Belki de değildir Çeviri Fransızca
1,544 parallel translation
Belki de değildir.
Peut-être pas.
- Belki de değildir.
- Ou pas.
Belki de değildir.
Ou peut-être pas?
Belki de adam göründüğü kadar aptal değildir.
Il est peut-être pas aussi con qu'il en a l'air.
Ama eminim yapmak istersin. ama belki de o bir şüpheli değildir.
Peut-être qu'elle n'est pas suspecte, il se peut que tu ressente des sentiments pour elle.
Belki de aç değildir.
- Peut-être qu'il n'a pas faim.
Belki de aynı adam değildir.
- C'est peut-être pas lui.
Eğer biri Stacy'e içinde kendi saçı olmayan bir kutu gönderdiyse, belki de tek kurban o değildir.
Donc, si quelqu'un a envoyé une boîte de cheveux autres que les siens, il est fort probable qu'elle ne soit pas la seule victime.
Belki de o kadar kötü bir fikir değildir.
Peut-être que ce n'est pas si mal.
Bak Christy belki de bu artık iyi bir fikir değildir.
Ce n'est peut-être plus une bonne idée.
Belki de bunlar uyumadan önce okumak için ideal bir seçim değildir.
Peut-être que c'est pas la meilleure lecture du soir.
Belki de seks sana göre değildir.
tu sais, peut être que le sex c'est pas ton truc.
Belki de bir şey değildir.
C'est peut-être rien.
Evet, belki de o kadarda gizemli değildir.
Ouais, peut-être que ce n'est pas si mystérieux.
Bak, belki de bunun içinde değildir.
Écoute, peut être qu'elle n'est pas là-dedans
Belki de kod hasarlı değildir. Belki başka bir yarısı daha vardır.
Le code n'est peut-être pas corrompu.
Ya da belki de o kadar da kendi kendine değildir.
Ou peut-être pas aussi spontané.
Belki de konu alkışlarla ilgili değildir.
Peut-être que ce n'est pas ce qu'il recherche.
Belki de öyle değildir.
Peut-être pas.
- Belki de öyle değildir.
Peut être que c'est cassé.
Tamam, belki her zaman herkese göre açık değildir, ama...
OK, peut-être que ce n'est pas toujours évident, mais... Tu t'inquiètes de ce qui arrive à Ronon?
Merak ediyorum da bana bir 20 bin göndermen mümkün mü, ikilik yaparsın belki senin için pek de zamanı değildir.
- J'ai besoin de 20.000 à 2 %. Mais c'est peut-être pas le bon moment pour toi.
Pekala, belki de şimdi, onu okula göndermek için iyi bir zaman değildir.
C'est peut-être pas le bon moment de l'envoyer au lycée.
Belki talih yüzümüze güler de bunlar senin değildir.
Il n'y a peut-être pas que le vôtre.
Belki burada beş yıl çalıştıktan sonra artık bu iyi bir şey değildir.
Au bout de cinq ans, ce n'est peut-être pas bon signe.
Belki toksindir, belki de bulaşıcı bile değildir.
Et si ce n'était pas contagieux?
Belki de burası bana göre bir yer değildir.
Peut-être ne suis-je pas à ma place alors.
Belki de bir hayvan değildir.
Peut-être n'était-ce pas un animal.
Bir dakika, ne demek istiyorsun? Belki de bu bir kod değildir.
Peut-être que ce n'est pas un code.
Belki de kimsenin umurunda değildir.
Tout le monde s'en fout.
Belki satış konuşması yapma tarzı yeterince iyi değildir.
Peut être technique de vente pas au point.
Belki de tesadüf değildir.
peut-être ce n'est pas concidence.
Belki de sorun bedeninde değildir.
Ça ne vient peut-être pas de ton corps.
Belki o kadar da küçük değildir. Belki Stella'nın vajinası fazla geniştir.
Après tout, il n'est peut-être pas si petit, peut-être est-ce le vagin de Stella qui est... immense!
Hey, Susan, belki de bu iyi bir fikir değildir.
Susan, ce n'était pas une si bonne idée.
Bence kendini yalnız hissetti. Belki de onun için en iyi yer orası değildir.
Je pense qu'il se sentait seul, ce n'est probablement pas le meilleur endroit pour lui.
Belki de yaş farkı önemli değildir.
Peut-être que la différence d'âge n'a pas d'importance.
Tamam. Bu belki de tanrının planı veya başka bir şey değildir. Umurumda değil.
Bon, c'est peut-être pas le "plan de Dieu." Je m'en fiche.
Belki de evde değildir.
Il n'est pas là.
Belki de yalnızlık katlanması zor bir şey değildir.
Peut-être qu'être seule n'est pas si terrible.
Belki de mesele Almanca'nın farklı bir dil olması değildir bunun farklı bir dil olmasıdır.
Peut-être que le problème n'est pas que l'allemand soit une langue étrangère, mais qu'en fait c'est une langue différente.
Belki de tek korkan o değildir.
Il n'est pas le seul à avoir peur.
- Belki de ateşle ilintili değildir.
- La fièvre n'est peut-être pas liée.
Ben de bundan hiç hoşlanmıyorum. Sen de öyle, inan bana. Ama belki de bu adam nerede olduğunu ya da ne olduğunun farkında değildir.
Je n'apprécie pas plus que toi, crois-moi, mais peut-être que ce gars ne sait pas où il est ou ce qui se passe.
Belki de bunun için doğru zaman değildir.
Peut-être que ce n'est pas le bon moment pour moi.
Telefon numarası değildir belki de.
Et si ce n'était pas un numéro de téléphone.
"Belki öyledir, belki değildir" eşçinsellerden de bahsetmiyorum.
Et je parle pas des gays "peut être qu'ils le sont, peut être qu'il le sont pas."
Onun fedakârlık yaptığını düşünmek istiyorsun. Çünkü biri bile yapabiliyorsa o zaman belki de dünya düşündüğün gibi soğuk ve bencilce bir yer değildir. Radyasyon onu öldürebilir.
Tu veux croire qu'il se sacrifie parce que si c'est le cas, alors le monde n'est pas aussi impitoyable et égoïste.
Belki de Pissarro satılık değildir çünkü bir nedenden dolayı satılabilecek durumda değildir.
Peut être ce Pissarro n'est à vendre nulle part parce que pour certaines raisons il est tout simplement invendable.
Ve farklı olmak belki de dünyanın sonu değildir.
Peut-être qu'être différente n'est pas la fin du monde.
Dans etme şeklimi seviyorum ben ve eğer Delinda bunu takdir edemiyorsa belki de benim için doğru insan değildir.
Il se trouve que j'apprécie mon style de danse, et si Delinda ne l'aime pas, alors peut-être qu'elle n'est pas faite pour moi.
belki de 1259
belki de öyle 45
belki değil 57
belki de hayır 17
belki de ben 23
belki de biz 19
belki de haklısınız 26
belki de daha fazla 40
belki de öyleyim 25
belki de değil 95
belki de öyle 45
belki değil 57
belki de hayır 17
belki de ben 23
belki de biz 19
belki de haklısınız 26
belki de daha fazla 40
belki de öyleyim 25
belki de değil 95
belki de bu 32
belki de öyledir 60
belki de vardır 18
belki değildir 19
belki de haklısındır 24
belki de haklısın 174
belki de haklıdır 22
değildir 62
belki 3654
belki bir gün 64
belki de öyledir 60
belki de vardır 18
belki değildir 19
belki de haklısındır 24
belki de haklısın 174
belki de haklıdır 22
değildir 62
belki 3654
belki bir gün 64
belki daha sonra 97
belkide 50
belki sen 32
belki mi 36
belki sonra 108
belki başka zaman 69
belki biraz 51
belki ben 27
belki bir dahaki sefere 27
belki bu 38
belkide 50
belki sen 32
belki mi 36
belki sonra 108
belki başka zaman 69
belki biraz 51
belki ben 27
belki bir dahaki sefere 27
belki bu 38