English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ B ] / Birşey daha var

Birşey daha var Çeviri Fransızca

268 parallel translation
Sizin gibilerin etrafda dolaşmasını istemiyoruz. Ve, izin vermediğimiz birşey daha var, kadınlarımızın etrafında dolaşmayın.
0n n'aime pas les gens de votre genre par ici, et il y a une chose qu'on ne tolère pas.
Sana sormak istediğim birşey daha var. Mobilya var mı?
Autre chose, vous avez des meubles?
Birşey daha var. Şu uzun don!
Ces dessous!
Birşey daha var...
Autre chose.
Birşey daha var ; bana sattığın saat sana geri vereceğim.
Ah, je vais te rendre aussi ta pendule.
- Birşey daha var.
Il y a autre chose.
Birşey daha var, Bu tepelerin arasındaki her gölde balık avladım.
Moi, j'ai pêché dans tous les lacs du coin.
- Kalbimizi kırıyorsun. Birşey daha var.
Vous nous fendez le cœur.
- Birşey daha var. Joe'yu tanık sandalyesine koyacağım.
Je vais faire témoigner Joe.
Birşey daha var, diğer adı hatırladım.
Et je me rappelle ce nom...
Birşey daha var.
Et je vais vous dire autre chose.
Son birşey daha var, patlamanın şiddetiyle yere yığıldığınızda... sıcak mıydı yoksa soğuk mu?
Encore une chose tout de même : le souffle qui vous a plaqué au sol, c'était un souffle chaud ou froid?
Başka birşey daha var.
Il y a autre chose.
Birşey daha var, Bay Capone.
Juste une petite chose, M. Capone...
Başka birşey daha var, artık evlenmemiz hiç de tuhaf değil.
Vous savez quelque chose d'autre? Les enfants avaient raison. Il n'y a rien de ridicule à l'idée de nous marier.
Unutmadan, birşey daha var.
Une dernière chose.
Benim için yapabileceğiniz birşey daha var.
Il y a autre chose que vous pouvez faire pour moi.
Birşey daha var...
Autre chose...
Birşey daha var fairchild.
encore une chose, Fairchild.
Birşey daha var.
Autre chose.
Birşey daha var.
Il y a une autre chose.
- Birşey daha var Kaptan.
- Encore une chose, mon Capitaine.
Oh, birşey daha var.
Une dernière chose.
Evet, başka birşey daha var.
Oui. Il y a une autre chose.
Ama sanki birşey daha var.
Je vais me laver les dents...
Başka birşey daha var, Al.
Autre chose, Al.
Kızmama gereken başka birşey daha var mı? - Evet.
- Autre chose devrait me rendre dingue?
Birşey daha var.
Oh, encore une chose.
- Ama başka birşey daha var.
- Mais il y a autre chose.
Gitmeden önce yapmamız gereken küçük birşey daha var.
Encore juste une petite chose et vous pouvez partir.
başka birşey daha var, gerçek bir problem.. .. hiçkimse çözmeyi başaramadı.
Mais il y a autre chose et ça c'est vraiment une plaie très grave, que personne n'a réussi à résoudre.
Birşey daha var.
Il y a une seconde chose.
- Ve bilmediğin birşey daha var!
Il y a une chose que je sais.. Ca tu l'ignores!
Bu tanrıça işlerinde cazip birşey var aşikâr bir cazibeye kıyasla erkekleri daha fazla etkileyen birşey.
Cette déesse de marbre a quelque chose qui nous intrigue... quelque chose de plus stimulant que des charmes plus visibles.
Yapabileceğin birşey var. Daha fazla öldürme.
Vous pouvez faire quelque chose.
Sanırım taktiklerinizi daha etkin hale getirmek için size verebileceğim birşey var.
J'ai peut-être de quoi l'améliorer.
Sen belki normal insanlardan daha iyi görebilirsin, ama çok da iyi göremediğin birşey var.
Vous voyez peut-être mieux que les voyants, mais il y a une chose que vous ne pouvez voir.
Daha önemli birşey var.
Il y a encore une chose.
Daha önce yapmam gereken. birşey var 157 00 : 11 : 06,600 - - 00 : 11 : 08,640 Tamam acele etme.
- Mais j'ai une chose à faire d'abord.
Birşey daha var.
Il y a encore une chose.
Burasının geldikleri yerden daha iyi olduğunu düşünenler gibi, burasının birşey olduğunu düşünüpte gelenler var.
Les paumés viennent ici pour trouver un guide.
Bundan daha iyi yaptığı birşey var mı?
Y a-t-il quelque chose qu'il ne fait pas mieux que les autres?
Kısacası Cakarta, soruların cevaplardan çok daha fazla olduğu bir şehir... Fakat kesin olan birşey var : Sukarno'nun Komünist P.K.I... ile sağcı ordu arasındaki konumu... her saat giderek daha belirsiz hale geliyor.
À Jakarta, les questions sont plus nombreuses que les réponses... mais une chose est certaine... la position acrobatique de Sukarno entre les communistes... du P.K.I. et l'extrême droite militaire... semble à chaque instant plus précaire.
Bende daha iyi birşey var.
J'ai encore mieux.
Daha ağır birşey var bunun arkasında.
Ils ont du mettre autre chose. Le banc.
Daha güçlü birşey var mı? Biraz kafa yapıcı bir süt?
Et du lait de vache enragée, non?
Entrikalardan daha fazla senin hoşuna giden başka birsey var mıydı ki?
Ça te plaît tant que ça, les intrigues?
Unut onu. Onun için yaptığım çok daha iyi birşey var.
Laisse tomber, j'ai beaucoup mieux pour lui.
Daha ucuz birşey var mı?
Avez-vous un modèle moins cher?
Charlie takımda daha fazla oynamak istemiyor ve ne onun ne de benim söyleyebileceğim birşey var.
AIIez-vous-en. charlie quitte l'équipe et nous n'avons rien à vous dire.
- Buraya gel! - Burada senin büyünden daha güçlü birşey var,
Je n'ai pas de pouvoir, mais il existe une force plus grande que la magie!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]