Dışarı çıkarın Çeviri Fransızca
1,079 parallel translation
Roberts'ı dışarı çıkarın.
Faites sortir Roberts d'ici.
- Çözün beni! Dışarı çıkarın beni!
- Détachez-moi, imbéciles.
Pekala. Çocuklar, büyükbabalar ve büyükanneler dışında herkesi dışarı çıkarın.
Emmenez tout le monde sauf les enfants et les anciens.
Alın onları ve dışarı çıkarın.
Attrapez-les et jetez-les dehors.
Onu dışarı çıkarın. Burada yatamaz.
Emmenez-le, qu'il ne crève pas ici.
Kurun şu rampayı! Atları dışarı çıkarın!
Installez cette rampe et faites sortir les chevaux.
Atı dışarı çıkarın! Tren geliyor!
Faites sortir les chevaux du wagon.
Kamyonları da dışarı çıkarın.
Tu peux sortir les camions.
- Dışarı çıkarın.
- Emmenez-le!
Dışarı çıkarın yoksa çığlık atacağım!
Je vais crier!
Başınızı dışarı çıkarın.
Allez-y, montez. Sortez la tête. Sortez la tête dehors.
Dışarı çıkarın!
Sortez-le!
" Ellerinizi açın, kıçlarınızı dışarı çıkarın
" Cambrez les fesses, les mains sur les hanches.
Bayan Brady, çocukları dışarı çıkarın.
Mme Brady, emmenez les enfants.
- Dışarı çıkarın.
- Sortez-le!
Her şeyi boşaltınca cebinizi dışarı çıkarın.
Retournez vos poches quand vous avez fini.
Ama dışarı çıkarın.
Mais qu'ils partent.
Hadi biraz kı... nızı dışarı çıkarın.
Sortir, cogner, et tirer un coup, en plus!
- Bu benim işim, karışmayın! - Ne demek benim işim. Çık dışarı!
- Ce n'est pas vos oignons.
Laredo'daki ABD marşalını getir, dışarı çıkarız.
Tu vas chercher le Marshal de Laredo et on sortira.
- Çıkarın! Çıkarın şu salağı dışarı. -... ağladım.
Sortez-moi cet imbécile.
- Dışarı çıkar mısınız? Çok önemli.
- C'est important!
Karanlıksa ve öcüden korkuyorsan elinden tutarım. Cin şişelerini gece yarısından sonra dışarı çıkarırım kimse görmesin diye. Ama sigaranı yakmam.
Je te tiendrai la main quand tu as peur du noir... je jetterai tes bouteilles vides la nuit... mais je n'allumerai pas ta cigarette.
Çıkarın onları dışarı!
Sortez le fourgon!
Karınız nasıl oldu da bu şekilde dışarı çıkmanıza izin verdi?
Quel manque d'attention de la part de votre femme!
- Dışarı çıkar mısınız lütfen?
- Sortez, voulez-vous?
Eğer onu dışarı çıkarırsak tüm hapishane ne yaptığımı öğrenir.
Je suis désolé, j'étais trop passionné. Ce n'est pas le moment d'expliquer.
Adamlarını dışarı çıkar, eller başlarının üzerinde.
Faites soir vos hommes, les Mains sur la tte. Pas de blagues.
Hayır, dinle. Zaten benden geçmeye başladı artık. Bay Brennan'ı bu yüzden bu akşam dışarı çıkarıyorum.
Ce n'est rien, de toute façon je devais accompagner Mr Brennan ce soir pour essayer de le regonfler un peu.
Çıkarın bu adamı dışarı.
Sortez cet homme d'ici!
Kehoe'nun karısı ve iki arkadaşı, onun kendileriyle ve çocuklarla günü geçirip, hiç dışarı çıkmadığını söyledi.
La femme de Kehoe et deux amies affirment qu'il n'est pas sorti de la journée.
Çıkarın başınızı dışarı haydi
Sortez la tête de là
Çıkarın şunu dışarı!
Pendez-la!
Çıkarın şunu dışarı.
Emmenez-la.
Beni dışarı çıkarın.
Laissez-moi sortir.
Şunları dışarı çıkarın.
Emmenez-les.
- Çıkarın şunu dışarı.
- Dites-lui de sortir.
Çıkar mısınız lütfen dışarı.
Foutez le camp!
Lanet olsun. Şu sarı iti çıkarın buradan!
Sortez-moi ce foutu chien d'ici, bon sang!
Karını dışarı nasıl çıkartacaksın?
Comment vas-tu faire sortir ta femme?
- Dışarı çıkar mısın - - Şuraya bak, her yer cam kırığı -
- pourquoi est-ce que tu ne... - - regarde, il y a du verre partout...
Çıkarın şunları dışarı, Çıkarın şunları dışarı!
Faites-les partir!
Lessing, biraz dışarıya çıkar mısın?
Vous voulez nous laisser pour un moment, Lessing?
Seni dışarı çıkartmadığıma şükret. Karım hastanedeyken bokluk mu yapacaksın? - Sakin ol, şovun keyfini sürün.
J'ai eu la gentillesse de t'emmener alors que ma femme est à l'hôpital, et tu me fais une crasse pareille?
Hemen şimdi kalkın, pencereye gidin camı açın, kafanızı dışarı çıkarıp haykırın :
Allez à la fenêtre, ouvrez-la, penchez-vous et criez :
Krizi, enflasyonu, benzin fiyatlarını daha sonra çözeriz ama öncelikle oturduğunuz yerden kalkın camı açın, kafanızı dışarı çıkarıp haykırın :
On trouvera alors une solution à la dépression, à l'inflation et à la crise du pétrole, mais d'abord levez-vous, ouvrez la fenêtre, penchez-vous, et hurlez!
Haydi. Dışarı, dışarı. Şu ıslak şeyleri çıkarın.
Il faut aller vous changer, vous êtes mouillées.
Karın dışarıda. Önemli bir şeymiş.
Ta femme est dehors, C'est sérieux,
Dışarı çıkarılmamalı, burada elinize geçen bütün belgeleri okumamalı ya da ne olduklarını çözmeye çalışmamalısınız.
Rien ne doit sortir d ´ ici et vous ne devez pas lire ou essayer de déchiffrer ce qui passe entre vos mains.
- Hiç dışarı çıkar mısınız?
- Sortez-vous parfois? - Oui!
Dışarıya çıkar mısınız? Sıra solda, kişi başı bir çarmıh.
A gauche après la porte, une croix par personne.
çıkarın 68
çıkarın beni 132
çıkarın onu buradan 84
çıkarın beni buradan 119
çıkarın onları 26
çıkarın onu 68
çıkarın şunu 19
dışarı 1436
dışarıda 424
dışarda 41
çıkarın beni 132
çıkarın onu buradan 84
çıkarın beni buradan 119
çıkarın onları 26
çıkarın onu 68
çıkarın şunu 19
dışarı 1436
dışarıda 424
dışarda 41
dışarıya 59
dışarıdayım 29
dışarı çık 478
dışarı çıkıyorum 69
dışarı çıkacağım 19
dışarı çıkalım 87
dışarı gel 90
dışarıdaydım 29
dışarı çıkma 37
dışarı çıktı 86
dışarıdayım 29
dışarı çık 478
dışarı çıkıyorum 69
dışarı çıkacağım 19
dışarı çıkalım 87
dışarı gel 90
dışarıdaydım 29
dışarı çıkma 37
dışarı çıktı 86