English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ B ] / Bir bilsen

Bir bilsen Çeviri Fransızca

417 parallel translation
Neler hissettiğimi bir bilsen Hans. Onun hakkında konuşmaya geldim.
Si tu savais ce que j'éprouve à venir te parler d'elle.
Hattie, bir bilsen.
Tu ne peux pas savoir.
Bir gülümsemen için, o ikisinden birinin yerinde olmayı nasıl isterdim, bir bilsen!
Si vous saviez comme j'aurais échangé ma place avec l'un d'eux pour votre sourire.
- Anlatabileceklerimi bir bilsen...
- Si je vous disais...
Senin için nasıl deli olduğumu bir bilsen tereddüt etmezdin.
Je suis fou de vous. Je n'en dors plus.
Senden ne kadar nefret ettiğimi bir bilsen!
Hum! Marre! J'en ai marre!
Suzanna, sana ne kadar ihtiyacım olduğunu bir bilsen.
Suzanna, j'ai tant besoin de vous, pas seulement de votre argent...
Hayır, imkansız. Gerçekten kimi sevdiğini bir bilsen... İnanmazsınız.
Si seulement vous saviez qui elle aime vraiment... vous ne le croiriez pas.
Scarlett, yaşadıklarımı bir bilsen!
Si vous saviez ce que j'ai vécu!
Nasıl canım yanıyor Lizzie bir bilsen!
Vous ne savez pas combien j'ai souffert.
Jane, Hansford'da neler olduğunu bir bilsen!
Tu ne sais pas ce qui est arrivé à Hunsford.
Charlie, söylediklerini bir bilsen...
Il a dit des choses.
Kusura bakma, ama seni tekrar bulmanın benim için ne ifade ettiğini bir bilsen.
Je suis désolé, mais si tu savais ce que ça représente de te retrouver.
Thor senin için ne kadar endişelendi, bir bilsen!
J'ai été assez malin pour rentrer chez moi. Thor s'inquiétait pour toi.
İşçilerin, onun hakkında dediklerini bir bilsen.
Tu devrais entendre les hommes parler de lui.
Sevgilim bu gün başıma neler geldi bir bilsen.
Chérie, si tu savais ce que j'ai traversé aujourd'hui.
Çektiğim zorlukları bir bilsen.
Ouais, pas facile.
Steve, günde kaç kez aklıma geliyorsun bir bilsen!
Oh, Steve, si tu savais combien de fois par jour je pense à toi.
Hey! Kimi gördüm bir bilsen!
Tu sais qui j'ai vu?
- Ben de. Ne kadar özlediğimi bir bilsen.
Toi aussi, tu ne sais pas à quel point!
Hele üst kattakini bir bilsen!
Tu as vu celle qui habite au-dessus?
Bin dolar biriktirmem ne kadar sürdü bir bilsen.
Le temps que ça m'a mis pour économiser ces 1000 $!
- Başıma gelenleri bir bilsen...
- Si tu savais ce que j'ai vécu...
Bir bilsen arkadaşım bu arada bu basit hesap yüzünden ne kadar çok kan döküldüğünü.
Si seulement tu savais, mon gars, combien de sang a été versé à cause de ce simple calcul.
Bunu ne kadar çok hayal ettiğimi bir bilsen.
Si tu savais combien de fois j'ai rêvé de ça.
- Karswell, bir bilsen.
- Si vous saviez, Karswell!
Kalbim nasıl çarpıyor bir bilsen. Titriyorum.
Si tu savais comme mon cœur bat.
O özgürlüğü nasıl istediğimi bir bilsen.
Si vous saviez comme j'aspire à cette liberté.
Beni ne kadar mutlu ettiğini bir bilsen.
Cette exposition me fait plaisir. Pourvu que ca marche.
Kaç gece gözüme uyku girmedi, bir bilsen.
Toutes ces nuits d'insomnie.
Liseyi yarım bıraktığım için ne kadar pişman olduğumu bir bilsen!
Si tu savais comme je regrette de ne pas avoir été au-delà du bachot.
Bu işi kaç kişi istiyordu bir bilsen.
Les candidats se bousculaient.
- Oh, Davy! Meksika'yı bir bilsen!
Davy, si tu connaissais le Mexique.
Benimle nasıl konuştu bir bilsen.
Tu aurais dû entendre sa voix!
Norman, yeniden karşılaşmayı ne kadar hayal ettim bir bilsen.
J'ai rêvé tant de fois à notre réunion.
Onlar için anlamını bir bilsen. Deli gibi çalıştılar.
Ces gens ont tant travaillé pour ce gala.
Evde devamlı para tek ondan geliyor. Ne masraf var bir bilsen!
On a que son salaire à lui et bien des frais!
Hayır değilim oğlum şu dişlerimden ne çekiyorum bir bilsen!
Tu as l'air très bien, maman. Mes dents me font souffrir!
Seni ne kadar sık düşündüğümü, seni nasıI görmek istediğimi bir bilsen.
Si tu savais combien j'ai pensé à toi, comme j'avais hâte...
- Tabi canım. Hafta sonu evde yalnız kalmak ne güzel bir bilsen.
C'est génial de passer un dimanche tout seul à la maison.
Seni ne kadar sevdiğimi bir bilsen!
Si tu savais comme je t'aime fort.
Bir haftadır ne telaş halindeyim bir bilsen.
Je suis dans un tel pétrin!
Amy, eğer o yerin dehşetini bir bilsen.
Si vous connaissiez cette horreur.
Uzun bacaklı bir hatunun parmağını oynatmadan neler başarabileceğini bilsen şaşırırsın.
Si tu savais ce qu'une fille aux jambes longues peut faire sans lever le doigt.
Neler dedi bir bilsen.
Il m'a insultée.
Sana karºi bir garezim hiç olmadi Merritt. Bilsen iyi olur.
Je n'ai jamais rien eu contre toi, Merritt.
Eğer gecenin bir yarısı çölün ortasında olsan ve şeyhinin tehlikede olduğunu bilsen ne söylerdin? Kim, ben mi?
Si tu étais en plein désert, de nuit, et que tu savais que ton Cheik est en danger.
Gerçekten istediğin bir adamı, sevmekten vazgeçmek kolay değildir. Onu bir daha göremeyeceğini bilsen bile.
C'est difficile de ne plus aimer l'homme qu'on aime... même si on sait qu'on ne le reverra jamais.
- Bir bilsem, her şey daha iyi olacak. - Neyi bilsen?
- Tout irait mieux si je pouvais savoir.
Ne güzel bir rüya gördüm, bilsen.
J'ai fait un rêve merveilleux.
Neler olduğunu bir bilsen!
Arrête!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]