Dedi Çeviri Fransızca
35,318 parallel translation
"Gelene kadar dışarıda beklerim." dedi.
Il veut attendre dehors jusqu'à ce qu'il rentre.
- Kim medyum dedi?
- Qui a dit que tu l'étais?
- Dedi zaten.
- C'est ce qu'il a dit.
Şey dedi Tucker'a hediye getirmiş.
Oui, il... Il a un cadeau pour Tucker.
"Yemek sıcak ve hızlı hazırlanmalı" dedi.
La cuisine ça a juste besoin d'être chaud et rapide. "
"Ben, Thomas" dedi.
"Je suis Thomas."
Tabağı önüne koyduğumda... tattı, gülümsedi ve "Çok güzel" dedi.
Je me souviens le poser devant lui. Il l'a goûté, a souris, et dit : "C'est vraiment bon."
Sonra şöyle dedi, "Ne olacağını biliyorsun."
Et alors il dit : " Tu sais ce qui va se passer.
Yanıma geldi ve "Thomas bunu sunmana izin vermez" dedi.
"Thomas ne te laisseras pas servir ça."
"French Laundry'den gelen bir çocuk harikalar yaratıyor" dedi.
Il a dit : "On a ce gamin qui vient du The French Laundry, et il nous en met plein la vue."
Bana baktı ve "Kendine bir restoran açacak olursan..." "yardım ederim" dedi.
Il m'a regardé et m'a dit : "Si jamais vous voulez ouvrir un restaurant à votre nom... j'aimerais vous aider."
"Sizi ülkenin en iyi restoranı seçtik" dedi.
"Nous vous avons séléctionné comme restaurant numéro 1 du pays."
Dişçiye gittim, bana şöyle dedi...
Je suis allé chez le dentiste et ils disaient :
İyi yiyemiyorum " dedi.
Je peux pas bien manger... et tout ça. Et j'ai... "
Sana niye dilimi göstereyim? " dedi.
Mec, pourquoi est-ce que je te montres ma langue? " Vous savez?
Sonuçlarınız geldi " dedi.
Nous avons vos résultats. "
"Üzgünüm ama dördüncü evre kanser" dedi.
"Je suis désolé de vous dire que vous avez un cancer de niveau IV-B."
"Ama yine de ölüm riski % 70" dedi.
Et il y a 70 % de chance que vous mourriez quand même. "
"Bence yok" dedi.
Et il a dit : "Selon mon opinion, non."
Mike, "Ben yaparım" dedi.
Et Mike a juste dit : "Je vais le faire."
Dr. Blair "Temizsin" dedi.
Dr. Blair a dit : "Vous êtes sain."
Ama o "Aferin kızıma!" dedi.
Mais il a dit : "C'est bien ma fille!"
Dedi ki, "Asla kendi adımı vermedim."
Et elle a dit : " Oh, je ne l'ai pas du tout nommé d'après moi.
Tabii ki şef olmak istiyorsun " dedi.
Bien sûr que tu veux être un chef. "
O da bana dedi ki...
Et elle m'a dit...
Sadece "Aldık" dedi.
Elle a juste dit, genre : "On l'a."
"Seni telaşlandırmak istemedim" dedi.
Elle était là : "Oh, je ne voulais juste pas t'inquiéter."
Yaklaşık yüz çeşit malzeme var dedi.
Il a dit qu'il y avait probablement une centaine d'ingrédients là-dedans.
Yemekten sonra dedi ki...
Et après le dîner il a dit :
Ama şunu da dedi...
Mais il a aussi dit :
"Editör dedi ki," Slovenya mı, o da ne?
Cet éditeur, il a dit : " Slovénie, qu'est-ce que c'est?
İlk kez bir İtalyan arkadaş... beni arayıp dedi ki, "İnanmayacaksın."
J'en ai entendu parler la première fois par un ami italien, qui m'a appelé et m'a dit : " Tu ne vas pas croire ça.
"Evet, makarna yapıyor." dedi.
Il a dit : "Oui, il fait vraiment des pâtes." J'ai dit : "Et?"
"Muhteşem." dedi.
Et il a dit : "Elles sont fantastiques."
"Bir ay sonra dedi ki," Tamam.
Après un mois, il a dit : " Ok.
Dedi ki, "Şeflik eğitimi verdiğin bu adamlar... saygı göstermeyi bilmiyorlar."
Il a dit : "Ces mecs, que vous entrainez en tant que chefs instruits, ils ne connaissent pas le respect."
Sonra biriyle tanıştım, dedi ki, "Gel toplu yemek hizmeti verelim."
Et alors, j'ai rencontré un gars et il a dit : " Faisons de la restauration industrielle.
"Google'da El Bulli'yi ara" dedi.
Il a dit : "Cherchez le El Bulli. Googlez-le."
Niye Fransız yemeklerine benziyor? " dedi.
Pourquoi les aliments sont comme ça? Pourquoi la nourriture ressemble à la nourriture française? "
Dedi ki, " Bunu sabah konuşalım.
Il a dit : " Non, Parlons de ça demain matin quand tu es sobre.
"Evet, tamam." dedi.
Il a dit : " Oui, oui, oui.
Gaggan bir gün beni arayıp "Ferran Adrià'yı tanır mısın?" dedi.
Gaggan m'a appellé un jour et il a dit : "Hey, tu connais Ferran Adrià?"
Beni tanıştırabilir misin? " dedi.
Tu penses que tu pourrais me présenter? "
Birkaç gün sonra beni arayıp "Oldu!" dedi.
Et quelques jours plus tard, il m'a appellé et il a dit : "Je l'ai eu!"
Annem, "Sonunda biraz param oldu" dedi.
Ma maman était là : "Ok, enfin, j'ai de l'argent."
"Geçen yıl üçüncüydün, bu yıl yoksun." dedi.
Vous allez voir. Vous étiez numéro 3 l'année dernière. Cette année vous allez sortir.
Filipinli kadın yanıma gelip "Hint yemekleri yapıyorsun, öyle mi?" dedi.
Le femme vient et me dit : "Alors vous faites de la cuisine indienne?"
Patron ne dedi, duymadın mı?
Tu n'as pas écouté la patronne?
Hayat kurtarmak için hayır dedi.
SpaceX et Apple pour sauver des vies.
O da öyle dedi ama insanlar böyle yapmaz.
C'est ce qu'il a dit mais les gens ne font pas ça.
Bir gün bana şöyle dedi, "Çok iyi bir şefsin..."
Un jour, il m'a dit :
dedim 2548
dedin 389
dedim ki 533
dediğim gibi 696
dedim sana 45
dedim ya 211
dediğin gibi olsun 64
dedim mi 23
dedikodu 28
dedi ki 559
dedin 389
dedim ki 533
dediğim gibi 696
dedim sana 45
dedim ya 211
dediğin gibi olsun 64
dedim mi 23
dedikodu 28
dedi ki 559
dediniz 105
dediler ki 65
dedin ki 68
dedin mi 21
dediğinde 40
dedik 42
dediğimi anladın mı 22
dediniz ki 18
dedi bana 31
dediler 218
dediler ki 65
dedin ki 68
dedin mi 21
dediğinde 40
dedik 42
dediğimi anladın mı 22
dediniz ki 18
dedi bana 31
dediler 218