English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ B ] / Belki daha az

Belki daha az Çeviri Fransızca

536 parallel translation
- Evet bayım, yarım saat, belki daha az.
- Oui, une demi-heure, peut-être moins.
Ama hayatım, bu sadece bir ay için, hatta belki daha az.
Chérie, ce n'est que pour un mois, ou même moins.
Belki daha az perişan olurdum.
Mais je serais moins malheureux.
Belki daha az.
Peut-être moins.
Sana bunu söylediğimde belki daha az gururun okşanacak ama sen bizim tanıştığımız ilk erkeksin.
Peut-être serez-vous moins flatté lorsque vous saurez que vous êtes le premier homme que nous voyons.
Bir saatimiz kaldı, belki daha az.
Nous avons une heure, peut-être moins.
Savaş başlıklarını düzgün çıkaramazsak, belki daha az.
Ou moins, si je manipule mal les ogives.
Belki daha az.
- Peut-être moins.
- Ah, 30. Belki daha az. 20, 21 falan.
- ben, 30. peut-être moins, 20. 21
Bir saat, belki daha az, diyor.
Peut-être moins. - Bizarre. - Comment il peut savoir ça?
- Yaklaşık bir saat. Belki daha az.
- Un peu moins d'une heure.
10 dakika. Belki daha az.
10 minutes, peut être moins.
Belki daha az.
Moins peut-être...
- Belki daha az sıra olur.
- La queue sera moins longue.
Bir saat sürer, belki daha az.
Une heure ou moins.
Sekiz dakikamız var, belki daha az. Acele edin!
Nous avons 8 mn, ou moins.
Beni bilirlerse belki sana daha az yüklenirler. Hadi oradan.
Si je dis que j'étais dans le coup, tu encaisseras moins.
Belki öyle ama en azından daha barışçıl olurdu.
Peut-être, mais c'était bien plus paisible.
Leon'u en az senin kadar iyi tanıyorum sanırım. Hatta belki biraz daha iyi.
Je connais Léon aussi bien que vous, sinon mieux.
Motorlarına en az bu kadar, belki de daha fazla devir yüklemek zorundasın.
Vous devez pousser vos moteurs aussi haut, si ce n'est plus haut.
Alec ve ben belki şimdikinden biraz daha genç, ama en az şimdiki kadar aşık ve yolumuzda engel yokken.
Peut-être plus jeunes, mais tout aussi épris et sans obstacles entre nous.
Mesela eğer annem, şu anda çok yaşlı olan annem gençken birinin kendisine sarılmasına izin vermiş olsaydı güneşin altında, böyle nehir kenarında benim hayatımın büyüyünce nasıl olacağını kafasına takarak kendine eziyet etmeseydi bugün belki daha az üzgün olurdu.
Ma mère, par exemple... Elle a déjà un certain âge. Elle aurait dû plus souvent se laisser embrasser.
Eli iş tutan en az 6 kişi yeter diyorum ama belki daha çok adam gerekir.
Cinq ou six hommes devraient suffire, peut-être plus.
Belki sürü yerine ulaşacak ve sen de daha az endişeleneceksin.
Si ce troupeau passe, vous serez content.
Çeyrek galon, belki biraz daha az.
Un quart, ou peut-être un peu moins.
- Ama belki de, daha az acı çekerler.
Mais c'est mieux comme ça. C'est mieux, on souffre moins.
Burada en az bir hafta kalacak, belki daha fazla.
Il sera là pour au moins une semaine, peut-être plus.
- Daha az, belki.
- Moins, peut-être.
Belki de daha az ilgisini çekerim ama..
Moi, je passe inaperçu. Je ramènerai l'enfant chez lui.
Belki de daha az.
Peut-être moins.
Para dolu en az 10 tahta sandık. 50.000 eder, belki daha çok.
Au moins dix coffres de bois pleins de pièces valant 50 000... peut-être plus...
Garnizonlarι altι saatlik mesafede. Orada 300 kadar mιzraklι süvari ve lejyoner var, belki daha da az.
Leur garnison est à six heures d'ici, avec environ 300 lanciers, légionnaires, ou peut-être moins.
Sence yarım saate orada olur muyuz? Belki daha da az.
- Dans une demi-heure ou plus?
Belki onu ikna edebiliriz. En azından bundan daha akıllı görünüyor.
Au moins, il a l'air plus intelligent que celui-ci.
Pazartesi günü en az beş taneye ihtiyacımız olacak, belki daha fazlasına.
Il nous en faudrait au moins cinq mardi, peut-être plus si on veut que le boulot soit bien fait.
Daha az dürüst olmalıyım belki.
Je vais peut-être paraître moins vertueux. Je...
Belki Amerikalılar'dan ; Çinliler'den ve Ruslar'dan ettiklerinden daha az nefret ediyorlar.
Ils détestent moins les Américains que les Russes et les Chinois.
Benim az miktardaki tarih bilgimi belki siz hayal gücünüzle daha iyi... açıklarsınız, Bay Lasky.
Je crois que l'histoire sera un peu plus difficile à devancer que vous ne l'imaginez, M. Lasky.
En azından artık bir şey biliyorum ve belki daha çok şey öğreneceğim.
Là, j'en sais un peu plus. Un jour, j'en saurai peut-être encore plus.
Belki de bu köpek daha az acı çekerek ölür.
Peut-être que ce chiot devrait pas s'en tirer.
Buradan 10 mil ötede. Belki daha da az kimbilir.
Une marche de 15 km à travers la jungle et sous les coups.
En az iki kişi. Belki daha fazla...
Peut-être beaucoup plus.
En az 10 defa aradım, belki daha fazla.
C'est vrai.
Belki benden geçmiştir, ya da daha az yetenekliyimdir.
Je suis peut-être vieux, moins doué.
Belki daha da az. Büyük
Une demi-nuit, au plus...
2 hafta, belki de daha az.
Au plus, deux semaines.
En az üç, belki daha fazla. Sevinmedin mi? Ne?
Tu n'es pas emballé!
Belki benden biraz daha az hoşlanırsın.
Peut-être que tu m'aimerais un peu moins.
Belki de sizin ki insan ırkıdır da benimki daha az kıllısıdır.
La vôtre est peut-être l'espèce humaine, et la mienne est moins hirsute.
En az 20 yıldır, belki daha fazla.
Au moins 20 ans, peut-être plus.
Belki onu daha az görüneceği bir yere koymalıyız
On devrait peut-être mettre Nixon dans un endroit plus discret.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]