English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ D ] / Dışarı çıkacağım

Dışarı çıkacağım Çeviri Fransızca

439 parallel translation
Bu kılıkta dışarı çıkacağımı sanıyorsan, delisin sen!
J'vais pas sortir harnaché comme ça!
Dışarı çıkacağım.
Je vais bientôt sortir.
Sanırım dostumuz Tonetti bizi fark etmeden nasıI dışarı çıkacağımızı biliyorum.
Je crois savoir comment sortir sans que nous manquions à l'ami Tonetti.
Temyize gidip dışarı çıkacağım.
Je serai libéré en appel.
Dışarı çıkacağımı söyledim.
Je sors!
Dışarı çıkacağım.
Je vais y aller.
Başka nasıl geceleri dışarı çıkacağım ki?
Comment j'aurais pu sortir, sinon?
Dışarı çıkacağım ve hep dışarıda kalacağım.
Je vais "sortir" et je resterai au grand jour!
Ve bir gün, ben dışarı çıkacağım, dışarıda kalacağım görürsünüz.
Un de ces jours, je sortirai et je resterai dehors. Vous allez voir.
Tamam, çavuş. Biraz dışarı çıkacağım.
OK, Sergent, je sors un moment.
İsteğiniz üzere dışarı çıkacağım.
Je vais sortir puisque vous le voulez.
Akşam dışarı çıkacağımı söylerdim.
Je veux sortir pour la soirée.
- Şu kafesten dışarı çıkacağım.
- Je vais franchir cette clôture.
Dışarı çıkacağım birazdan.
Je vais bientôt sortir.
Beş dakika dışarı çıkacağım.
Je sors cinq minutes.
Paramı istiyorum, imzaladığım kağıtları istiyorum, sonra dışarı çıkacağım ve siz iki palyaço küçük bir kahkaha atabilirsiniz.
Rendez-moi mon argent, les papiers que j'ai signés, je m'en irai et vous pourrez vous payer ma tête tous les deux!
Sonuçta müşteri memnun göründüğü sürece, dışarı çıkacağım ve kendime bir taksi bulacağım.
Le client semblant enfin satisfait, je vais me trouver un taxi.
Dışarı çıkacağım zaman, Maruso ve Donton içerim.
Quand je sors, je prends du Maruso et Donton.
Dışarı çıkacağımızı unuttun mu?
Antoine, tu vas te changer.
- Dışarı çıkacağım senin için... getireceğim.
Bon, je vais acheter à boire. Pour toi, moi acheter à boire.
Hayır. Dışarı çıkacağım.
Non, je sors.
-... ve dışarı çıkacağım.
- et je sors. - Qu'est-il arrivé?
Dışarı çıkacağım. Kapıyı kapatacağım. Ve sana nasıl açılacağını söylemeyeceğim.
Je vais sortir et je vais fermer la porte sans vous dire comment l'ouvrir.
Dışarı çıkacağım.
Je vais aller quelque part.
Ve bu evin içinde kusmayacağım, kusmak için dışarı çıkacağım çünkü evinize saygı duyuyorum.
Et je vais pas dégueuler dans la maison. Je vais vomir dehors parce que je respecte votre maison.
Dışarı çıkacağımızı düşündünüz.
Qu'on dînerait dehors, hein?
Sadece burada birkaç saat oturacağım ve sonra dışarı çıkacağım.
Je reste ici quelques heures et j'y vais.
Ben biraz dışarı çıkacağım, temiz havaya ihtiyacım var.
Je vais marcher un peu, j'ai besoin de prendre l'air.
Lütfen. Dışarı çıkacağım. Bütün zararı ödeyeceğim.
S'il... s'il vous plaît... je... vais sortir... je payerai les dommages.
- Ve ben de ellerim havada dışarı çıkacağım.
Et je sortirai les mains en l'air.
Tiny'e dışarı çıkacağımızı söyle.
Dis à Tiny qu'on arrive.
Sonra da dışarı çıkacağım.
Il faut que je sorte.
- # Dışarı çıkacağım!
II faut que je sorte!
Biraz dışarı çıkacağım.
Je sors un peu.
Sayım bitene kadar dışarı çıkacağını aklından bile geçirme.
On est sur la touche?
Ben biraz dışarıya çıkacağım, anne.
Maman, je vais prendre l'air quelques instants.
Oradan dışarı nasıl çıkacağınızı ayarladınız mı?
Comment sortirons-nous de là?
Bu akşam dışarı çıkacağım.
Je sors ce soir.
Ve bu sefer seni dışarı çıkarmak için en yüksek makama kadar çıkacağım.
J'irai en haut lieu.
Bir kapıya, bir pencereye! Dışarıya çıkacağını neden bana söylemedin?
Pourquoi ne m'as-tu pas dit que tu allais sortir?
Dün seninle dışarı çıkacağını söyledi. Evet.
- Il m'a dit qu'il était sorti avec toi.
Durduğumda, hemen dışarı çıkacağız. Hemen siper alın.
Dès que je m'arrêterai, allons vite nous mettre à couvert.
Burada beklersem, birazdan dışarı çıkacağını söylediler.
On m'a dit que vous sortiriez tôt ou tard.
Hey Brian! Dışarıya gezintiye çıkacağım biraz, gelmek ister misin?
Brian, je vais faire un tour.
Bende akşam yemeğinden sonra dışarıya çıkacağım.
Moi aussi, je sors.
Bununla saklandığımız yerlerden dışarı çıkacağız.
Ah, c'est bon...
Dışarı nasıl çıkacağımı hesaplamadan buraya gireceğimi mi sanıyorsunuz?
Serais-je venu ici sans savoir comment en sortir?
Gece dışarı mı çıkacağım?
Tu veux que je passe les nuits dehors?
Dışarı çıkacağım.
Je sors, n'ouvrez à personne.
Giysilerimizi almamız lazım. Dışarı çıkacağız da.
- On veut nos affaires.
Gerçekten dışarıya çıkacağını mı düşünüyorsun?
Tu crois vraiment qu'elle viendra, tante Sylvia?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]