English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ D ] / Dışarı çıktı

Dışarı çıktı Çeviri Fransızca

3,530 parallel translation
Şişesini ağzına kadar doldurdu ve dışarı çıktı.
Il n'y a plus qu'à remplir son bocal et on peut se tirer.
Ve kadınlar, senin küçük kız kardeşinin aksine erkekler dışarı çıktığında evde kalırlar -
Et les dames, contrairement à ta petite sœur, restent à la maison quand les hommes sortent.
Babam arıyor. Annemle baş başa dışarı çıktılar.
Mon père appelle il est à un rencard avec ma mère.
- Dışarı çıktım.
- Je suis partie.
Hadi şimdi içine sok, çünkü dışarı çıktı.
Replace-la, elle est tombée.
Hiç dışarı çıktın mı sen?
Regardez dehors!
Baban dışarı çıktığım zaman sana bir mesaj ulaştırmamı istedi.
Votre père voulait que je vous donne un message quand je suis sorti.
Dümen falan yok. Gerçi Hank demişti ki dışarı çıktığında David Amca'nız için yaptığınız gibi bana da işe başlamam için biraz para verebilirmişsiniz.
Pas d'escroquerie, non... quoique Hank a dit que vous pourriez être en mesure de me refiler quelque chose pour démarrer, comme vous l'avez fait pour votre Oncle David à sa sortie.
Ve dışarı çıktığımda..
En sortant,
Ben dışarı çıktığımda sen çoktan olayın içine girmiştin.
Et le temps que j'arrive, tu étais en train de te battre.
Sadece dışarı çıktı...
Attends, est-ce qu'elle vient juste de...
Şiştim. Gerçekten hepsi de dışarı çıktı.
Je suis bourrée.
- Biz daha büyük bir grupla birlikteyiz. Bir şeyler içmek için dışarı çıktık.
Nous sommes avec un plus gros groupe..., je pense que nous pouvons prendre un verre.
Bana, dışarı çıktığımda... en iyi lanet restoranı bulmam gerektiğini... ve birşeyler denemem gerektiğini söyledi.
Il m'a dit qu'à ma sortie, je devais trouver un bon restau et me faire plaisir.
- Aslında dışarı çıktım.
En fait, je suis sortie.
Ben bir şey almak için dışarı çıktım.
Je suis sorti acheter quelque chose.
Trina'yla dışarı çıktığını ve 2 kadeh şarap içtiğini mi söylüyorsun?
Vous abez dîné avec Trina et vous n'auriez bu que deux verres?
Dışarı çıktı.
Il est sorti. Qu'est-ce qui ne va pas?
Ben kapıya doğru giderken Henry birden dışarı çıktı.
Je me dirigeais vers sa porte quand Henry... est soudainement arrivé.
İşten sonra bir şeyler içmek için dışarı çıktığımı biliyorum. Roma.
Je sais où je suis allé boire après le travail.
Eve gittim, üzerimi değiştirdim ve tekrar dışarı çıktım.
Je suis rentré chez moi, enlevé mon costume et sorti une nouvelle fois.
Gwen o gece dışarı çıktığımı söylemiş size.
Gwen... Je vous ai dit que j'étais sorti.
Arabadan dışarı çıktı.
Elle est sortie de la voiture...
Dışarı çıktığımda onu suyun üzerinde yüzükoyun dururken buldum.
Je suis sortie et il flottait dans la piscine, la tête dans l'eau.
Üzgünüm, Tara bu gece dışarı çıktı.
Désolée. Tara est sortie ce soir.
Yanımdaydı, dışarı çıktı. Bilmiyorum. Gerçekten bilmiyorum.
Il l'était, il est à l'extérieur.
Dışarı çıktı.
Il est sorti.
En son ne zaman bu evden dışarı çıktık, hatıriıyor musun?
À quand remonte notre dernière sortie?
Seni aramak için dışarı çıktım, içeri girdiğimdeyse kaybolmuştu ama sorun yok çünkü evine gidiyorum şimdi ve onu bulunca bir daha gözümün önünden ayırmayacağım.
J'étais parti pour t'appeler et quand je suis revenu elle a disparu, mais c'est ok, parce que je vais à son domicile maintenant, Et je ne la laisserais pas quitter ma vue une fois là bas
Top dışarı çıktı.
Hors jeu.
Herif, sevgilisinin 9 : 20'de sigara içmek için dışarı çıktığını söyledi.
Le type dit que sa copine a quitté le club vers 9h20 pour fumer.
Aman Tanrım. Beyninin bir kısmı dışarı çıktı.
Un morceau de ton cerveau est sorti!
Hiç şu kapıdan dışarı çıktınız mı, sınıra kadar gidip neler yaşandığını gördünüz mü?
Vous êtes déjà sorti de votre bureau, passé la frontière, et vu ce qui se passait là-bas?
Dışarı çıktığımda, yaz olacak.
Quand j'aurai fini, ce sera l'été.
Dışarı çıktık, biraz içtik, birkaç kızla tanıştık.
On est sortis, on a bu des verres, on a rencontré des filles.
Geçen gün vücut ölçülerini unutmamamı söyleyen bir oyuncu ile dışarı çıktım.
Je suis sorti avec une actrice l'autre jour elle m'a demandé de l'aider à mémoriser ses lignes de texte.
Onunla konuşmaya çalıştım ama sürekli özür dileyip duruyordu. Sonra da koşarak dışarı çıktı.
J'ai essayé de lui parler, mais elle continuait de dire qu'elle était désolée, et ensuite elle s'est enfuie.
Bedeninden bir kere dışarı çıktı mı onun bedenine girene kadar bedeninin dışında kalırsın.
Un fois que tu es hors de ton corps, tu restes en-dehors de ton corps jusqu'à que tu entres dans le sien.
Galiba dışarı çıktı.
Il a dû sortir.
- Dışarı nasıl çıktın?
- J'étais assise dans la voiture... j'étais assise dans la voiture et Ryan, il... - Comment t'es sorti?
Nasıl dışarı çıktın?
Comment t'es sorti?
Dışarı nasıl çıktın?
Et comment tu t'en es sortie?
Sevgili Charlie, dışarıya çıktığında... kendini bir kuş kadar özgür hissedeceksin.
"Mon cher Charlie. " À ta sortie, tu te sentiras libre comme l'air.
Dışarıya çıktığımda dünyanın durduğuna emindim.
En sortant, j'ai cru que le monde s'était arrêté de tourner.
Dün gece dışarı mı çıktınız?
- Tu es sorti?
Jim benim erkek kardeşim değildi. 3 kez dışarıya çıktık.
Jim n'a jamais été mon petit ami, on est sorti trois fois.
Dışarıya çıktın değil mi?
Et bien, tu t'en es sorti, tu sais?
Dışarıya çıktım ve elinde ölü kuşla orada oturmuş ağlıyordu.
Quand je suis sorti, elle pleurait avec un oiseau mort dans les bras.
Seni Sevgililer Gününde dışarı çıkarmış. - Çıktığın son kalastan iyidir en azından.
Il est avec toi ce soir, c'est déjà mieux que ton ex.
Ben de dışarı çıktım ve seni gördüm.
Et je vous ai vue.
Şu an için kulağa ne kadar zor geldiğinin farkındayım, fakat bir defa evden dışarıya çıktı mı, bunun ikinize de daha iyi geleceğini göreceksiniz.
Je sais que ça semble cruel mais... une fois qu'il sera hors de la maison, vous pourriez voir que vous serez tous les deux mieux avec cet arrangement.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]