English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ B ] / Bir şeyler olmalı

Bir şeyler olmalı Çeviri Fransızca

1,513 parallel translation
Lütfen. Yapabileceğim bir şeyler olmalı.
Je dois pouvoir faire quelque chose.
Yapabileceğimiz bir şeyler olmalı.
On doit pouvoir l'en empêcher.
- Yardım edebileceğim bir şeyler olmalı.
- Je peux bien faire quelque chose.
"Burada yanlış bir şeyler olmalı." Pazartesi sabahı, Michigan Temyiz Mahkemesi kararını değiştirdi ve Sinclair'i serbest bıraktı.
Le lundi, la Cour suprême est revenue sur sa décision et l'a libéré.
Hadi, buralarda bir şeyler olmalı.
Allez, il doit bien y avoir quelque chose ici.
Yasal olarak yapabileceğin bir şeyler olmalı.
Beh, il devrait y avoir un recours Légal ou quelque chose.
Buraya gelmem için özel bir şeyler olmalı.
Il faut que j'aie une bonne raison d'être là.
Bir şeyler olmalı.
Il doit bien y avoir quelque chose.
Hayır, hayır. Yapabileceğiniz bir şeyler olmalı, bir tedavi falan.
Non, non, on doit pouvoir faire quelque chose, un traitement.
Ama kendin için istediğin bir şeyler olmalı.
Mais, il y aura quelque chose que tu veux faire pour toi.
Kullanacağım bir şeyler olmalı.
Il doit y avoir quelque chose, il doit y avoir une solution.
Bir yerlerde gömülü Gene Hunt kahramanlığıyla ilgili bir şeyler olmalı.
Il doit bien y avoir... une anecdote juteuse d'héroïsme à la Hunt enfouie quelque part.
Yapabileceğiniz bir şeyler olmalı.
Il doit y avoir un moyen.
İçeride bir şeyler olmalı.
On devrait peut-être rentrer.
Geçmişinde bu kadar aşırı reaksiyon vermesini tetikleyen çok daha önemi bir şeyler olmalı..
Il doit y avoir eu quelque chose d'important dans son passé pour déclencher des réactions aussi violente.
Bu güvensizliği besleyecek bir şeyler olmalı, ilişkilerini çizgiden çıkaracak bir şeyler.
Quelque chose a du se passer pour alimenter une telle méfiance, lui donner une vue si déformée des rapports conjugaux.
Senin için yapabileceğim bir şeyler olmalı.
Il doit bien y avoir quelque chose que je peux faire pour toi.
Bağırsaklarda akışı engelleyen bir şeyler olmalı.
Si les intestins refluent, c'est une occlusion.
Bu taslağın içinde bir şeyler olmalı, onların bu filmi yapmalarını istemelerini sağlayacak, küçük bir ölçü olsa bile.
Il doit y avoir un truc qui leur donne envie de faire le film, même pour peau de balle!
İstediğin bir şeyler olmalı.
Il doit bien y avoir quelque chose.
Ama senin de içini kıpırdatan bir şeyler olmalı.
Oh, il y a bien un truc qui te fait monter ta température.
Burada bu makine hakkında bir şeyler olmalı.
Quelque chose ici doit forcément nous informer sur la machine.
Pekala o ahıra girip silah bulabilir miyim diye bir bakacağım. Savaşacak başka bir şeyler daha olmalı.
Je retourne à la grange chercher de quoi le combattre.
Orada olmalı ve bir şeyler yapmalıydım.
J'aurais dû être là, j'aurais dû agir!
Eğer homoseksüel ise flört etmek kolay olmalı çünkü kızlar sürekli bir şeyler isterler ama erkekler hep sekse düşkündür. İki erkek varsa iş bitmiştir.
C'est plus facile pour un homo d'avoir un rencard, parce que les filles, tu sais pas ce qu'elles aiment, mais les mecs sont en chaleur tout le temps.
Sadece bir kuyu, fakat ben birkaç kaya fırlattığımda bir şeyler buldum, daha büyük bir şey olmalı...
Il y avait un trou, j'ai retiré quelques pierres et trouvé un truc qui doit être plus grand.
Seninle ilgili bir şeyler olmalı.
Doivent Faire quelque chose
Tanrı size özel bir şeyler vermiş olmalı.
Dieu vous a donné manifestement du talent.
Öyleyse kötü bir şeyler yapmış olmalı.
Oui, il a fait de vilaines choses, mais on s'en fiche.
Bir şeyler biliyor olmalı.
Il devait savoir quelque chose.
Bir şeyler hatırlıyor olmalısın...
Vous devez vous souvenir.
Bir çıkış yolu olmalı, görmediğim bir şeyler.
Il doit y avoir quelque chose qui m'échappe.
Bak, onu 15 sene boyunca tuttular bir şeyler biliyor olmalı, en azından onları teşhis edebilir.
Elle a été prisonnière pendant 15 ans, elle doit pouvoir identifier ces démons.
Bana anlatabilirsin. Biri içkime bir şeyler koymuş olmalı çünkü bayıldım.
Quelqu'un a dû mettre un truc dans mon verre, je me suis évanouie.
Bir şeyler görmüş olman lazım. Saldırgan yanından geçmiş olmalı.
L'agresseur a dû passer devant vous pour sortir.
Küçük kasaba, birileri bir şeyler biliyor olmalı.
C'est une petit ville, quelqu'un doit savoir quelque chose.
Eğer kurbanımız ve katil dün gece burada bir şeyler yaptıysa, onun heryerinde iz bırakmış olmalı.
Parce que si la victime et le tueur ont passé du bon temps hier soir, il a dû laisser des traces sur tout son corps.
Bence ikimiz bunda birlik olmalıyız, Bilirsin, belki yolda bir şeyler yapabiliriz.
Je pense qu'on devrait rester ensemble là-dessus, on pourra peut-être y faire quelque chose.
Bir şeyler konuşmuş olmalısınız.
Vous avez bien dû parler de quelque chose.
Bilmiyorum. Oh, hadi ama. Bir şeyler biliyor olmalı.
Il doit savoir des choses.
Bir şeyler sezmiş olmalısın.
Tu devais bien le savoir.
Eğer bu bir uçaksa, bir şeyler çok kötü gitmiş olmalı.
Si c'est un avion, quelque chose a vraiment bien foiré.
Adam herhalde onun için bir şeyler ifade etmiş olmalı.
Je pense que ce type a dû être important pour elle.
( Ne gibi? ) Chef'e gittikten sonra bir şeyler olmuş olmalı.
Quelque chose a dû arriver pendant que Chef était parti.
Orada bir şeyler olmalı.
Il doit y avoir quelque chose ici.
Görderdiği şeyler bir tür ipucu olmalı.
Tous les objets envoyés doivent être des sortes d'indices.
İnsanlara bir şeyler hatırlamalarını söylerken dikkatli olmalısın, Michael.
Tu devrais être prudent quand tu veux que les gens se rappellent, Michael.
Onlar bir şeyler yapıyor olmalılar!
Ils doivent faire quelque chose!
İçeride bir şeyler olmuş olmalı? Merak etmeyin.
Quelque chose doit être arrivé à l'intérieur?
Alice Cooper Jimmy Cusack'ın eloyması arkalıklı sandalyesi hakkında bir şeyler okumuş olmalı.
Alice Cooper a du voir la chaise artisanal au dossier ailé de Jimmy Cusack.
Buralarda bir şeyler olmalı!
Il doit y avoir quelque chose ici.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]