English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ E ] / Evet bu doğru

Evet bu doğru Çeviri Fransızca

1,837 parallel translation
Evet bu doğru. Tek başına.
- C'est ça.
Evet bu doğru, ama gece yarısı böyle bir ses,
C'est vrai. Et ce volume idiot si tard la nuit..
evet bu doğru hiç bir zaman bir gemiye ayak basmadık.
Tu peux te questionner toute ta vie et mourir paisiblement dans un lit chaud. Ou tu peux te faire digne de ton existence.
Evet bu doğru.Onu hiç açıkladı mı?
C'est vrai. Il a expliqué ça? Non.
Evet, bu doğru, cehennemde yanıyorlar.
Oh non, c'est vrai... lls brûlent en enfer.
Evet, bu doğru dostum.
Sans déc.
Evet, bu doğru.
Les choses ont vraiment l'air...
Evet, bu doğru.
Oui, c'est vrai.
Evet, bu doğru.
Oui, en effet.
Evet! Bu doğru, delikanlı.
Non, c'est vrai, mon garçon.
- Evet. - Hayır. Bu hiç doğru değil.
Ils créent un buzz.
Ve onun için 3 ay ceza yediğiniz yazıyor. Evet, bu doğru. Gidince mahkemeye vereceğim.
Oui, c'est vrai, d'ailleurs je vais faire appel!
Daha kararlı duruyorsun. Evet, bu doğru. Ouch!
- T'as l'air de te stabiliser, hein?
Doğru mu bu? Evet doğru.
Oui, c'est le cas.
Evet. ben böyle diyorum ve bu da doğru.
C'est vrai.
Bu doğru evet.
Tout à fait.
Evet, bu dadı ile ilgili bazı şeyler doğru değil.
Il y a un truc qui cloche avec cette nounou.
Evet, ama bu elinden ayağına doğru.
Pourquoi traverser la voie? Pour passer de l'autre côté. D'une façon ou d'une autre. L'avez-vous identifié? Pas encore. Alors que lui, ça va de la main au pied.
Evet, bu doğru. Sizin çok güzel bir grup geçmişiniz var.
Vous avez fait vos preuves, c'est vrai.
Evet, bu doğru. Tüm polislerin haberi var, ve onu suçüstü yakalayacaklar.
Les flics sont au courant et ils vont l'arrêter.
Evet, bu doğru.
Ouais, c'est ça.
Evet, bu doğru.Tabiki de, ama- - o vurulma vakası- -
Oui, c'est vrai. Bien sur, il y a eu la blessure par balle.
Bu doğru değil. - Oh, Evet, doğru.
- C'est pas vrai.
Evet, bu musluk için doğru vidam yok, bu yüzden karşıya gidip alıp geleceğim.
Je n'ai pas la bonne bague pour ce robinet. Je vais en chercher une en face.
- Bu doğru değil! - Evet, doğru!
- C'est totalement faux!
Evet. Bu doğru.
C'est ça.
Evet, bu doğru olabilir ama sen yine aynı şeyi yapardın.
Peut-être, mais tu as recommencé.
Pekala, evet, evet seni görebiliyorum. Ama sorun şu ki bu doğru bir zaman değil.
- D'accord, oui, oui je peux vous voir mais ce n'est pas vraiment le bon moment
Evet, ama bu doğru mu?
Oui, mais est-ce que c'est vrai?
Evet, dairemiz 3. kattaydı, Bu yüzden bu bölüm doğru mu emin değilim, ama Marshall amcanız bunun böyle olduğuna yemin ediyor.
Mais notre appartement était au 3ème étage, alors je ne suis pas sûr que cette partie est bien vraie, mais oncle Marshall jure que ça s'est passé.
Evet, bu doğru. Jennings konusunda, itibarı onun için çok önemli.
Il a dit que l'histoire des pièces avait rendu Jennings dingue.
Bu doğru, evet, patronun çok gizli saklı iş çeviriyordu, değil mi? Ama her nedense arsanın nerede olduğunu ve teklifin miktarını biliyordun.
J'espère que Danny a un plan B.
Evet, bu doğru.
Oui, c'est exact.
Evet, bu doğru millet, bendeniz acı bir yakın temasa maruz kaldım.
Oui, c'est exact les amis, votre serviteur a fait une rencontre des plus douloureuses.
- Evet. - Hayır. Bu hiç doğru değil.
- On peut pas faire ça.
- Evet, bu doğru.
- Ouais, c'est vrai.
Evet bu doğru sen O'sun
C'est vrai, tu as raison.
Doğru olanı yaptım.Çünkü eğer yatsaydım bu arkadaşlığımızı mahvederdi. Evet.
Ça pourrait vraiment gâcher notre amitié.
Evet, bu doğru, kancık!
Ouais, c'est ça, fillette!
Onları konuşturuyorsun, ve hayatlarını duymaya başlıyorsun, ve ne istediklerini anlıyorsun. Evet, bu doğru, piliçler çok fazla konuşurlar.
Elles commencent à parler, elles te racontent leur vie et tu te rends compte de ce qu'elles attendent
- Evet. Bu doğru. - Görüşürüz.
Oui, c'est vrai.
Evet, bu doğru.
Oui.
Evet, bu doğru.
Ha!
Evet, bu doğru ama yapamam.
Ouais, tout ça est vrai... Mais je ne peux pas.
- Evet, doğru. Bir jüri üyesi olarak bu davayı ya da dava hakkındaki fikirlerinizi karınız da dahil kimseyle konuşmamanız gerekiyor.
Mr Dubois, en tant que juré, vous êtes tenu de ne pas discuté de cette affaire ou de vos opinions avec qui que ce soit, y compris votre femme.
Evet bu doğru.
C'est vrai.
- Bu psikolojik. - Doğru, evet. Esas ihtiyacınız olan, bir eş.
Je ne vous demande pas en mariage, c'est un fait!
- Evet, bu doğru. - Bu imkansız!
Un poisson rouge vit un an, un an et demi maximum.
Evet, Efendim, bu doğru.
Oui, monsieur, c'est exact.
Evet, bu doğru baba.
Pas de problème, Papa.
Evet, bu doğru. Yalnız onlar bağlanmamıştı, değil mi?
- Mais ils n'étaient pas attachés.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]