English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ B ] / Birşey var

Birşey var Çeviri Fransızca

3,218 parallel translation
Mutlaka bu işin içinde birşey var. - Bundan ben de eminim.
Il y a surement quelque chose.
Müdüre Victoria, bilmeniz gereken birşey var!
Principale Victoria, vous devez savoir quelque chose!
Tüm rafları kaldırdım başka birşey var mı acaba?
J'ai mis les étagères. Autre chose?
Üzgünüm. Suzaku'ya söylemem gereken birşey var.
Euphie, je trouve cette idée brillante.
Hazır buradayken, seninle konuşmak istediğim birşey var.
- Mais bouge, bon sang!
Bugün herkese bildirmek istediğim önemli birşey var. Ne?
Voilà comment tu comptes tout me prendre?
Lloyd acil birşey var dedi!
Sauf qu'en japonais, les grenouilles font "kero kero kero".
Önemli birşey var demiştin.
- Mon supérieur.
Faydasız! ? Sana söylemek istediğim birşey var Kururugi Suzaku!
Ce pays ne doit la paix actuelle qu'à sa capitulation sans condition.
İstediğim birşey var.
Je vais lui demander.
Bana söylemek istediğin birşey var mı?
Tu as quelque chose à me dire?
Hazırlığınıza hayran olsam da Dr. Yang, hastanızda fark etmeyi başaramadığını birşey var.
- Même si j'admire votre préparation, il y a une chose que vous n'avez pas remarquée à son propos.
Aşağıdan istediğin birşey var mı?
Tu veux quelque chose?
Sana söylemem gereken birşey var.
Il faut que je te dise un truc.
- Yardımcı olabileceğim birşey var mı?
- Je peux vous aider?
Sana göstermem gereken birşey var.
Il y a quelque chose que je dois te montrer.
Gel, yapmamız gereken birşey var.
Suis-moi. On a un truc à faire.
Ve.. Bana söylemek istediğin birşey var mı?
Et... tu as quelque chose à me dire?
- Benim için yapabileceğin birşey var mı?
- Comment peut-on s'arranger?
Onunla ilgili bana hiç de yabancı gelmeyen birşey var.
Elle me rappelle quelqu'un.
Ama başka birşey var.
Mais il y a autre chose.
Sanırım görmen gereken birşey var.
Je crois qu'il faut que vous voyiez quelque chose.
Gözlerinde birşey var, ona güvenmiyorum.
Quelque chose dans ses yeux ne m'inspire pas confiance.
Benim aklımda birşey var.
J'ai une idée.
Walt, ailene söylemediğin, başka birşey var mı?
Walt, y a-t-il quelque chose d'autre que vous ne dites pas à votre famille?
Bildiğin birşey var Bana anlatmıyorsun.
Vous me cachez quelque chose.
Ya bilinmeyen maddeler, ne olduğunu anlayamadığınız birşey var mı?
Peut-être une substance inconnue? Quelque chose de non identifiable?
Başka birşey var mı?
Autre chose?
- Başka birşey var mı, Trymon?
- Ce sera tout, Trymon?
Göğüsten gelen birşey var, röntgene ihtiyacı var!
Il faudrait lui faire une radio.
Önemsenmesi gereken birşey var...
Mais il faut quand même faire des concessions. Nous sommes des femmes.
Sadece birşey var ki. Ailem için gerçek bir düğün olsun istiyorum.
A une condition : je veux faire un vrai mariage pour mes parents.
Etrafta süzülen bir zeplinden daha korkunç birşey var mı?
Y a-t-il une chose plus terrifiante qu'un dirigeable qui vous flotte sur la tête? Tearjerker, vous ne pouvez pas faire ça.
- Konuşmak istediğin birşey var mı?
- Tu veux me parler?
Devam ettiğin birşey var.
Quelque chose t'enchaîne.
Birşey söyle. Ne var?
Dis quelque chose!
Arkadaşlarına birşey olmayacak. Sadece biraz bilgiye ihtiyacımız var.
On ne fera pas de mal à ton camarade, il nous faut juste des informations.
Yapabileceğim birşey var mı?
Je peux faire quelque chose?
Tabi ki var Susan eğer gözlerimin içine bakıp seni öptüğüm zaman hiç birşey hissetmediğini söylersen herşeyi bırakıp giderim.
Si tu me dis en face que tu n'as rien senti quand on s'est embrassés, alors je m'en irai.
Afedersin, yapmam gereken birşey var.
Le modèle de Sa Majesté "Marianne l'éclair"...
Dönünce seninle konuşmak istediğim birşey var.
Lloyd m'envoie!
Üzgünüm. Hemen yapmam gereken önemli birşey var.
Je suis content que tu sois venu.
Yardımcı olabileceğim birşey var mı?
Et moi, de quoi suis-je digne, alors?
Yani, Robert'ın bir fikri var. Benim hiç düşünmediğim birşey.
J'y ai pensé moi aussi.
Ama görmen gereken birşey daha var.
Vous devez voir quelque chose.
Anlamadığım birşey var.
Question :
- Birşey mi var?
Des nouvelles?
Birşeye ihtiyacın var mı? Senin için yapabileceğimiz birşey?
Si vous avez besoin de quoi que ce soit?
Bana anlatmak istediğin başka birşey var mı?
Je vais parler aux fédéraux, je te laisse deux jours. Tu n'as rien à me dire?
Bekle, dahası var. Birşey değişmedi ben hala eşcinselim.
Rassurez-vous, je suis toujours homosexuel.
Olumsuz birşey mi var, Cathy?
Ça va pas? ...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]