Dedim mi Çeviri Fransızca
1,582 parallel translation
- Buraya oturabilirsin dedim mi?
- Je t'ai autorisé à t'asseoir ici?
- Yeter dedim mi yeter.
- Ça suffit.
"Zaman doldu" dedim mi ben?
Qui vous a dit que vous pouviez arrêter?
Sana karını boşa dedim mi?
Vous ai-je demande de divorcer de votre femme?
Konuşabilirsin dedim mi?
Je t'ai autorisé à parler?
- Konuşabilirsin dedim mi?
- Personne ne t'a dit de parler!
Bir şey dedim mi neden hiç yapmıyorsun ki?
Non! Pourquoi tu ne fais jamais ce que je dis?
- Dedim mi?
- J'ai dit ça?
Gerçekten "Beni seç" dedim. Öyle mi? Dedim mi? "Beni seç"?
J'ai dit : "Il faut que ce soit moi." Je l'ai fait.
- Seni üzecek bir şey mi dedim? - Hayır. - Seni kızdırdım mı?
J'ai dit un truc qui t'a énervée?
- Öyle mi dedim?
- C'est vrai?
"Sence bu komik mi?" dedim.
Est-ce que tu trouves ça drôle?
"Öyle mi?" dedim.
"Ah c'est comme ça?" je lui ai dis.
"Ya, öyle mi?" dedim.
"Oh, c'est comme ça?" je lui ais dit.
Özür dilerim Yanlış bir şey mi dedim
Excuse-moi Me suis-je mal comportée?
"Sen delirdin mi?" dedim. O da bana "Ben 10 yaşındayım," dedi. Siyah üzerine beyaz çizgileri olduğunu ve de...
Et j'ai dit : "T'es malade?" et il a dit : "J'ai 10 ans, et des rayures noires et blanches..."
Yani, dedim mi?
Je l'ai dit?
Sana kalabilirsin mi dedim?
Je t'ai pas demandé de rester.
Birini mi bekliyoruz dedim.
J'ai dit : on attend quelqu'un?
Ama tabii Warner Bros, John'un filme yaraşacak kadar büyük bir oyuncu olmadığını söyledi. "Sahi mi?" dedim ben de.
Comme de juste, chez Warner, ils ont dit "Il n'est pas assez connu pour porter le film". Je leur ai répondu "Sans blague?".
Ben de, "Sana nispet yapmak için mi bu işi kabul ettim sence?" dedim.
J'ai dit : "Vous pensez que j'ai accepté ce travail pour vous vexer?"
Yanlış bir şey mi dedim?
J'ai dit quelque chose?
"Kim gözükür?" dedim. "Sen değil," dedi. "Öyle mi?" dedim.
J'ai répondu : "En forme de quoi?"
- Pardon, yanlış bir şey mi dedim?
- J'ai dit quelque chose de mal?
Öyle mi dedim?
Ah bon?
Bin arabaya dedim Buraya geldin diye her şey düzelecek mi sandın?
Tu débarques ici comme si tout était oublié.
Sana onun yanına gel dedim. Her şeyi ben mi yapmalıyım?
Je t'ai dit de l'amener.
"Köpeğin mi var?" dedim?
- Quoi?
Dedim ki, "Alan, ben, ben, mahkum mu olacağım? " Hapse mi gireceğim? " Yanıtı şöyleydi :
Il était assis seul dans un coin, l'air absent, sans regarder les jurés en train de le dévisager.
Sana acıklı dedim ; çünkü gördüğün her erkek sana yaptığı şeylerin bedelini ödemek zorunda değil mi?
- Vous êtes aigrie. Tous les hommes que vous rencontrerez paieront pour ce qu'il a fait.
Özel konuşmamız sizi mahçup eder mi, dedim.
J'ai dit : pourrions-nous avoir une conversation privée? Comme vous le souhaitez.
Dedim ki : "Kendimi mi vurayım, yoksa onu mu?"
Je me suis dit : "Je me tue ou je le tue"?
"Seninle gecede dört, beş kere sevişen biriyle mi oldun?" dedim.
Et moi : "Tu étais avec un type qui te sautait quatre, cinq fois par nuit?"
Girip sen mi aldın diye sorayım dedim.
Je voulais être sûr que tu l'aies pas pris.
Öyle mi dedim?
C'est vrai?
Dedim, babası onun her bir şeyini tamam ediyor kuş sütünü eksik etmiyor. Öyle köfteyle ciğerle olacak şey mi o?
Je lui ai dit que son père subvient à tous ses besoins et que les boulettes de viande ou de foie ne font pas partie de son régime.
Cristinanın odasına gitmek istediğini söyledin. Ben mi dedim?
Chaque homme a un rêve.
Sana gidip onların habercisi mi ol dedim?
Je t'ai demandé de devenir leur messager?
Yanlış bir şey mi dedim?
Qu'est-ce que j'ai dit de mal?
İş mi dedim? Gob demek istemiştim.
- J'ai dit "travail"?
Dedim ki : Değil mi oğlum?
J'ai dit : pas vrai?
Ben "Seni bu kadar heycanlandıran dışkılara bakacak olman mı... yoksa kurye mi?" dedim.
J'ai dit, "Es-tu excité par les excréments ou le messager?"
Sana kemerini tak dedim, değil mi?
Ralentissez, les gars!
Bir şey mi dedim?
J'ai dit quelque chose? Non, non.
- Öyleyim mi dedim?
- J'ai dit que j'étais occupée?
Pardon be. "Söylemek" mi dedim.
Je n'aurais pas dû utiliser ce mot-là, c'est ma faute.
Öyle mi dedim?
Je vous ai dit ça?
Yine "siktir" dedim, değil mi?
Je viens de dire putain encore! Non?
- Öyle mi dedim?
- C'est ce que j'ai dit?
Ben de öyle dedim. - Çocuklarla dolu bir ev mi?
C'est pour ça que je t'en parle.
Yoksa dedim mi?
A moins que si.