je pensais, avant que nous nous séparions... Le loyer pour ce lieu, vos quartiers, tout est payé par la Terre, d'accord?
Bir gece şarkı söylerken aklım başıma geldi.
Et puis, un soir, au beau milieu de "Funny"... le choc!
Otobüsten indiğimde, aklıma bir fikir geldi... yani, bir saniyeliğine, hiç taksi tutmamak gibisinden.
Quand je suis descendu du bus, une pensée m'a effleuré, pendant une seconde, de ne pas prendre le taxi.
Ama, ah, sadece bu fikir aklıma geldi diye... otobüs durağında olduğum tamamen başka bir gerçeklik... şu saniyede varlığını sürdürüyor... ve muhtemelen sen başka birini arabayla götürüyorsundur, bilirsin.
Mais, juste parce que cette pensée m'a effleuré, il existe en ce moment même une toute autre réalité où je suis à la gare routière, et tu es en train de conduire quelqu'un d'autre, tu vois?
Güvenilir bir delikanlı gibi görünüyordu, ve kısa süre için kardeşimi canladırabileceği fikri aklıma geldi.
Il me semblait bien fiable, et j'ai eu l'idée qu'il pourrait... pendant une courte période... jouer le rôle de ma chère sœur.
Fikir aklıma gazetedeki bilinçli rüya terapisi yazısından geldi.
J'ai eu l'idée d'un article de journal sur une thérapie des rêves lucides.
Dedim de aklıma geldi. Köpeğinizle ilgili bir sorununuz var galiba.
Tu as un problème avec ton chien.
Aklıma yansıtıcı ve kalkanlar arasında... warp alanı jeneratörlerini kullanarak bir frekans uyumu yaratmak geldi. Ve bu da doğal olarak enerji çıkışında bir yükselmeye yol açtı.
En me servant des générateurs de champ de distorsion, j'ai établi une fréquence harmonique entre boucliers et déflecteurs, le but étant, bien sûr, d'amplifier la production d'énergie intrinsèque.
Okul konusu açılınca aklıma geldi.
En parlant de lycée,
Aklıma çok tuhaf birşey geldi.
Je viens de piger.
Siz söyleyince aklıma geldi, banyo tamamen yenilendi... beklenmedik bir bomba nedeniyle.
Puisque vous en parlez, la salle de bains a été refaite après un attentat à la bombe.
Kid dedi de aklıma geldi.
Tu sais... cette fois où les adjoints vous avaient piégés, toi et Pete...
Çocukken aldığım piyano dersleri aklıma geldi.
Cela me rappelle les leçons de piano quand j'étais enfant.
O bir terörist ve buralarda olduğu sanılıyor. Şimdi bahsedince aklıma geldi bir süre önce tuhaf parlak bir yolcu gemisi ile geçiştik...
Attendez, j'ai vu passer, il y a 30 fractions de Megon, un petit vaisseau bizarre à toute berzingue.
Şimdi aklıma geldi.
Ca vient de me traverser l'esprit.
- Aklıma bir şey geldi de.
Quoi?
Bak aklıma ne geldi.
Je viens de penser à un truc.
Geçen gece, Rosenberg'in kararlarına göz attım ve bir düşünce geldi aklıma, onun hakkında bir kitap yazmak.
J'épluchais les jugements de Rosenberg l'autre soir, et j'ai eu une idée. Je pourrais... écrire un bouquin sur lui.
Düşündüm hayal ettim aklıma geldi bir ressamın bir resmi kaybetmesinin ne kadar kolay olduğunu.
J'ai pensé... rêvé... Je me suis souvenu combien il est facile de rater un tableau.
Aklıma Tibullus'un bazı dizeleri geldi. Televizyon izlerken ne hissettiğimizi tanımlıyor.
Je pensais aux vers de Tibulle qui décrivent bien notre rapport avec la télé.
Bu düşünce aklıma geldi, ama bu istasyonun başına şimdiden yeterince bela geldi.
Cela m'a traversé l'esprit, mais cette station a assez de problèmes sans moi.
Sonra dumanı resmetmem gerektiği düşüncesi aklıma geldi.
L'idée m'est ensuite venue de peindre de la fumée.
Aklıma vaftiz oğlumun doğum günü partisi geldi de.
Oh, rien. Je pensais... seulement à l'anniversaire de mon filleul.
Bu gece aniden aklıma geldi.
Ce soir, j'ai eu une idée de génie.
Aklıma eski bir söz geldi : "Yumurtadan çıkmadan, civcivlerini sayma."
Comme dit le vieux dicton : il ne faut pas vendre la peau de l'ours avant de l'avoir tué. Non.
Aklıma Jüpiter'le Mars arasındaki göktaşı kuşağına mayın döşenmesi geldi.
Alors j'ai avancé l'idée de miné le champ d'astéroide qui sépare Jupiter et Mars.
Sen söyleyince aklıma geldi acaba neden son zamanlarda garip bir ağrı hissetmeye başladığımı biliyor musun?
Maintenant que vous en parlez... avez-vous la moindre idée... pourquoi j'ai ces espèces de crampes?
- Elbiselerini değiştirmiş olamaz mı? - Aklıma geldi.
Elle a pu changer de vêtements.
- Benim de aklıma o geldi.
- C'est ce que j'ai compris.
Film dedin de aklıma geldi. Geçen akşam televizyon izliyordum. Bir Japon filmi vardı.
A propos de cinéma, ça n'a rien à voir, mais je regardais la télé, l'autre soir, au Japon.
Babamla beraber oynadığımız yol oyunları geldi aklıma.
Nos jeux avec papa... "Le quiz de la route", "Jacques a dit"...
Eğer ev sahibi silahlarla yakalanırsa o zaman polis onu içeriye atacaktır, onun oğlu ve sen de. Aklıma bir fikir geldi.
Réfléchissez.
Görsel hafızam iyidir. Utanç verici ama aklıma bir kılavuzun bir sayfası geldi.
J'ai une bonne mémoire visuelle... j'ai vu une page de notre manuel de poche.
- Arıza var mıymış? - Benim de aklıma ilk bu soru geldi.
Est-ce dû à une défaillance?
Aklıma geldi. Dax denemeyi Sınıf-4 bir sondayla yapmamız gerektiğini düşünüyor.
Dax pense que nous devrions utiliser une sonde de classe IV.
Aklıma bir şey geldi.
- Je viens de penser à quelque chose.
Ve birden aklıma geldi, ben 4 yaşımdayken Jim beni arabasına götürmüştü burada bir yerde.
Je me suis souvenue, quand j'avais quatre ans... Jim m'a emmenée dans sa voiture... près de cet endroit.
FBI uyarısını okuduğumda, aklıma hemen Kevin geldi.
- j'ai tout de suite pensé à Kevin.
- Ama sonra aklıma geldi. Yedek sistemde de bir tane olmalı. Elimizde sinyalin bir kopyası olmalı.
On doit avoir une copie de sécurité du signal.
Şimdi aklıma geldi. Ben burada yaşamıyorum. Başka bir yerde yaşıyorum.
Je viens de me rappeler que j'habite... ailleurs.
- Dün programı izledim de, aklıma geldi.
- Je l'ai vue hier, et je me posais la question.
Fransız deyince aklıma geldi! Bana bir şey demeyecek misin?
À propos de pipe, ou plutôt, de tailler une pipe, t'as rien à me dire?
Ayrıca sanırım şifreli kanal programları için çok güzel bir fikir daha geldi aklıma.
Et je pense avoir encore une autre de mes supers idées pour le câble TV.
Benim de aklıma şu geldi.
Alors j'ai pris les choses en main.
Acil Servis'de bir hastayı tedavi ederken geldi aklıma.
Ça m'est venu à l'esprit en soignant un patient aux Urgences.
Ben de düşündüm, "Benim için en önemli şey ne?" İşte o zaman bebek planı aklıma geldi.
Je me suis demandé ce qui comptait le plus pour moi... et j'en suis venue au plan bébé.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]